Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sizi ele geçiren mit, sizi olduğunuz şeyin etisine taşır. Mitler birer kayıktır, içine bindiğimizde sizi bilmediğiniz coğrafyalara taşırlar ruhani potansiyelin ipuçlarıdırlar. Üstelik mitler inançları, hapsoldukları kültürel hapishanelerden kurtarırlar çünkü onlar insanın hayal gücünün evrensel birer şarkısıdırlar. Kolektif bilinçdışının tuttuğu depoladığı tüm Kadim bilgiyi mitlerde işlenmiş anlatılmıştır. Joseph Campbell'in Kahraman'ın sonsuz yolculuğunun peşine düşmesindeki motivasyonun ardında da bu vardır: Dünya mitlerindeki tema ortaklarını bulmak ve insan ruhunun derin ilkeleri merkezleştirme konusundaki gereksinimine işaret etmek. Hemfikir oldukları şey şudur: Mitler bize tüm insanlığın yaşam deneyimlerini özetler, mitoloji daha önce o yolda yürüyen insanlar tarafından çizilen içsel bir deneyim haritasıdır.
"Benim dünyanın kiliselerine hitaben kısacık vaazım da şudur: Semboller yanı başınızdaki sunakta, dersler de cebinizde. Ama ne yazık ki bir dogma kalkıp sembolün üzerinizde nasıl bir etki yaratması gerektiğini dikte ettiğinde başınız derde girer. Beni o şekilde etkilemiyor diye günahkâr mı oluyorum ben şimdi?.."
Reklam
Afrika kültürlerinde...
"Aynı zamanda buralarda kadınlar mitolojik olarak daha önemli cins haline gelmiştir. Anne olduğundan kadın toprağın gücünün kişileşmiş haline, sembolik dengine dönüşür. Toprak gibi can verir, toprak gibi besler. O nedenle bu kültürlerde kadının bu sihirli gücü baskın gelir.."
Bizde av adı altında ne varsa katlediyorlar, ihtiyaçları olmadığı halde ..
"Bu toplulukların doğamıza öyle büyük bir saygısı vardı ki yi yebileceklerinden fazla hayvanı öldürmezlerdi. Öyle bir müsrifliğe kapılacak olurlarsa, ertesi yıl hayvanların geri gelmeyeceği kesindi. Bu yüzden yalnızca ihtiyaçları kadar hayvan öldürüyorlardı ve yeniden yiyecekleri olsun diye bir ritüel gerçekleştirerek hayvanlara teşekkür ediyorlardı. İnsan doğaya karşı öyle bir saygı besleyince toprağı sömürüp tüketen olmuyor..."
"Demek ki koşullar değişince ahlaki düzen de değişiyor. Benim ömrüm içerisinde muazzam değişikliklere uğradı da. Dünkü sosyal kanunlar bugün artık geçerli değil. Otuz sekiz yıl boyunca Sarah Lawrence College'da ders anlatmış biri olarak, genç kadınların cinsel ahlakındaki dönüşümün ne örneklerini gördüğümü anlatamam. Durum değişti, hepsi bu. Bugünün eylemlerini öğrencilerimin otuz yıl önceki fikirleriyle yargılamaya kalkarsak bir yere varamayız.."
Baba, annesiyle yaşadığı cennete dışarıdan giren ilk kişi olarak çocuğun artekipsel düşmanıdır; bu yüzden, yaşam boyunca tüm düşmanlar (bilinçdışında) babasının simgesidir.
Sayfa 145 - İthaki YayıncılıkKitabı okuyor
Reklam
"Mitler kendi manevi dünyalarını didik didik eden insanların tasavvurlarından türer. Kültürel yapılar da mitler üzerine kurulur..."
"Edebiyata yatkınlığınız varsa bunun en iyi temsilini, Hıristiyan kahramanlar olarak boy gösteren şövalyelerin aslında Kelt tanrıları olduğu Arthur Dönemi romanslarında bulursunuz; Tristan ile İsolde'nin, onlardan önce de Heloise'in, "Aşkım benim hakikatimdir, uğrunda cehennemde yanarım" dediği Tristan romanslarındaki tanrılar.
"Sonsuzluk ne geçmiştir ne de gelecek. Sonsuzluk şu ânın bir boyutudur. İnsan ruhunun bir boyutudur ki insan ruhu ebedidir. O sonsuz boyutu kendi içinizde bulursanız, işte o zaman, zamanın içinde gezersiniz; günlerinizi boydan boya gezersiniz. Varlığınızın ve deneyiminizin bu benötesi, tarihötesi boyutunun bilgisini size yansıtmaya yardım eden de mitolojik arketipler, dünyanın bütün mitolojilerinde yaşayan, insan yaşamının ilelebet destekleyici modelleri olan bu ebedi sembollerdir..."
Ancak Hollywood'da senaryo danışmanlığı, senaryo yazarlığı yapan Christopher Vogler, Joseph John Campbell'in çalışmasının ana fikrini derli toplu, pratik ve kullanılabilir hale getiren bir eser kaleme alır: Yazarın Yolculuğu. Bu esere göre bir filmin kahramanının yolculuğundaki aşamalar şöyledir: 1. Sıradan Dünya (Kahramanımızı kendi özel dünyasında neye benzer?) 2. Maceraya Çağrı (Kahramanımız bir çağrı alır.) 3. Çağrının Reddi (Kahraman çağrıyı reddeder. Niye?) 4. Rehber (Bilge rehber ile karşılaşma.) 5. İlk Eşiği Geçme (Kahra- manın geri dönüşü olmayan eşiği geçmesi.) 6. Sınavlar, Müttefik- ler ve Düşmanlar (Diğer karakterler kahramanı nasıl etkiler?) 7. Yaklaşmak (Kahramanın çabaları sonucu başarılı mı olur başarısız mı?) 8. Çile (Hikâyedeki ölüm kalım noktası.) 9. Ödül (Kahraman ödülünü hak eder.) 10. Dönüş yolu (Kahramanın olağan dünya- sına dönüşü.) 11. Diriliş (Son test.) 12. Ödülle eve dönüş (Bilge kahraman evine döner.)
Reklam
Ilginç...
"İşte dinlerin bunca zamandır yaptığı da bu. Size ilahi varlıklar, melekler ve bunların sizi beklediğine dair birtakım düşünceler veriyorlar. Bu da sizi epeyce oyaladığı gibi aynı zamanda gelininize ya da artık sizi nasıl eğleyeceğini dert eden her kimse ona ayak bağı olmanıza engel oluyor..."
"Bir vakit gelip de toplum, "Burada sana pek ihtiyacımız kalmadı, şurada da sana ihtiyaç yok" demeye başladığında, enerjiler de yeniden psişeye döndüğünde ne yapacaksınız?.."
Bu çok iyiydi :) Kahkaha attım:))) vahh garibim:)
"Veya dünyalığını yapıp emekliliği planlamış da olabilir. Emekliliğinde neler yapacaktı peki? Kendini gençlik tutkusuna, mesela balık tutmaya adayacaktı.. . Babalık artık gereken her şeye sahip. Avcı kulübesi bile var, bırakın gitsin, canının istediğini yapsın. Peki gidip ne yapar? Balık tutar. En son bir şeyi gerçekten severek yaptığında, on iki yaşındayken yaptığı buydu çünkü. Oltasına ne gelir peki? Balık. Bilinçdışının beklediği ne? Denizkızları.."
Yaşlanmışım gidip emekli olayım:)
"Tam öğrenmeniz istenenleri öğrendiğiniz zaman, ruhun toplum düzeniyle bağdaşmayan tüm faaliyetlerini baskılayıp da bir şeylere vakıf olduğunuz, tam da ipleri elinize aldığınız zaman ipin ucu kaçmaya başlıyor. Zihin bir şeyleri hatırlayamaz oluyor, eller bir şeyleri düşürmeye başlıyor, günün sonunda kendinizi eskiye nazaran daha yorgun buluyorsunuz, uyku bir eylemden ziyade tatlı bir rüyaya dönüşüyor. Hayattan kopmaya başlıyorsunuz.."
"Bir mitolojik düzen, bilince, varoluşa dair bir anlam duygusu veren bir imgeler sistemidir. Ne var ki sevgili dostlarım, varoluşun bir anlamı yoktur, o yalnızca vardır. Ama zihin kapı kapı dolaşıp anlam arar. Bildiği (ya da uydurduğu) bir kurallar sistemi olmadan oyunu oynayamaz..."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.