Hapşurduğumda; çok yaşa, iyi yaşa yerine benimle yaşa deseydi keşke. Bende; sen de gör değil de, emrin olur deseydim sessizce.
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
gerçekten aşk üze- rine yazılan kitapların sayısı pek o kadar fazla değildir. Günü- müzdekiler öğretici amaç gütmekte, eski Sanskrit edebiyatı ve Ovidus'un aşk kitapları ise aşkı daha çok “cinsiyet" yönünden ele alarak cinsel birleşmenin tekniğini ve sapıklıklarını anlatmak- tadır. Öbür eski eserler, bugünkü aşk kavramının dışında katan aşkı, var olan, gerçek bir olay diye ele almazlar. Bütün eski yazarlar arasında aşk üzerine görüşleri günümü ze en yakın olan Eflatun da kadınları aşk kavramının dışında bı- rakır. Eski çağlarda kadınla ilgili aşk görüşleri fuhuş, zina ve ho- moseksüellikle yanyana konulduğunda, tarih öncesi aşk kavramı daha iyi anlaşılır. "Kadına bu kadar çok değer verilmesi- nin nedeni onu ele geçirmekte çekilen güçlüğün psikolojik bir et- kisidir. " der Bertrand Russell; “Bir kadını elde etmekte güçlük çekmeyen bir erkeğin duyguları, romantik aşk biçimine girmez. Orta çağda, görülen romantik aşk, âşığın cinsel birleşmeyi bu ya da şu şekiide gerçekleştireceği kadınlara değil, âşığın aşamaya- cağı, ahlâk ve gelenek gibi engellerle ayrı düştüğü soylu kadın- lara yönelmişti."
Sayfa 12
Reklam
Kendinden hoşnut olmayan pek çok insan gördüm; bunlar önce başkalarının kendileri hakkında iyi düşünmelerini sağlamaya çalışırlar. Bunu başarınca da bu sefer kendileri de kendileri hakkında iyi düşünmeye başlarlar. Ama bu sahte bir çözümdür; bu başkalarının otoritesi altına girmeyi kabullenmektir. Size düşen ödev kendinizi kabullenmenizdir, benim sizi kabullenmemin yollarını aramak değil.
Sayfa 216
Devleter gerçeklerden hiç hoşlanmazlar Çünkü işlerine gelmez.Devlet halkın kendisiyim yalanını halkı daha iyi yönetmek için söyler.Devlet halkı sömürmenin daha resmi ve yumuşatılmış isim halidir.Her devlet sömürü ilkesine dayanır.Bu da devletin korkunç yüzünü bir kez daha gösterir.Devlet hırsızları da sevmez yasal olmadığı için değil,rakip istemediği için sevmez.
Ronya Neva Erkurt

Ronya Neva Erkurt

@Kayipejderha
·
24 May 20:34
"Devlet, soğuk canavarların en soğuğudur kılı kıpırdamadan yalan söyler;şu yalan dökülür ağzından :Ben devlet ,halkın kendisiyim."
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
...demagogların çıkmasıyla devlet düzeni gevşemeye başladı. O yıllarda ılımlı kesimin dinamik bir lideri yoktu, başlarında siyasetle yeni ilgilenmeye başlayan Miltiades'in genç oğlu Kimon vardı. Ayrıca iyi yurttaşların çoğu savaşlarda ölüyordu. Asker seçimi kütüklere göre yapıldığından ve ordunun başındaki komutanlar savaş tecrübelerine göre değil, atalarının şöhretlerine göre seçildiğinden, askerî harekâtlara çıkıldığında iki ya da üç bin asker ölüyor, halktan ve zenginlerden en iyileri yok oluyordu.
Sayfa 30 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Birden Turgut aynı huzursuzluğun yaklaşmakta olduğunu hissetti. Kıskanç ve intikamcı bir duyguydu bu, biraz unutulmaya gelmiyordu. Gizlice büyüyor, eskisinden daha şiddetli bir biçimde ortaya çıkıyordu hiç beklemediği bir anda. Bir davranışta bulunmadan, onunla ilgili bir hareket yapmadan atlatılması imkansız gibi görünen bir duyguydu. Hüzünlü bir biçimde ele alınmayınca daha zalim oluyordu sanki. Kendisine saygı duyulmasını istiyordu. Küçük bir fırsat bulunca da Turgut'un içini ezen bir rahatsızlık olarak ortaya çıkıyordu. "Midem iyi değil galiba." dedi. "Bana bir ilaç versene." Söylediği sözlerden anında pişman oldu. Yine ihanet etmişti içindeki şeye. Bu şey, Selim'in ölümünden öte bir hüzün, ne olduğu belirsiz fakat sürekli ilgi isteyen bir duyguydu. Hem örtülmesi gereken hem de örtüldüğü ona hissettirilince kuvvetlenen bir duygu. Turgut çok ağır ve hesaplı olması gerektiğine inandığı bir hareketle yerinden kalkarak kitaplığa yürüdü.
Hem örtülmesi gereken hem de örtüldüğü ona hissettirilince kuvvetlenen bir duygu.
Reklam
Mükemmel bir toplumu arzu edebilmek için öncelikle ne anlama geldiğini bilmek zorundayız. Tarihsel bazda baktığımızda toplum aynı toprak parçası üzerinde birlikte yaşamlarını sürdürüp iş birliği içinde yaşayan insanların tümüdür. Tarih boyunca insanlığı bir arada tutmak hep zor olmuştur. İnsanların içinden sıyrılıp liderliğe soyunanlar, farklı
Osman Bey'in bıraktığı manevi miras
Vaktiyle Ertuğrul Bey'e, Selçuklu Sultanı Birinci Alâüddin Keykübad tarafından verilen toprak parçası, bin ilâ iki bin kilometrekare civarındaydı. Ertuğrul Gazi, 4 bin 800 kilometrekare civarına çıkardı. Osman Bey öldüğü zaman ise Osmanlı Beyliği'nin toprakları 16 bin kilometrekareyi bulmuştur. Kırk üç yıl süren amansız mücadele ancak bu kadarına kafi geldi. Ama fethettiği topraklar sıradan toprak parçaları değil, İznik, İzmit ve nihayet İstanbul fethinin işaret taşlarıydı. Her şey Osman Bey'in dehasında şekillendiği biçimde tatbik edilmişti. Önce civar temizlenmiş, düşmana gözdağı verilmiş, büyük uc beyleriyle ve bilhassa İlhanlılarla iyi geçinmeye dikkat edilerek hedefe ağır ağır yürünmüştü. Fetihler rastgele yapılmamıştı. Hepsi de asıl maksada hizmet ediyordu. Civarın temizlenmesinden sonra Mudanya ele geçirildi (1321). Böylece Osmanoğulları hem Marmara'ya çıkmış oldu; hem de Bursa, iskelesinden mahrum edilmek suretiyle düşmeye mahküm bir hâle getirildi. Bütün bunlar Osman Bey'in askeri ve siyasi dehasının nişanlarıdır. Faziletini ise duşmanları bile inkar edememiş, Osmanlılar hakkında çok kere peşin hükümlü olan Hammer bile, “Osmanlı İmparatorluğu Tarihi” isimli eserinde, “Fazileti teşkil eden manevi vasıfları olduğu inkar edilemez." demek zorunda kalmıştır.
°°° Bir hükümet söz özgürlüğünü ne kadar kısmaya çalışırsa, ona o kadar karşı konur; bu karşı çıkış elbette açgözlülerce değil, iyi eğitimin, sağlam ahlâkın ve erdemin daha özgür yaptığı kişilerce olur. °°°
Yoksul, neşeli ve bağımsız! — hepsi bir arada olanaklı; yoksul, neşeli, ve köle! — bu da olanaklı, — fabrika boyunduruğuna girmiş işçilere söyleyecek daha iyı bir şey bulamıyorum: Bunu bir ayıp olarak görmediklerini düşünelim, yani şimdi nasılsa öyle, bir makinenin vidaları gibi, insana has buluş sanatının boşluklarını dolduran biri gibi
Sayfa 160
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.