Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
++ Hume / Duygularımız
Etik ve ahlak konularında da Hume Rasyonalizme karşı çıkmıştır. Rasyonalistler haklı ile haksızı ayırt etmenin insan aklına özgü bir şey olduğunu düşünüyordu. Bu doğal hukuk anlayışına Sokrates'ten Locke'a kadar pek çok filozofta rastladık. Ama Hume ne yapıp ne söylediğimizi aklın belirlediğine inanmıyordu." "Ne belirliyordu peki?" "Duygularımız. Muhtaç birine yardım etmeye karar veriyorsan, seni buna zorlayan duygularındır, aklın değil." "Ya yardım etmek filan istemiyorsam?" "O zaman da belirleyici olan duygularındır yine. Muhtaç birine yardım etmemek akla ne uygundur ne de aykırı, ama belki bayağı bir davranıştır." "Ama bir yerde bir sınır olmalı mutlaka. Başka bir insanı öldürmenin doğru olmadığını herkes bilir." "Hume'a göre her insanda başkalarının ne hissettiğine dair bir duygu vardır -hali iyi mi, yoksa acı mı çekiyor. Yani duygudaşlık gibi bir yeteneğimiz var. Ama bunun akılla hiçbir ilişkisi bulunmaz."
Sayfa 317 - Pan
+ Hume- 'Ben Tasavvuru'
Bizdeki ben tasavvuru aslında hiç aynı anda yaşamadığımız tek tek izlenimlerin zincirleme birbirine eklenmesinden oluşuyor. Hume 'izlenmesi imkânsız bir hızla birbirine eklenen ve sürekli akıp hareket eden çeşitli bilinç içeriklerinin bir demetinden' söz eder. Bilincimiz böyle çeşitli içeriklerin 'peşpeşe sahneye çıktığı, görünüp kaybolduğu, sonsuz bir konum ve tür çeşitliliği göstererek bir araya geldiği bir tiyatro' gibidir. Yani Hume'a göre bu tür yaklaşım ve izlenimlerin içinde veya altında toplandığı ve tekrar ayrıldığı herhangi bir temel kişiliğe sahip değiliz.
Sayfa 309 - Pan
Reklam
+ Hume-Descartes Tanrı Tasavvuru
"Çok zekiymiş bu Hume. Ya Descartes'taki apaçık Tanrı tasavvuru ne olacak?" "Hume'un buna da bir cevabı var. Diyelim ki Tanrı'yı sonsuz ölçüde zeki, akıllı ve iyi bir varlık olarak tasavvur ediyoruz. Yani bileşik bir tasavvur söz konusu: sonsuzca zeki, sonsuzca akıllı, sonsuzca iyi kavramlarından oluşuyor. Eğer zekâ, akıllılık ve iyilikle hiç karşılaşmış olmasak, hiçbir zaman böyle bir Tanrı kavramına varamayız. Tanrı'yı sert ama adil bir baba gibi de düşünüyor olabiliriz. Yani 'sert', 'adil' ve 'baba'dan oluşan bileşik bir tasavvur. Hume'dan sonra da dini eleştiren birçok kişi aynı noktaya, böyle bir Tanrı tasavvurunun çocukken babamızla olan ilişkiye indirgenebileceğine işaret etmiştir: Bildiğimiz baba kavramının 'cennetteki baba' tasavvuruna yol açtığını söyler bu eleştiri."
Sayfa 308 - Pan
Britanya Empirislerinden, Hume:
"Hume, 1711'den 1776'ya kadar yaşadı. Düşünceleri bugün en önemli empirist felsefe olarak kabul ediliyor. Ayrıca, büyük filozof Immanuel Kant'a esin kaynağı olması bakımından da önemli Hume. Hume İskoçya'da, Edinburgh yakınlarında yetişti. Ailesi hukukçu olmasını istiyordu. Ama kendi eğilimi oldukça farklıydı, 'felsefe ve bilgi konuları dışında kalan her şeye karşı aşılmaz bir isteksizlik duyduğunu' söylüyordu. Büyük Fransız düşünürleri Voltaire ve Rousseau gibi Hume da tam Aydınlanma Çağı'nda yaşamıştı. Avrupa'da uzun geziler yaptıktan sonra Edinburgh'a döndü. En önemli eseri olan 'İnsan Doğası Üzerine Bir İnceleme' yayımlandığında yirmi sekiz yaşındaydı henüz. Söylediğine göre, bu kitaptaki temel fikir daha on beş yaşındayken aklına gelmiş."
Sayfa 303 - Pan
+ Locke/ Güçlerin ayrılması ilkesini savunması
"Yani devlet iktidarının çeşitli kurumlara dağıtılması." "Bunlar hangi kurumlar, biliyor musun?" "Biri Millet Meclisi. Bu 'yasama' gücüne sahip olan kurum. Bir de 'yargı' gücü var, yani mahkemeler. Son olarak da 'yürütme' gücü, yani hükümet." "Bu üçlü ayrımı Fransız Aydınlanma filozoflarından Montesquieu ortaya atmıştır. Locke diktatörlüğün önlenebilmesi için öncelikle yasama ve yürütmenin ayrılması gerekti ğini vurgulamıştı. Locke tüm gücü kendi elinde toplamış olan XIV. Louis'yle aynı dönemde yaşamıştı. 'Devlet benim' diyordu XIV. Louis. Bu yönetim tarzına mutlakiyet diyoruz. Bugün böyle bir devleti belli bir hukuka bağlı olmayan keyfi bir yönetim sayıyoruz. Buna karşı Locke, hukuk devletini güvenceye alabilmek için yasaları halkın temsilcilerinin çıkarması, kral ve hükümetin de uygulaması gerektiğini söylemişti."
Sayfa 302 - Pan
+ Locke
Locke cinslere özgü rollerin tartışıldığı yeni dönemde yetişmiş ilk filozoflardandı. Daha sonra kadınların eşit haklar elde etmesinde önemli bir rol oynayacak olan adaşı John Stuart Mill'i çok etkilemiştir bu açıdan. Zaten Locke ancak 18. yüzyıl Fransız Aydınlanma Çağı'nda tam anlamıyla güçlenecek olan pek çok liberal fikri önceden ifade etmiş bir düşünürdü. Örneğin güçlerin ayrılması ilkesini ilk savunan odur..."
Sayfa 301 - Pan
Reklam
Britanya Empiristleri- Locke
Bu filozofların ilki İngiliz John Locke'tu. 1632'den 1704 dar yaşamıştı Locke. Ending, dan na 170 Concerning Human Understanding van insanın Anla say Consi Üzerine Bir Deneme 1690'da yayımlandı. Locke bu ma Ynde iki soruyu ele alır. Birincisi, insanların düşünce ve eserinde ilinin nereden geldiğini sorguvenci olarak da duyularımızın bize bildirdiği şeylere güvenip güvenemeyece ğimiz meselesiyle ilgilenir." "Ne projeymiş ama!" "Soruları teker teker ele alalım. Locke bütün düşünce ve tasavvurlarımızın bir zamanlar duyularımızda oluşmuş izlenimlerden kaynaklandığına, bunların bir yansımasından ibaret olduğuna inanmaktadır. Bir duyum edinmeden önce bilincimiz bir 'tabula rasa' gibidir, yani henüz üstüne bir şey yazılmamış bir levha." "Ha bak Latincesini söyleyince çok anlaşılır oldu." "Yani herhangi bir şeyi duyumsamadan önce bilincimiz, öğretmen sınıfa gelmeden önceki karatahta gibi bomboştur."
Sayfa 298 - Pan
Yetişkin insanların cinsel güdüleri bebeğin meme emme ihtiyacı kadar aslî ve önemlidir.
Yeryüzündeki her türlü yaşam, bitki olsun, hayvan olsun, hep aynı maddelerden oluşmuştur.
Sinek Dördü
“Aslında ‘doğaüstü’ denen şeyden bu kadar çok bahsetmemiz, tuhaf bir körlükten geliyor: En esrarengiz olan şeyi göremiyoruz, yani bir dünyanın var olduğunu. Çoğu insan, koca bir bulmaca gibi gözümüzün önünde duran yaratılışla değil de, Marslılarla, uçan dairelerle ilgileniyor. Ben bu dünyanın bir rastlantı olabileceğine inanmıyorum, Hans Thomas.”
Sayfa 124 - BabaKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.