icimdeki gokkusagi besbelli neden
bulutların icinden kuslar yagiyor
bir siire baslarsin birini bitirmeden
hic kimse gozlerine inanamiyor
sevmek icin gec olmek icin erken
sevmek sevildigini bile fark etmeden
yaklastikca olum soğuk bir yagmur gibi
sevmek zehir zemberek ve yurekten
geciktirerek de olsa vurusur gibi
sevmek icin gec olmek icin erken
sahi ben ne hırçın bir cocuktum
ele avuca sigmaz akli fikri siirde
misra misra basimi belaya soktum
izmir cezaevi dokuz yuz kirk bir'de
kasla goz arasi liseden kavuldum.
üşümüşüm
bu yaklaşan kışla değil
deniz ürpertisi göğün alacalığıyla değil
ellerimin soğukluğu hep bir kalabalıkta
kaçışının çizgisini gönlünde tuttuğun
bilirsiniz aşk(nı) ver bana
istemiyorum yıldızcığım dışında tek bir varlığın kavramasını bilincimi ve yüzümü elleriyle
yıldız güzel yıldız
gereksiniyorum kollarını doğmadan önceden
ve ölüm sonrasızlığını
acaba mecnun leyla'yı elde edip onunla evlenseydi, ferhat şirin'e kavuşsaydı, aradan bu kadar yıl geçtikten sonra bizim birbirimize olduğumuz gibi tutkun olabilir miydi? yangın olabilir miydi? sen ne dersin buna?
sokağımsan
ben anahtarı çevirdiğim zaman
kapanan evin kapısı değil,
senin kapın olsun açılan.
adresimsen,
mektuplarım doğru dürüst gelsin;
ili kişi telefonla konuşurken
olmayalım hemen üç kişi.
kentimsen,
başka kentler de girsin araya;
daha bir sevinçle katılayım,
şenliğimsen.