Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Dilara

Dilara
@jwllydi
🪼࿐
2004
5 okur puanı
Temmuz 2021 tarihinde katıldı
448 syf.
·
Puan vermedi
29. Oda
29. OdaJennifer McMahon
8.3/10 · 1.153 okunma
Reklam
Yok ettiği şeyin yerini bir daha asla dolduramayacağının farkında değildi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Harika bir gün geçirmişti ama artık kendi dünyasına dönmesi gerekiyordu. Onun için en zor olan şey de buydu.
Dönüş yolunda Maurice'e kız kardeşimin evindeyken en çok neyin hoşuna gittiğini sordum. Maurice hiç duraksamadan, "Büyük masa," diye cevapladı. "Masa mı? Yemek masasından mi bahsediyorsun?" "Evet. Evdeki herkesin masaya oturup birbirleriyle konuşmaları çok hoşuma gitti. Ve Bayan Laura, bir gün büyüdüğümde ben de kendim ve ailem için böylesi büyük masa alacağım. Onlar gibi ben de böyle bir masaya oturup ailemle yemek yiyip konuşmak istiyorum." Maurice'i ilk kez geleceği hakkında konuşurken görmüştüm.
Reklam
Sessizce daireme girdim, kıpırdanmaya ve ışığı açmaya cesaret edemeden bir süre karanlıkta durup bekledim. Orada durup gözlerimin önündeki girdabı seyretmeye koyuldum. Bana neler oldu? Neden dünyada bu kadar yalnızım ben?
Benim ışığımın senin karanlığında daha iyi olduğunu kim söyleyebilir? Ölümün seni karanlığından daha iyi olduğunu kim iddia edebilir? Ben kimim ki böyle bir şeyi söyleyebileyim?
Öğrenmek tuhaf bir olay: Ne kadar derinlere gidersem, var olduğunu bile bilmediğim şeylerle karşılaşıyorum. Kısa bir süre önce, her şeyi, dünyadaki tüm bilgileri öğrenebilirim gibi aptalca bir hisse kapılmıştım. Şimdi ise, sadece onların var olduğunu bilebilmeyi ve bir nebzesini anlayabilmeyi ümit ediyorum. Bunun için vakit var mı?
Kırgınlığımı kontrol etmeyi, sabırsızlanmamayı ve bir şeylerin olmasını beklemeyi öğreniyorum. Sanırım büyüyor ve olgunlaşıyorum. Her gün kendimle ilgili olarak daha çok şey öğreniyorum ve suyun üzerindeki minik dalgalar gibi başlayan anılar şimdi kocaman, güçlü dalgalar halinde üstümden geçiyor...
Söyleyecek başka bir şey yoktu, ne ona ne de diğerlerine. Hiçbiri gözlerimin içine bakamıyordu ve ben de onlardan yükselen husumet dalgasını hissedebiliyordum. Önceleri, bana gülüyorlar, cehaletimden ve yavanlığımdan dolayı beni küçük görüyorlardı; şimdi de, bilgimden ve kavrama yeteneğimden ötürü benden nefret ediyorlardı. Neden? Tanrı aşkına, bunlar benden ne istiyorlardı?
Reklam
Eğer acele ettirmezlerse veya onu zorlamazlarsa, bunu yapabilir. Ama nedense herkes bir telaş içinde...
Dilara
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Sana Güvenmiştim
Sana GüvenmiştimServet Saygınoğlu
7.4/10 · 166 okunma
"Sence Öcü Radley neden hiç kaçmadı?" Dill derin derin içini çekti, arkasını döndü. "Belki de kaçacak yeri olmadığı içindir..."
114 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.