Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
SesleKitap - Sesli Kitap - Okuyamadığın zamanlar için! seslekitap.com Bir dili doğru konuşmak için önce doğru kullanımını “dinlemek” gerekir. Doğru Türkçe konuşmak için de doğru Türkçeyi dinlememiz gerekir. Peki, kimden ve nasıl dinlemeli? İşte SesleKitap bunun için var. Görme Engelliler İçin Göremeyen insanlarımızın okumak için
"Doğan Hasol bize hep 'Kötü binada iyi insan yetişmez."derdi. Çarpık şehirden de düzgün insan çıkmaz. Hepimizin sevdiği bir futbolcu, politikacı, sinemacı veya müzisyen var. Fakat her birimiz yaşayan bir mimar benimsiyor muyuz? Romalı Mimar Vitrivius, 2000 yıl önce yazdı: 'Bir binanın üç özelliği olmalı: Sağlamlık, kullanışlılık,
Reklam
Bir hayalim var... Devlet okulu mezunu birisi olarak şimdiki Devlet Okullarının daha iyi bir yere geldiğini görmek istiyorum. Benim okuduğum ortaokul ve lisede futbol sahası, açık ve kapalı spor alanı, basketbol ve voleybol sahaları, canım sıkıldığında yürüyüş yapabileceğim ağaçlıklı bir mekanımız bile vardı. Ben bu sayede; jimnastik yaptım, basket ve voleybol oynadım. Masa Tenisi oynayıp güreştim. Okulun kütüphanesinde kendimi kaybettim...!!! Hadi canım sende, Abartma! diyorsanız sizde dört duvar okullarından birisinden mezun olmuşsunuz demektir ve bu söylediklerim sizin için bir hayal olabilir. Benim oğlum da dört duvar okullarından birisinde okuyor. Yeni nesil bizim nesilden daha iyi değil daha kötü bir eğitim alıyor. Şimdi ben hayal kurabiliyorum ama oğlum kuramayacak. Bu satırları okuyan insanların içinde belki etkili yerlerde görev yapan birileri varsa diye yazıyorum. Gelin Ağacı yaşken eğelim... Şimdi başlarsak benim oğlumun çocukları daha iyi bir eğitim alabilir. Hem sağlıklı nesiller hemde geleceğin sporcularını yetiştirebiliriz.
1927 yılı Cumhuriyet Bayramı. Kastamonu'da bayram dolayısıyla balo veriliyor. Akşam vali biraz gecikerek salona geliyor. Herkes ayağa kalkıyor, ancak genç bir köy öğretmeni valinin geldiğini fark edemeyerek ayağa kalkmakta gecikiyor. Vali bey onu görüyor, balo sona erdiğinde Milli Eğitim Müdürünü yanına çağırtıp o öğretmenle ilgili soruşturma açmasını istiyor. Milli Eğitim Müdürü öğretmenin iyi niyetli olduğunu bildiğinden yüzeysel bir soruşturma açtırıyor ve olayı unutturmaya çalışıyor; fakat vali olayın peşini bırakmıyor. Müdür çok zor durumda kalıyor. Olayı Bakanlığa yansıtıyor. Milli Eğitim Bakanlığı da valinin fazla alınganlık gösterdiği kanısına varıyor. Bu durum görüşülürken Atatürk Bakanlık'tadır. Yetkililer kendi aralarında yavaş sesle konuşurken O pencereden dışarı bakmaktadır. - '' Ne oluyor? '' diye soruyor. Olayı anlatıyorlar. Atatürk yetkililere; - '' Hemen valiyi görevden alın. Yapılacak bu kadar işimiz varken genç bir öğretmenle uğraşan valiyle bir yere varamayız. '' diyor.
ÖLÜMÜ BEKLERKEN Sanırım yaşlandığımdan olsa gerek, eskisi kadar ilgimi çekmiyor çamurunda oynadığım topraklar. Dibine uzanıp da yapraklarının arasında hayallere daldığım elma ağacıyla, aramıza bir soğukluk girmiş. Nedendir bilmem en derine saklanmış anılar, kapının asma kilidini açmaya başlamamla gün yüzüne çıkmaya başladı. Sanki belleğimin
Sakın biyonik robot olmayın. Sonra sizi sistematik bir geri zekalıya dönüştürürler.. Unutmayın, “cehaletin bu kadarı ancak eğitimle mümkündür” diye bir söz vardır. Kafanızı kiraya vermeyin. Zamanınızı boşa geçirmeyin. Arkadaşlarınızı iyi seçin.. asimetrik düşünün.. Bana kalırsa, 4 yılda 4 fakülte okuyun. Son 2 yılınızı Mevlana, Yunus Emre ya da
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.