Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
126 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Vahşetin Çağrısı
Vahşetin Çağrısı
Jack London
Jack London
Jack London bundan 30 yıl önce Beyaz Diş kitabının okuyarak tanıdığım bir yazar, o zamanlar o kitabı beni çok etkilemişti .Aradan bu kadar zaman geçmesine rağmen bu kitapla Beyaz Diş'in arasındaki benzerlikleri hatırladım.. 1876'da San francisco'da doğan yazar zor bir çocukluk geçirmiş .Japonya'ya gitmiş, Amerika'ya tekrar dönmüş .Okuduğu yazarlar hayata bakışını değiştirmiş ve okula tekrar başlamış .23 yaşında Klondike bölgesinde altın arayanlara katılmış ve beyaz dişte de, bu kitapta da bu serüveninin etkilerini görebiliyoruz .. Kitabımızın kahramanı Buck adlı Saint Bernard ve İskoç çoban köpeği den olma iri bir köpek .Huzurlu bir şekilde bir malikanede yaşarken para karşılığı birine satılıyor ve macerası başlıyor.. Burada kötülüklerle karşılaşıyor ,sopayı, kamçıyı tanıyor . Sürekli el değiştiriyor ve kuzeye götürüluyor ,altın arayanların yanına ve burada çalıştırılıyor. Diğer köpeklerle ilişkileri bir günlük gibi yazılmış köpeğin duyguları ,yaşadıkları anlatılmış .. Bazı yerlerde çok üzülerek okudum hiç kıyamıyorum hayvanlara. Benim için beyaz dişin arkasına okumadığım için çok sorun olmadı ama ardarda okumaması gerektiğini düşünüyorum .. İyi okumalar diliyorum..
Vahşetin Çağrısı
Vahşetin ÇağrısıJack London · Erasmus Yayınları · 201732,1bin okunma
Benim için merdiven çıkmak bile zor:))
DXY mi konuşur olmuşlar?🤔🤫 Daha bugün Okan Yorgancı'dan okudum... Valla bilmiyorum abi... Bu dış güçlerden endekse konu olan paranın sahipleri geçen hafta kolları sıvadı diye hurdacının biri yazmış... Ben de onun yalancısıyım...🤣 Japonya acayip şeyler deniyor... Almanya duralım dedi. İngiltere takılıyor kendi içinde... Çamaşırlar tam kirli değilse bir gün daha giyilebilir.🤣 Bugün de inşaatçı ve tamirci esnafı çalışıyor... Kimler tatil yapıyorsa onlar beleşçi gibi geldi bana 🤫🤫🤫 Soran olursa çok çalışıyorlar derler...🤝✊
Reklam
Ne kadar ülkemizi sevsekte haketmediğimiz hayatı yaşayınca, yıllarımız heba olunca insan üzülüyor.. Bir ülke de vatandaşlar, en azından başta kırmızı et olmak üzere yiyeceğe ve barınmak için bir eve ulaşma durumu bu kadar zor olmamalı… Bi İsviçre, Japonya, Kanada gibi ülkelerde sadece 1 ay yaşarsanız, gördüğünüz inanılmaz yaşam tarzı sonucu bir daha asla Türkiye’ye dönmek istemez ve Türkiye’de bizi uyutan bütün siyasileri öldürmek istersiniz…
Japonya'da yapılan bir araştırmada yaşları altmış civarı olan şeker hastalarında, Alzheimer hastalığının görülme riskinin şeker hastalığı olmayan kişilere göre iki kat fazla olduğu gösterilmiştir (Kiyohara, 2011).
Japonlar Asya, Avustralya ve Amerika kıtasında hüküm sürdüler, ama ne onlar bizi ne de biz onları parçalayabildik. Japonya ile Almanya arasındaki barış kalıcıdır.
Sayfa 100 - Encore YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Japonya'da kendine özel bir kimonoya sahip olmak yer kızın hayalidir.
Japonya'da insanlar atom bombasına pikadon adını vermişlerdi. Pika, felç edici bir parlama, don da sağır edici bir patlama anlamına gelir.
Yorum sizlerin..
' Japonya'da 'ağlayan bebek' yarışması! Maske takıp korkutuyorlar 🎭 Japonya'da bir tapınakta düzenlenen ağlayan sumo bebek yarışmasında bebekler, hakemler tarafından maske ile korkutulup ağlatılıyor. 👶🍼 Her yıl düzenlenen geleneksel festival de bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor. 🎎🎪 #Geleneksel yarışma iscihaber.net/foto-galeri/jap...
Dayım Şükrü Bey, 1306 ’da Japonya ’da mahvolan Ertuğrul Gemisi’nde boğuldu.
Reklam
Aklınızı başınızdan alacak bir insan avı Doğan güneş karardığında, Geçmiş, çıplak bir kılıç gibi keskinleştiğinde, Japonya artık bir anı değil, kâbus olduğunda,Kaiken’in zamanı gelmiş demektir.
Japonya'da bile olsan Duyarım Senin bana baktığını Karşı göz ışığınla sarıca eskil Başlamadan önceki gibidir Gelişin Gidişin Bitmeden önceki gibi Gündüzleri ben ada olurum Geceleri sen Sen gündüz binbir dalgasındır Ben gece Birbirimizi görmesek Gece derler Gündüz sanırlar Bakıştığımızı Çiçek yapraklarının İç içeliği Benzer Anılarımızın İç içeliğine
"Japonya'da bütün bunları bilmiyor muydu?" "Biliyordu, ben bile bu kadarını biliyorum." "Öyleyse neden yapmadılar?" "Meitner'ın bu deneyi savaş başlamadan çok daha öncesine dayanıyor. Bu yüzden birçok ülke deney yapmaya başladı fakat fisyona neden olan uranyumdu ve uranyumun izotopu U-235, U-238'di ancak U-235 daha iyi bölünüyordu. Eğer uranyumun içerisine başka elementler karışırsa uranyum bölünemeyeceği için nötronlar hareket etseler bile artık orada zincirleme reaksiyon kesintiye uğrayıverecekti. Bu nedenle zincirleme reaksiyonun başarılı olabilmesi için sadece saf uranyum 235'e sahip olmanız gerekiyordu. Bu oldukça çetin bir görevdi. Japonya'da da uranyum 235'i saf olarak ayrıştırmaya çalışan bilim insanları oldu ancak böyle boş bir hülyaya benzeyen araştırmaların muazzam maliyetlerinin sorunlara sebep olacağı konusunda askeri makamlarca kınandıklarını ve başarısızlığa uğradıklarını duydum."
Sayfa 70
L-Taaddüd-i Zevcât (Poligami, Çok Kadınla Evlilik)
Tarihte poligami, hemen her cemiyette mevcut olmuş ve evlenilecek kadınların sayısı cihetinden bir sınırlama getirilmemiştir. Eski İran, Çin, Brehmen hukukunda ve Bâbil'de Hâmurâbi Kanunu'nda poligami kabul edilmişti. Roma hukukunda evli olmaksızın çok sayıda kadınla birlikte yaşamak câiz görülmüştür. Yahudi ve Kilise hukukunda da
"Medeniyet ve gelişimin temelinde yakıp yıkmanın, reddetmenin aksine devamlılık yatmaktadır." Geleneğini koruyarak gelişen Japonya örneği gibi...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.