Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
173 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabı okuyup ilk incelemeyi bırakacak kişi galiba benim. Bu nedenle merak edecek olanlar için kitap hakkında küçük bir tanıtım yapayım. Kitap baştan sona kadar çizimlerle desteklenmiştir. Bir çok çizim hoşuma gitmese de anlatımı kolaylaştırmış ve çizgi roman tadı vermiştir. Ayrıca Carl Gustav Jung'la yeni tanışacak olanlar için güzel bir başlangıç olacağını düşünüyorum. --iyi okumalar dilerim--
Jung - Yeni Başlayanlar İçin
Jung - Yeni Başlayanlar İçinMaggie Hyde · Milliyet Yayınları · 199788 okunma
Jung, 1909'da Eski Yunan mitolojisi araştırmalarına daldı. Bütün o perileri ve santorları çözümlemek, onun kafasını karıştırmakla ve heyecanlandırmakla sonuçlandı. Jung şöyle der: "Akıl hastalarının ifadeleriyle bu mitler arasında birçok benzerlil olduğunu gördüm".
Reklam
Bir hastaya öznel olarak cevap verirken kendi sorunlarınızı keşfetme tehlikesi içindesinizdir.
Bilinçdışı bir unsur, sık sık hiç yoktan dışsallaştırılabilir ve ortaya çıkabilir, buna yansıtma denir. Bu, aşık olmak veya birinden nefret etmek gibi başka bir kişiye veya duruma karşı aşırı duygusal tepkileri getirir. Bu gibi güçlü duygusal tepkiler, bilinçdışı bir içeriğin bilince çıkmak, patlamak için fırsat kolladığını gösterebilir, ama yalnızca dışssaltırılmış veya başka bir kişiye yansıtılmış olarak ortaya çıkabilir. Sevdiğimiz veya nefret ettiğimiz başka bir insan değil, kendimize ait olan ve karşımızdaki kişiye yansıttığımız parçamızdır.
Psikozda gerçeklik işlevinin yitimi öylesine uç noktadadır ki, bu durum, kişinin cinsel karakterinin mutlak olarak yadsınmasını gerektiren öteki içgüdüsel kayıpları da getirir; hiç kimse gerçeklik'in cinsiyetin bir işlevi olduğunu öne süremez.
... bir hastaya öznel olarak cevap verirken, kendi sorunlarınızı keşfetme tehlikesi içindesinizdir.
Reklam
İçgüdülerin eylemleri belirlediği gibi, arketipler de kavrayış tarzımızı belirler. Hem içgüdüler hem de arketipler kolektiftir, çünkü kişisel ve bireyselin ötesinde evrensel, kuşaktan kuşağa geçmiş içerikler vardır ve birbirleriyle ilişkilidir. Bir durumu anlayış tarzımız (arketip), bizim harekete geçme tepimizi belirler. Arketipler aracılığıyla bilinçdışı kavrayış, içgüdünün biçimini ve yönünü belirler. Öte yandan, harekete geçme tepimiz (içgüdü), bir durumu (arketipi) nasıl anlayacağımızı belirler. Jung bu tavuk-yumurta ilişkisini kabul eder ve arketipi içgüdünün kendi kendini algılayışı, veya "içgüdünün otoportresi" olarak betimlemenin yerinde olacağını ileri sürer; tıpkı bilincin nesnel yaşam sürecinin içsel algılanışı olması gibi.
Jung'a göre, terapinin sembolik ifade sürecine yaklaşımı indirgeyici değil yapılandırıcı olmalıdır. Yapılandırıcı tedavi, hastanın kendi içgörülerinin bu sürece girmesi için yolu açmak anlamına gelir.
Yaşam bilgisine ve içgörüye dayanan irade, insan ırkının çok eski bir mirasıdır; tabii benim de.
Tıpkı hayaller gibi düşler de, saklı bir arketipal anlam merkezinden dışarıya doğru yayılırlar. Jung hem düşlerin hem de hayallerin kehanet niteliğindeki anlamına değer veriyordu.
Reklam
İster bir düşünce, ister bir imge veya hayal, bilinçdışından doğan ne olursa olsun, psişik bir gerçeklik yaratır. ... Psike (ruh) için hayal olarak adlandırabileceğimiz bir şey mevcut mudur? Psike, bizim gerçeklik kategorimizle ilgilenmez. Psike için işleyen her şey gerçektir.
Cerrahi veya kadın doğum alanında, hekimin ellerinin temiz olması kabul edilmiştir. "Öyleyse kendinizin de nevrozlardan 'temiz'lenmiş olduğunuzdan emin olun." Jung, terapistler için eğitici bir analiz gerektiğini savunan ilk psikanalist oldu ve hatta denetlemenin bir tür "anne veya baba günah çıkartıcısı" gibi, devam etmesi gerektiğini savundu. "Papa'nın bile bir günah çıkartıcısı var."
Yapılmaması gereken 3 şey Terapinin amacı geriye değil ileriye gidiştir. Bunun anlamı, hastanın mevcut konumunun bilinçli tutumu üzerinde odaklaşmaktır. 1- Çocukluk anılarının peşinden koşmayın. Nevrotiklerin geçmişin ve kendine acımanın pisliklerinde yuvarlanmaktan çok sevdikleri başka bir şey yoktur. 2-Ruhsal olayları unutmayın. Orta yaş bunalımının ardından analize girenlerin çoğu, yaşamın ilk yarısında ruhsal olayları göz ardı etmelerinden dolayı böyle yapar. 3-Hastanın kişisel gizli öyküsünü unutmayın. Hastanın, anlatılmamış ve kimsenin bilmediği bir öyküsü vardır. Bu sırdır. Onun karşısında darmadağın olduğu kayadır.
113 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.