Dostoyevski tarafından yazılan roman ticari kaygıyla 26 günde tamamlanmıştır. Fakat çok ironik bir durum söz konusu. Kumar hastalığının ne kadar korkunç olduğunu en iyi anlatan roman olmakla birlikte, Dostoyevski bu romanı kumar borçlarını ödemek için yazmıştır. Yani denilebilir ki, Dostoyevski bu romanda kendinden bahsetmiştir. Romanın kahramanı olan Aleksey Ivanoviç bir rus generalin evinde öğretmenlik yapmaktadır. Generalin kızına kör kütük aşık olmasıyla hayatı değişir, ona hayatını verecek derecede bağlanır. Bir gün aşık olduğu kadının paraya ihtiyacı olduğunu görür ve varını yoğunu koyarak kumar oynar. Çok yüklü bir miktarda para kazanır. Fakat sevdiği kız parayı kabul etmez. O da Fransa'ya giderek tüm parayı har vurup harman savurur. Hayali Rusya'ya tekrar dönüp kumar oynayarak aynı miktarı kazanmaktır. Fakat işler beklediği gibi gitmez. Her şeyini kaybeder, ama oynamaktan vazgeçmez. Bir süre sonra öyle uyuşmuştur ki, dünyadan haberi olmaz, kumar dışında hiç bir şey düşünemez. Öyle ki sonunda sevdiği kadının aşkına karşılık verip onu yanına çağırdığını duyduktan sonra bile kumarı bırakıp onun yanına gidemez. Artık tamamen bağımlı olmuştur.