“Yeşil”
Yücel Y’nin bulunduğu tim çoğu zaman Yeşil’le birlikte PKK’ya sempati duyan köylere gidiyorlar. İstihbarat faaliyeti yürütüyorlar. Gidilen evlerde ev sahibiyle sadece Yeşil muhatap oluyor. PKK propagandası yapılıyor. Köylülerden PKK’ya sempati duyanlar, dağa çıkmak isteyenler “ayıklanıyor”. Örneğin Tunceli’nin Hozat ilçesine bağlı bir köyde iki kız kardeş PKK’ya katılmak istediklerini belirtiyorlar. Yücel Y. kız kardeşlerden sadece birinin adını hatırlıyor: Besnan. Bu iki kız kardeş alınıp Elazığ’ın Palu ilçesi yakınlarında başka bir özel birime teslim ediliyor. Yaklaşık iki ay sonra aynı köye gittiklerinde Yeşil, ev sahibine kızlarının Suriye sınırından geçerken şehit düştüklerini söylüyor!..
Doğan KitapKitabı okuyor
“PKK İtirafçıları”
Mesela sadece kadın itirafçılardan bir tim oluşturdum. Çok iyi istihbarat topladılar. Ancak daha sonra itirafçılar para işlerine girdiler. Bunların bir başka yaptıkları iş ise şudur: PKK’ya vergi veren yani haraç veren kişileri tespit ederler. Bu kez kendileri gidip haracı veren adamı tehdit ederler. ‘PKK’ya para verdiğini öğrendik, seni götürüp işkence yaparız’ diye korkuturlar, şantaj yaparlar. Adamlar ise bu kez itirafçılara para verir!
Doğan KitapKitabı okuyor
Reklam
Din, insanların ve toplumların yaşamlarını şekillendiren en önemli toplumsal müesseselerden birisidir. İnsanlar dindar olsunlar Veya olmasınlar ait oldukları toplumların inandıkları dinler tarafından günlük yaşamlarında, düşüncelerinde, estetik zevklerinde büyük ölçüde şekillendirilirler. Bir toplumun dinsel yapısının analizi yapılmadan o toplumun anlaşılması mümkün değildir.
Dünyaca aranan uyuşturucu kaçakçıları T.C. vatandaşı yapılıyor.
2020 yılında Kırmızı Bülten çıkarılmadan önce 250 bin dolara İstanbul'da satın aldıkları gayrimenkullerle uyuşturucu kaçakçıları Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yapılmıştı. Kırmızı Bülten çıkarılmasa bile bu kişiler hakkında istihbarat bilgilerinin temin edilmesi gerekiyor. Ama bu yapılmamıştı.
Bilgi güç demektir, özellikle onur kırıcı bilgiler! Ben bu gerçeği anlayan ve fırsatını bulduğunda kullanan ilk insan değilim; dünyadaki bütün istihbarat örgütleri bunu yapar, sürekli.
Sayfa 51
“Ekim 1992: Hakurk Operasyonu”
Türkiye’yi kandırıyorlardı. Türkiye de, kuzeyden sürdüğü PKK’lıları peşmergelerin öldüreceğini bekliyordu. İstihbarat servisleri ve ben –“ben” demeyi hiç sevmem ama işte geldik bu noktaya–, bunu biz zamanında uyardık; “Anlaşma yapıldı” dedik. Bu ciddiye alınmamıştır. Celal Talabanî, Kuzey Irak harekâtı başladıktan üç gün sonra, Kürsad ve Şerdin vasıtasıyla doğrudan doğruya Osman Öcalan’la anlaşmaya varmıştır. Ondan sonra, Hakurk bölgesinde tek kurşun dahi atılmamıştır. Bir de peşmergeler, “İran uçakları ateş açıyor, sıkıştık, İran PKK’ya destek oluyor” gibi şeyler yaydılar. Türkiye’yi dolduruşa getirdiler. Ben bunu nasıl protesto etmem. Anlaşma maddelerini göre göre nasıl ben itiraz etmem. Bakın neler yazılı: “Irak Kürdistanı toprakları üzerinde kalmak isteyen PKK militan ve üyeleri Türkiye sınırından uzak, hükûmetin tespit edeceği bir yere taşınacaktır. Bölge hükûmetinin vereceği belgeyle serbestçe seyahat edebilirler.”
Doğan KitapKitabı okuyor
Reklam
Sayın medyamız gene çok mutlu olmuştu. Manşetlerinden gene havai fişekler fırlattılar. "Ekonomimiz büyüyor" başlıkları attılar, ne kadar çok bankamız yabancıya satılırsa, sayın medyamız o kadar çok seviniyordu. .... Milli İstihbarat Teşkilatımız, BDDK'yı resmi yazıyla uyarmıştı, "bankayı bu herife satarsanız, yarın öbür gün imzası olan herkes yüce divan'da yargılsnır, haberiniz olsun" demişti.
Akp iktidarının ilkleri
Türkiye bu iktidarla ilkleri yaşadı. Süleymaniye'de Türk askerinin başına stratejik müttefikimiz Amerika ve onların uşağı olan Barzani'nin kürd peşmergeleri tarafından çuval geçirildi. Kuzey Irak'ta görevde olan Özel Kuvvetlerimizin konvoyu Israil istihbarat servisi MOSSAD ve elemanları tarafından saldırıya uğradı.
Suriye bugün dünyanın çeşitli ülkelerinin istihbarat kapasitelerini, askeri güçlerini ve yeni geliştirilen silahları sınadığı, trajedilerin günlük rutinler haline geldiği, kalabalık bir tiyatro sahnesi.
"Hayır. Mesela eğitime iki saniye erken gidemezsin, iki saniye geç de kalamazsın. Öyle dakik, öyle ince hesaba sahip bir adamdır. Boş bir adam değildir yani, çok yönlü bir insandır. Kandil'e sızıp istihbarat da topladı, başkanın (eskiden) Washington korumalığını da yaptı, Suriye'de operasyona da girdi, şimdi ise teğmenlere eğitimler veriyor, aynı zamanda Libya ve diğer ülkelerde askerî eğitimler de vermekte. Farsça, Arapça, İngilizce ve orta düzeyde Almanca ile Fransızca biliyor."
Reklam
Ersever’in gazete ve ajanslara gönderdiği bildiri “Ben A. Cem Ersever, PKK’yla mücadelede atılan adımların yanlış olduğunu, mücadelenin ehil ellerce yürütülmesi gerektiğine, TC’nin PKK sorununa karşı bir stratejisinin olmadığına inandığımı ve 1992 yılında zevahiri kurtarmak gerekçesiyle bilgisizce yapılan Kuzey Irak harekâtının devleti bir açmaza soktuğunu, PKK’ya siyasî kazanımlar getireceğini, güçlenmesini sağlayacağını, siyasî işportacı Celal Talabanî isimli şahsın Türkiye’de sadece PKK’nın askerî gücünü ele geçirmek maksadıyla tezgâhlar peşinde olduğunu beyan ederek, 1993 yılı mart ayında kıdemli binbaşı rütbesinde Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Grup komutanlığı görevinden kendi isteğimle ve bazı arkadaşlarımla birlikte emekli oldum” diye uzun bir cümleyle başlıyor.
Doğan KitapKitabı okuyor
“PKK’nın ilan ettiği tek taraflı ateşkes kararından sonra Türkiye’de meydana gelen yumuşama ve siyasî çözüm arayışları ‘imha politikasını savunan bazı askerleri’ isyan ettirdi. Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Grup başkanlığı görevinden istifa eden Kıdemli Binbaşı A. Cem Ersever, ‘Bu iş Girek Vadisi’nde (Hezil Çayı) başladı, orada bitirilecektir, dağda başladı dağda bitirilecektir’ dedi. PKK’nın tek yanlı ateşkes kararından sonra başta İçişleri Bakanı İsmet Sezgin olmak üzere bazı siyasîlerin PKK lideri Abdullah Öcalan’a ‘Bay Öcalan’ diye hitap etmeye başladığına dikkat çeken Ersever bu yaklaşımın PKK’ya karşı verilen mücadeleyi zarara uğrattığını söyledi. İstifasından sonra arkadaşlarıyla bir değerlendirme yapan ve görüşlerini açıklayan Ersever, PKK’ya karşı başlatılan operasyonların durdurulmasını eleştirdi.”
Doğan KitapKitabı okuyor
İsrail istihbaratı MOSSAD dünyadaki en büyük "idrar arşivine" sahip istihbarat örgütüdür. Önemli kişi ve liderlerin ne tür hastalığı var, hangi ilacı kullanır bilir. Kişilerin hastalığına göre suikast düzenleyip tedavileri için şantaj da yapar.
Sayfa 193Kitabı okudu
Musa'nın ablası modern istihbarat yöntemlerinden düşünceleri bozma yöntemini kullandı.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.