ancak ölüm cezasından kurtulmuş birisi zamanı bir armağan gibi düşünebilir. ve pascal'ın ünlü savı -tanrı var ol­mayabilir, biz kaybolmuş olabiliriz, ama o'nun var olduğunu var­ sayarsak...- bu ölüm cezasına mahkûm edilip sonra da kurtulma­yı umma aldatmacasıdır. nicelik ölçülerinin modem çağı, cebir ve sonsuz serilerle baş­lar. ardından insanın elinde olanı değil de, elinde olmayanı say­maya başlayışı gelir. o zaman her şey bir kayba dönüşür.
insan, bir yaşam koşulu olmaktan çıktığı için kutsallığını da yitiren zamana mahkumdur artık.
Reklam
yaşamın kısa oluşu acıklı bir olaydı. zaman ölümün elçisi ve yaşamın öğelerinden biriydi. Buna karşın "zamansız" olan -ölü­mün yok edemediği- zamandan ayrı bir şeydi. bütün çevrimsel zaman görüşleri şu iki öğeyi asla birbirinden ayırmamıştır: dönen tekerlek ve tekerleğin üstünde döndüğü yer.
gövde sürekli yaşlanır, ölüme hazırlanır. bu noktada hiçbir zaman kuramı erteleme öneremez. ölüm ve zaman daima bir yar­dımlaşma içindedir. zaman yavaştan alırken, ölüm çarçabuk biti­rir işini. daha önceleri ölüm, yaşamın ayrılmaz bir parçası, hiçlik'ten varolma'nın ön şartı olarak düşünülürdü; biri olmadan öbürünün olması olanaksızdı. bunun sonucu olarak da, ölüm yok edemeye­ceği ya da geri dönmesi söz konusu olan şeylerle nitelendirilirdi.
dante'ye göre zaman tarihin içeriğidir, tarihle eş zamanlıdır. aksine, tarihin amacı zamanı dağılmadan bir arada tutmaktır. ve böylece aynı zaman peşinde ve içinde olanlar birbirlerinin karde­şi ve yoldaşı olurlar." (osip mandelştam)
Reklam
“Kelime dağarcığımız çok fakir olduğu için hayatta başımıza gelen pek çok şey tanımsız kalır.” - John Berger
John Berger Hoşbeş'te der ki, "𝐾𝑒𝑙𝑖𝑚𝑒 𝑑𝑎𝑔̆𝑎𝑟𝑐ı𝑔̆ı𝑚ı𝑧 𝑐̧𝑜𝑘 𝑓𝑎𝑘𝑖𝑟 𝑜𝑙𝑑𝑢𝑔̆𝑢 𝑖𝑐̧𝑖𝑛 ℎ𝑎𝑦𝑎𝑡𝑡𝑎 𝑏𝑎𝑠̧ı𝑚ı𝑧𝑎 𝑔𝑒𝑙𝑒𝑛 𝑝𝑒𝑘 𝑐̧𝑜𝑘 𝑠̧𝑒𝑦 𝑡𝑎𝑛ı𝑚𝑠ı𝑧 𝑘𝑎𝑙ı𝑟."
"Herşey mümkündür [diye yazıyordu Kübist şair André Salmon]; herşey, her yerde, herşeyle gerçekleştirilebilir."
Sayfa 63
"Sanatta ilginç olan ne varsa hep ta başta olur. Başlangıcı geçtiniz mi, sona varmış sayılırsınız."
Sayfa 43
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.