MİT, sistemi gereği Aydınlık, Sözcü, Cumhuriyet, Yeniçağ dahil tüm gazeteleri günlük takip etmektedir. "H. FİDAN'ın yaptığı tayinlerle MİT'in hayalleri ve geleceği tıkandı" türünden/bu mealde bir yazı (bu gazetelerin birkaçında yazılırsa) MİT'in ALT TABANI'nı uyarıcı bir BAŞLIK olur. Çok önemlidir. - Emre TANER ofisinde defalarca Savcı Zekeriya ÖZ ile görüşmüştür. Z. ÖZ ile çok sık görüşen ve TSK'ni satan MİT'çiler E. TA- NER, Afet GÜNEŞ, Ahmet KÖKSOY ve İsmail NİŞANCI'dır. Aynı ekip aynı zamanda Turan ÇOLAKKADI ile de sık sık görüşü- yorlardı. Söz konusu görüşmeler TSK'nden kesinlikle saklanıyordu. TSK'ne ilişkin bilgileri de son dönemde yoğunlukla Afet GÜNEŞ, İstihbarat Başkanı Korgeneral İsmail Hakkı PEKİN'den alıyordu. Çok önemlidir.
Mağrip bölgesi tarikatı olan Ticânîliğin Osmanlı devrinde Anadolu'da faaliyeti yoktur. Tekkelere, tasavvufa ve hatta İslâm'a düşman olan İsmet İnönü, adamı Kemal Pilavoğlu'na Türkiye'de bu tarikatın adıyla bir tekke kurdurur. 1950 seçimlerinde CHP'nin Ankara Milletvekili adayı olan Kemal Pilavoğlu bu sözde tarikatın sözde şeyhidir ve müritlerini Mustafa Kemal'in heykellerine saldırtır. Sıkıyönetim komutanlığı'nın 1972 tarihli raporunda bu hususta şu cümleler yazılıdır: "Liderleri Kemal Pilavoğlu, Abdurrahman Babür olan Ticânîlik, MAH tarafından kurulmuş istihbarat alınan bir tarikattır." Kurulma tarihi 1940'ların başı. Yani İnönü'nün "tek adamlık" rejiminin ilk yılları... Heykellere saldırtmanın gerisinde yatan sözde sebep, din. Ancak asıl amaç; rejimi sağlama almak ve rejim muhaliflerini kışkırtarak afişe etmek ve sonra da icabına bakmak.
Reklam
6.cilt
1575. Muâviye radıyallâhu anh şöyle dedi: Ben Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu işittim: "Müslümanların ayıplarının, gizli durumlarının peşine düşer, araştırmaya kalkışırsan, onların ahlâkını bozarsın veya onları buna zorlamış olursun." Ebû Dâvûd, Edeb
2. İsrail (Amerika Birleşik Devletleri)
* Amerika Birleşik Devletlerini hür, demokratik ve laik idare sistemini kuranlar George Washington başta olmak üzere Amerikan masonlarıdır. * Bağımsız gibi görünen bu ülke aslında tamamen Yahudi kontrolü altındadır. Bu yüzden Amerika milletlerarası ilişkilerde ve iç siyasetinde hep İsrail'in koruyucusu olmuştur Dünya tarihinde Yahudilerin menfaati ile sonuçlanan her olayın arkasında Amerika vardır İsrail Amerika'nın beyni konumundadır. * Yahudiler ABD içinde çok güçlü bir sistem kurmuşlardır sermayeyi elinde tutan Yahudi lobisi her şeyi kontrol etmektedir. Bu çevreye kendini beğendiremeyen hiçbir devlet adamının görevinde yükselmesi, hatta görevinde kalabilmesi mümkün değildir. * Yahudilerin Amerika'daki üstünlükleri ekonomik, politik, kültürel, eğitim ve istihbarat gibi pek çok alandaki etkinliklerine bağlanabilir. Bu alanların birbiriyle bağlantısı nedeniyle Yahudiler gün geçtikçe daha da güçlenerek Amerikan yönetim sisteminde geniş bir ağ örmüşler, Amerika'yı iç ve dış politikada yönlendiren bir topluluk haline gelmişlerdir.
Sayfa 329Kitabı okudu
'Bilgi, güçtür.
"Bilgi, güçtür." önermesinden hareketle bilgi sahibi olmanın başarıya açılan kapı olduğu söylenebilir. Devletler açısından konuya bakıldığında devletlerin varlıklarını kalıcı hale getirmelerinde askeri, iktisadi ve ilmi açıdan güçlü olmaları önemli bir etkendir. Bireyi başarıya ulaştırıp erdemli bir hayat sürdüren ilmi iken devleti ayakta tutan istihbarattır."
Enver Paşa’nın eşi Naciye Sultan’ın adı ise dernek faaliyetleri ile ilgilidir. 31 Mart tarih ve 4270 sayılı istihbarat raporunda Enver Paşa’nın eşi Naciye Sultan’ın kurmuş olduğu İslam Kadınları İşçi Derneği Mustafa Kemal ile İstanbul’daki ulusçular arasında yapılan yazışmalarda kuryelik yapıyordu. Kuryeler Kartal-Samandıra-Şeyhli-Dudullu-Geyve-Adapazarı yolunu izliyorlardı ve kurucuları arasında Naciye Sultan da vardı.
Reklam
Türk Kadınlar Derneği Münih’te, önceki sadrazamlardan Sait Halim Paşa’nın akrabası Nimet Muhtar’ın yönetimi altındaki Avrupa’da bulunan Türk hanımları ile yakın ilişki içindedir. Mektuplarla Roma ve Lozan arasında yapılan kişisel ziyaretlerle sürekli bir haberleşme sağlanıyor. Münih’teki merkezin Mustafa Kemal için çalışan bir istihbarat örgütünün karargâhı olduğu iddia ediliyor
İşgal güçleri İstanbul’u işgal etmiş, İngiliz gizli servisi elemanları da eylemlerine hız vermişti. Düzenlenen istihbarat raporları ile tüm faaliyetler günü gününe üstlere bildiriliyordu. Raporlar 1921 yılı sonunda iki sınıfa ayırmıştı. A1 sınıfı oldukça gizli bilgileri kapsıyordu. A2 sınıfındakiler ise henüz doğrulanmamış, pek güvenilmeyen, yeteneksiz ve kuşkulu kaynaklarca sağlanan bilgilerdi.
Mustafa Kemal'e bir sohbet esnasında istihbarat işlerinin resmi olması gerektiği konsunda fikrini beyan edere, MİT, Milli İstihbarat Teşkilatı'mın kurulmasının fikir babalığını yaptı ve MİT'in kurucu kararnamesine bakan olarak imza attı.
Peru'daki Yeni Demokratik Devrim ve Halk Savaşının ilerlemesiyle birlikte Amerikan emperyalizmi ve Peru'nun komprador yönetici sınıfları paniğe kapıldı ve devrimci hareketi temizlemek için Peru Komünist Partisi ve gerillalarına karşı, devlet başkanı Alberto Fujimori'nin ilk yönetim döneminde Amerikan istihbarat teşkilatları FBI ve
Sayfa 114Kitabı okudu
Reklam
Bu kitabı yazma ihtiyacı nereden doğdu?
Ülkemiz, 1980 darbesinden itibaren teslim edildiği sağ iktidarlar eliyle hızla gerici unsurların eline bırakılmış; FETÖ marifetiyle ordusu, eğitimi, devlet kadroları ele geçirilmiş, medya etkisiz kılınmış, üniversitelere diz çöktürülmüştür. ÖSYM aracılığıyla yapılan hilelerle her alanı çekirge gibi istila eden gerici unsurlar, yabancı istihbarat servislerinin desteğini alarak şeriatın son çivisini cumhuriyetimizin kapısına bir daha açılmamak üzere çakmak üzere faaliyetlerini hızlandırmıştır.
Sayfa 13 - Pankuş YayınlarıKitabı okuyor
İstihbarat üstünde biraz konuşalım
İstihbarat karmaşık bir iştir gizlilik ve yanıltma onun iki temel öğesidir . Önümüzdeki anlaşılmaz ilişkiler yumağından doğru sonuçlar çıkarmak zor olsa bile imkânsız sayılamaz. Bunun için önce tutarlı bir yöntem geliştirmek gerekir.Büyük istihbarat servisleri ülkelerinin çıkarı olduğu her yerde örgütlenir. Bu örgütlenme tekdüze değildir ve niteliğini, hedef ülkeden beklentilerin ne olduğu belirler. Etrafınızda gördüğünüz on binlerce kişiden hangisinin yabancı bir ülkeye hizmet ettiğini anlamak için, kullanan ülke ile şüphelendiğiniz kişi arasında mantıklı bir bağ kurmak gerekir. Eğer yabancı ülkenin amaçları hakkındaki teşhis doğru değilse, onlar için çalıştığı zannedilen kişi hakkında da yanılmak kaçınılmaz olur. Özellikle küçük istihbarat servisleri önce yabancı ülkenin politikasını tesbit edip sonra kimlerin bu politikaları, kendi öz düşüncelerinden farklı olmasına rağmen, desteklediğini kestiremez. Çünkü böyle bir yaklaşım doğru siyasi tahlillere, geniş bir bilgiye ihtiyaç gösterir. Ajanları tesbit etmek için kullandıkları tek metod , kişinin yabancı servislerle ilgisini belgelemektir. Bunun yolu da yabancı misyonları sürekli gözetlemek ve ilişkiye girenleri tesbit etmekten ibarettir. Bu yol istihbarata karşı koymanın en verimsiz metodudur. Arada sırada, kişisel hatalardan faydalanarak birkaç ajan yakalansa bile, bütünü görmek mümkün değildir ve sistem kontrol edilemez bir hal alır.
“Bir toplumun uygun propaganda teknikleri kullanıldığı zaman kendisinden nefret ettiği deneysel olarak ispat edilmiş bir husustur.”
Hedef alınan milletin birliğini, ahlakını, moral gücünü, sağlığını, iç dayanışmasını, iş disiplinini, düzenli aile hayatını, öz değerlerine saygı ve bağlılığını, genç nesillerin nitelikli eğitim ve gelişimini zedeleyen; toplumu kötü alışkanlıklara, çalışmadan, üretmeden parazit yaşamaya, lüks tüketime, tembelliğe özendiren; hedonizmi, eşcinselliği, fuhşu, kumarı, talih oyunlarını, içki ve kumar oyunlarını teşvik eden; devleti ve görevlilerini, milli savunma hizmetlerini, askerliği, yurttaşlık görevlerini aşağılayan psikolojik savaş faaliyetleri dolaylı veya doğrudan örtülü savaşın bir parçasıdır.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.