seni kimse tam gözlerinin içine bakarak dinlememiş. sıranı beklemişsin, sıkmaktan korkarak konuşmaya başlamışsın, hep sözün kesilmiş. susmuşsun. kimse sana "evet sen ne diyordun” dememiş. dinlemediğin tespitleri başınla onaylamışsın. bardağınla oynamışsın, saatleri saymışsın.
Kadınların toplumdaki ve edebiyattaki yerine yönelik eleştirilerden ve tespitlerden oluşan döneminin ötesinde bir deneme yazısı.
Eserde yüzeysel feminizmin ötesine geçerek kadınları tarihsel olarak maruz kaldıkları ekonomik ve sosyal baskıları, kadın yazarların toplumdaki ikincil konumlarından dolayı eserlerini üretme ve sanatsal özgürlüklerini sürdürme konusunda nasıl zorluklar yaşadıkları, literatürde neden yeterince temsil edilmedikleri, kendilerini ifade etmelerinin engellenmesinin sonuçlarını ve bu engellenmelerin nasıl aşılabileceğini, "hangi koşullar altında" yaratıcılığın geliştirilebileceğini inceliyoruz.
Woolf un kendi deneyimlerinden izler taşıyan ve farklı yazarların alıntılarını sorgulayarak ilerleyen bir anlatımı var. bu yüzden dili bir tık ağır olsa da akıcıydı.
Kadınlar gibi yazdı onlar, erkeklerin yazdıklarına benzetmeye çalışmadılar.
"şunu yaz, bunu düşün" şeklindeki tembihleri bütünüyle göz ardı edebildiler. cinsiyet eleştirisini şiir eleştirisine bile bulaştıran o inatçı sese kulak asmadılar.