Bir kitabı sevmek için içinde size ait bir şeyler bulmanız gerekir. Ya da karakterleri çok sevmenizden kaynaklı olarakta bir kitabı sevebilirsiniz. En azından benim için öyle. Ben, Earl ve Ölen Kız kitabını sevememin nedeni bu iki kategoriyede girememesi. Yani kitabı sevmek için uğraştım. Ama ana karakterimiz Greg her seferinde "boşa çabalıyorsun" dercesine soğuttu kitaptan. Aslında onu suçlayamam çünkü berbat bir kitap olduğu konusunda başta uyarmıştı. :) Okurken gülmedim dersem yalan olur, güldüm. Ama yinede bir türlü sevemedim.
Kitabın kapağına bayıldığımı söylemeden geçemeyeceğim. Kendine çeken, çok tatlı bir kapağı var. Sanırım kitapla iligli sevdiğim tek şey kapağıydı.. :/
Ben, Earl ve Ölen Kız'ı çok büyük beklentilerle alıp okumaya başlamıştım. Ama şimdi kitabı gördükçe keşke alıp okumasaydım diyorum.Bu kitabı okumam benim için tam bir vakit kaybıydı.Sanırım bu kitaba çok büyük beklentilerle başladığım için böyle oldu.
Benden size bir tavsiye: Eğer okumak için İYİ bir kitap arıyorsanız, şu an yanlış yerdesiniz.Derhal başka kitaplara göz atmaya başlayın :)
Hayatımda okuduğum en saçma ve gereksiz kitap ile karşınızdayım.Bu kitabı bitirmek benim için tam bir işkenceydi. Olumlu yorumlarda var olumsuz da. Ama benimki olumsuz yorumlardan biri olucak. Gerçekten çok saçma ve sıkıcıydı. Yazar resmen sırf kitap yazmak olsun diye yazmış bu kitabı. Aşırı bel altı vardı ve karakterler fazla saçma ve yapmacıktı. Aldığıma pişman oldum. Bu kitaba verdiğim para ile daha güzel bir kitap alabilirdim.
Daha fazla yorum için》》instagram/pengueninkutuphanesi
Kitap Adı : Gıcıklar
Yazar: Jesse Andrews
Çevirmen: Sevinç Seyla Tezcan
Yayınevi : Pegasus
Sayfa Sayısı : 336
İlk Baskı Yılı : 2017
Bir grup. Bir yolculuk. Leş olmayabilecek bir şov. Sevdiğiniz bir grup var mı? Tamam. Güzel. Ne yazık kı o grup aslında çok kötü. Wes ile Corey size nedenini hemen anlatabilir. Wes ile Corey’nin gıcık kapmadıkları bir şey yoktur. Sevdikleri gruplara bile gıcık olurlar. Hatta gıcık olunacak taraflarını bulmadan bir şeyi sevmeleri mümkün değildir. Bu yüzden caz kampı denilen Caz Sesi’yle konuşup gayet rahat görünmeye çalışan bir sürü manyakla dolu korkunç yere gönderildiklerinde Wes ile Corey tüm benlikleriyle buraya gıcık olurlar. Neyse ki ikisinin toplamından daha büyük bir gıcık olan Ash de onlarla aynı fikirdedir. Üçlü kendi gruplarını kurmak ve turneye çıkmak için kamptan kaçmanın harika bir fikir olduğuna karar verir. Ancak cevapsız bir soruyla karşı karşıya kalırlar: Gerçekten her şeye gıcık olan insanlar nasıl gıcık olmayacakları bir müzik yapabilir? Cevap, facialarla dolu, komik ve duygusal anları eksik olmayan bir yol macerasında gizlidir. Üçlünün başarı ile başarısızlık arasında gidip gelişleri sırasında romantik anlar yaşanacak, sinirler gerilecek, hijyen görmezden gelinecektir. “Bağırış çağırış, kötü kararlar, doğaçlama müzik, fazla kafein ve abur cuburla dolu bir hikâye.” -Publishers Weekly – “Gençlik öfkesi, rock
Kitap genel olarak saçmaydı bana göre . Soğuk şakalar falan gerçekten zor okudum . Hatta doğruyu söylemek gerekirse 2 3 sayfayı okumadım bile atladım çünkü çekilmez bir hal almıştı benim için . Sonunda bitirdim ve kitaplığımın en ücra köşelerine yollandı