Fakat Jim Morrison'u izlerken garip bir tepki verdim. Etrafımdaki herkes transa girmiş gibiyken, ben soğuk bir süper farkındalık içinde onun her hareketini izliyordum. Bu hissi konserin kendisinden çok daha net hatırlıyorum. Jim Morrison'u izlerken, ben de bunu yapabilirim duygusuna kapıldım.
Sayfa 58Kitabı okuyor
Sinema, sanatların en totaliter olanıdır. Bütün enerji ve heyecan kafatasının içine emilir, bir tür zihinsel ereksiyon; kanla şişer kafatası. Caligula tüm tebaası için tek bir boyun arzulardı, tek bir vuruşta tüm imparatorluğun başını uçurabilmek için. Sinema bu dönüştürücü araçtır işte. Beden gözler uğruna var olur sadece; bu iki yumuşak, aç gözlü mücevheri ayakta tutan kuru bir sapa dönüşür.
Camlar cift yönlü çalışır Aynalar tek yönlü
Aynaların içinden yürüyüp gidemezsin
Camın içinden süzülemezsin
İnsanoğlu binaları yaptığında
hapsetti kendini odacıklara
Rahimde hepimiz kör mağara balıklarıyız
önemli değil gözlerimi yakıyor dışarıdaki hava
Çekip çıkarıcağım onları ve defedeceğim yanmayı
film seyircileri sessiz vampirlerdir.
Film bir çeşit sahte ölümsüzlük bahşeder
Filimler yapay olarak döllenmiş ölü ftoğraflar bütünüdür.
Seksin tenlerindeki hışırtısı
Bütün sesi alıp götürüyor rüzgar
İşkenceli toprağa damgalı tanıklığı