Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

glsmoz

glsmoz
@jstsmn
503 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Acı bir ceza değildir, bir kurtuluş yolu ya da özel bir lütüf da değildir.
Reklam
Eyub’un öyküsü acı çeken insanın içinde bulunduğu korkunç yalnızlığın karşısına güven ve inancı koyar. Tanrının bulunduğu konum insan idrakiyle ölçüşemez kesinlikle ama bu, onun insanı yalnızlığa terk ettiği ya da yarattığı dünyada bir kaosun hüküm sürdüğü anlamına gelmez. Tanrının suskunluğu inanan kişiyi umutsuzluğa düşürmemelidir.
İçe kapalı bir dindarlık ötekini dikkate almadığı takdirde inancın sadece gölgesidir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Acı, herkesin liyakatine göre ödüllendirilmesi ile ilgili rahatlatıcı hesaba denk düşen bir şey değildir. Aman vermeyen kötülük insafsızca çöker insanın üstüne.
Acının bir anlamı varsa da insanın kavrayışının ötesindedir bu ama asla boş, yararsız ve nedensiz değildir.
Reklam
Eyub’un acısına katlanamaması, nedenini anlayamamasındandır.
Tanrı karşısında hiçbir insan masum değildir. Arkadaşlarının, Eyub’u, günah işlediğini kabul etmesi için razı etmeye çalışmaları birdenbire açıkça iyi’nin cezalandırılabileceği ya da kötü’nün ödüllendirebileceği olasılığını getiren bir düzene karşı günah işleme korkularından gelir.
İnsan cennetin doğusuna sürmeden önce ne acı, ne hastalık ne ölüm vardır. Mutsuzluk, insan ve kutsallık arasındaki kopuşun bir sonucudur.
İlk başta acıdan habersizdir insan, dünyayla arasında hiçbir kopukluk yoktur. Istırap cennete yabancıdır. İnsan baştaki bildiğini bozarken yeni yaşam biçiminin kırılganlığını tanır. Acı, bilincin ortaya çıkışının bir sonucudur. Tanrı’dan kopan insan kendi kaderinden tamamen sorumlu olur.
Sessiz, kaskatı gizler, kalplerimizin muzlim kaşanelerine kurulmuşlar: zorbalıklarından usanmış gizler: alaşağı edilmeye istekli zorbalar.
Reklam
Zaman onları dağlamış, bukağılamış, dışladıkları sonsuz olasılıklar odasına yerleştirmişti.
Efendisinin sarayında bir soytarı, hoşgörüyle karşılanan ve küçümsenen, merhametli efendisinin ordusuna mazhar olmuş. Niçin hepsi de bu rolü seçmişti? Sırf tatlı okşayışlar için değil. Onlar için de tarih, sık sık anlatılan herhangi bir masaldan farklı bir şey değildi, ülkeleri ise bir tefeci dükkanı.
Evet. Biliyorlardı: hiç öğrenmeksizin ve akılları ermediği halde.
Rüzgarı dokuyan herkesi bekliyor elbet boşluk..
3.465 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.