İnsan sevdiklerini , gözleri görmeden de sevebiliyordu..
"Tuhaf " diye fısıldadı ' Aslında hayatta güzelliklerden çok , kötü, üzücü , korkunç şeyler var . Ama dünya böyle diye ölmeyi istemenin de âlemi yok.
Sayfa 40 - can yayınlarıKitabı okudu
Bazen seni düş kırıklığına uğratsa da hayatı sevmeye devam etmeni çok isterim ...
Sayfa 38 - can yayınlarıKitabı okudu
Yıldızlara giden yol karanlıktan geçer.
Görünen dış dünya değil, görünmeyen iç dünya anlam kazanmıştı ve sözcükler tınıları aracılığıyla insanların karakterini anlatıyordu.
Bazen seni düş kırıklığına uğratsa da hayatı sevmeye devam etmeni çok isterim ...
Herkesin sırtında taşımak zorunda olduğu yükler vardı. İnsanın sadece kendi sorunlarıyla uğraşması, dar görüşlülük değil miydi?
Sayfa 109Kitabı okudu
Kör olmak sinemada oturmak gibi bir şey. Karanlıktasın ama beyaz perdede neler olduğunu görüyorsun.
İnsanları gerçekten kör eden, onları gerçekten felce uğratan güvensizlik, korku ve isyandır. Bunlar insanın hayatını karartır. Fakat biraz inanç, biraz cesaret ve biraz hayatı sevmekle her şey aydınlanacaktır.
Sayfa 53Kitabı okudu
Aslında hayatta güzelliklerden çok, kötü, üzücü, korkunç şeyler var. Ama dünya böyle diye ölmeyi istemenin de âlemi yok.
“Nefret içinde yaşamamız gerekiyorsa özgürlüğümüzün ne anlamı kalır?”
Bizim göstereceğimiz cesaret başkalarına cesaret verecektir.
Mutluluk duygusu, insan ruhunun derinliklerinin sadece sıkıntılarla dolu olmadığını kanıtlıyordu.
Sonuçta her insan kendi trajedisiyle baş etmek zorundaydı.
Gerçeği taşımak, belirsizliği ve sahte umutları taşımaktan daha iyiydi.
Sayfa 14Kitabı okudu