Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kader Çavga

120 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 saatte okudu
Bayan Caliban/Prospero Kitaplığı
Merhabalar, Prospero kitaplığının 5. üyesini keyifle okudum.Kitaplık içindeki kitaplar bir seri şekilde değil tematik olarak birbirine bağlı Shakespeare'in Fırtınasındaki Prospero sürgündeki adadan kurtulurken sihirli asasını ve kitaplığını gömer . Prospero'nun kitaplığında mahrum kalan insanoğlu artık ütopyalarını, distopyalarını, fantastik eserlerini ve bilim kurgu eserlerini yazmak zorunda kalır. Bayan Caliban kitabı ise insanoğlunun "diğerleriyle" kurduğu iletişimin anlatıldığı güzel kitaplardan biri. Doroty eşi ile 2 yıldır kötü bir evlilik geçiren, ev işlerinin tek düzeliği içinde hayatına devam eden bir kadınken; akşam yemeğini hazırladığı sırada hayatını komple değiştirecek bir sürprizle karşılaşır.Denek olarak kullanıldığı enstitüden kaçan ve tüm ülkede aranan devasa bir yaratık mutfağındadır.Derisi yeşil renk olan, boyu 2 metre olan ve pürüzsüz ciltli bu yaratığa Larry adını verirler.Aralarındaki iletişim her ikisi için de yeni bir özgürleşmeyi getirir. Bu günlerde sosyal medyada sıkça gördüğümüz denek tavşan paylaşımı sonrası oluşan denek hayvan hassasiyeti sonrası bu konulu kitap okumak ilginç bir tesadüf oldu doğrusu. Bu kitabı sevenlerin Suyun Sesi adlı filmi de seveceklerini düşünüyorum.
Bayan Caliban
Bayan CalibanRachel Ingalls · Jaguar Kitap · 2020242 okunma
Reklam
72 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Suat Derviş/ Fosforlu Cevriye'nin Yazarı
Merhaba, Bu kitap ,her ne kadar gençler için biyografik roman serisinin içerisinde gösterilse de biz yetişkinlere de hitap ettiğini düşünüyorum. Kitapta Suat Derviş'in çocukluğundan başlayarak ,gözlerini hayata kapatan dek yaşadıkları kısa ve öz olarak anlatılmış. 2021 yılını kendim için Suat Derviş yılı ilan edmiş bir okur olarak bu kitap bana çok çok iyi geldi.Aynı serinin Sabahattin Ali kitabı da varmış.Onu da çok yakın zamanda okuyacaklarım arasına ekledim
Ben Suat Derviş
Ben Suat DervişOsman Balcıgil · Genç Destek Yayınları · 2018121 okunma
106 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Buzda Yürüyüş
1974 yılının Kasım ayında , sinema eleştirmeni Lotte Eisner'in Paris'te hasta yatağında ölümü beklediği haberini alan usta yönetmen Werner Herzog, Berlin'den Paris'e uzanacak bir yürüyüşe başlar. Bu yürüyüş,sevgili arkadaşını yaşama bağlayacaktır Herzog'a göre. ( Evet biraz ütopik ama sanatçıları n fikrinden sual olunmaz ) Bir sırt çantası ile çıktığı yolculuk 23 Kasım'da başlar ve 14 Aralık'a kadar devam eder. Köyler, buzlu yollar, tarlalarda geçen bir seyahat güncesi olarak gözükse de ,bu kitap usta yönetmenin yaşam ölüm gibi çeşitli konularda fikirlerini ifade ettiği kısa bir içsel yolculuk olarak da değerlendirilebilir. Henry Thoreau'nun Kış Yürüyüşü'nü hatırlatan bu farklı tecrübeyi yürümenin felsefesine ilgi duyan okurlara öneririm. İyi ki kitaplar var...
Buzda Yürüyüş
Buzda YürüyüşWerner Herzog · Jaguar Kitap · 2016363 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Selçuk Baran şüphesiz daha daha çok okunmayı ve bilinmeyi hak eden, 1960'lar ve 70'ler arasındaki toplumsal değişimi ustaca eserlerinde işleyen bir yazar. Tortu, yazarın 4. öykü kitabı. Öykü türü ile aram çok iyi olmasa da bu kitapta yer alan beş öyküden dördünün birbiriyle bağlantısı kitabı öykü türünden çıkartıp novellalığa sürükler nitelikte.Bu nedenle su gibi akıp giden keyifli bir okuma oldu benim için. Ablam, Arif Hikmet Bey ,Konak ve Zekiye hikayelerinin baş kahramanı Zekiye ve Halim. Kadın yazarların erkek kahraman yaratmadaki başarısını bu kitapta da görüyoruz. Halim ,mutsuz abileri ve Arif Hikmet Bey başarı ile oluşturulmuş erkek karakterler. Yalnızlık, mutsuzluk ve kendini adamışık,toplumsal ahlak baskısı öğeleri kitabın satırlarından ustaca süzülüyor. Halim'in ablası kanlı canlı tasviri, Akif Hikmet Bey'in kurduğu modern ağalık sistemi ve Zekiye'nin başkaldırısı kısacık kitabı zenginleştiren detaylar arasında. Bu kitabı okuduktan sonra fark ettim ki, uzun zamandır okumaları da ayakları yere basmayan, nerde başlayıp nerde bittiği belli olmayan metinlere çok dalmışım.Bu 100 sayfalık kısacık ama sahici metin bana çok iyi geldi. Uzun lafın kısası benim Selçuk Baran ile yolum daha çoook uzun...
Tortu
TortuSelçuk Baran · Yapı Kredi Yayınları · 20201,179 okunma
408 syf.
6/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Ben, Kirke okumak yada okuyamamak
Kendi halinde bir kitap okuru olarak deneye yanıla kendi okuma tarzımı keşfettim sayılır.Bu arayışlar içinde elbette popüler kültürün öğelerine kanıp okuma tarzımın dışında kitaplar satın almışım.Bu kitaplardan en ikonik olanı maalesef Ben,Kirke. Helios'un kızı,Aiaies Cadısı Kirke'nin bir kadın tanrı olarak varoluş mücadelesi tüm kitabın ana konusu.Daha doğumundan itibaren tiz sesi ve aykırı göz rengi nedeniyle tüm ailesi tarafından dışlanan, sevdiklerinin ihaneti ile öfke ateşi harlanan, isyankâr,arzulu bir cadının hikayesini okuyoruz kitapta. Olymposlu tanrıları ve mitolojik kahramanlar yazarın usta kaleminden günümüze ışınlanmış gibiler ama hangi okurlar için. Fantastik okumalar yapmayı sevmeyen ben,3 Olymposlu tanrıyı sayamayacak ben bu kitapta çok ama çok sıkıldım. Her okurun sevdiği bir kitap türü olduğu gibi her kitabın da bir okuru var.Fantastik dünyalar tam size göreyse, Zaman Çarkı serisini bayılarak okudunuzsa, Zeus'lu hikayeler elinizden düşmüyorsa Ben, Kirke'yi de çok seversiniz. Kitabın hakkını yemeyelim; bitiş bölümünde 6 sayfalık karakter dizini ve kapaktaki Kirke'nin sürgün edildiği ada haritası oldukça başarılıydı.Eğer karakterlerde takılmasaydım ( ki bu benim problemim) oldukça keyifli bir okuma olabilirdi.
Ben, Kirke
Ben, KirkeMadeline Miller · İthaki Yayınları · 202133,7bin okunma
Reklam
214 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
At Çalmaya Gidiyoruz
At Çalmaya Gidiyoruz, kenti arkasında bırakıp,kendine yeni bir hayat kurmak üzere Norveç ormanlarına çekilen tipik bir İskandinav edebiyatı arketipi hikâyesi. Malumunuz İskandinav edebiyatı böyle karakterleri seviyor. (Erlend Loe'nun sevdiğim karakteri Doppler'in kulakları çınlasın)Per Petterson yarattığı Trond karakterleri ile kapitalist düzenden kaçan, kendine yepyeni bir dünya kurarken ormandaki çağrışımlarla 1947 yazına kahramanını götürüp getiren bir kahraman yaratmış. Baba ile hesaplaşma,varoluş sorgulaması, 2. Dünya Savaşı anıları, ilk gençlik heyecanları, anne şefkatine duyulan özlem ve mis gibi İskandinav ormanları manzaraları satırların aralarında okurla buluşuyor. Bir grup okuması kapsamında okuduğum bu eser Tipik İskandinav edebiyatı serinliği ile yazılan, zamanlar arası gidiş gelişlerin baskın olduğu,bol Norveç orman manzarası tasvirli okuması keyifli bir kitap. Varoluşçuluk edebiyatını seven, İskandinav metinlerine ilgi duyan tüm okur arkadaşlarıma tavsiye ederim.
At Çalmaya Gidiyoruz
At Çalmaya GidiyoruzPer Petterson · Metis Yayınevi · 20211,106 okunma
188 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Hatırlayıcı
Alman edebiyatının en kıymetli eserlerinden olan Okuyucu, Bernhard Shlink kitabı yorumu ile merhaba. Lise öğrenci Michael ve kendinden 15 yaş kadar büyük Hanna ile olan aşk ile başlayan kitap, başlangıçta ( tekinsiz, okudukça neden tekinsiz dediğimi anlayacaksınız) bir aşk hikayesi gibi gözükse de Hanna'nın aniden ortadan kaybolmasıyla devam ediyor.Yıllar sonra 2. Dünya Savaşı suçlularının yargılandığı bir mahkemede karşılaşan ikilinin hikayesi okuyanları sarsacacak kadar etkileyici. Kitabı Michael karakterinin gözünden okuyoruz.Sade ve dolaysız bir anlamla toplumsal bellek, detaylı ve etkileyici ruhsal tahliller, iç hesaplaşmalar başarılı ile okura aktarılmış. Michael karakterinin hukukçu kişiliği ve vicdanı arasındaki çıkmazları kitabın en etkileyici bölümleri bence. Kitabın adının neden "Okuyucu" olduğunu anladığımız satırlarda ise kalbinize oturacak taşın kalkması epey zaman alacak. Genel anlamda uyarlama filmlere biraz mesafeliyim ama 2008 yılı yapımı ve başrollerini sarışın güzel Kate Winslet ve Ralph Fiennes'in yer aldığı uyarlama film oldukça oldukça güzel. Sanat yönetmeni, görüntü yönetmeni oldukça güzel karelere imza atmış.Dönemin atmosferi filmde başarıyla izleyenlere aktarılmış. Bu kitabı ve 2008 yılı yapımı filmini tüm okurlara ısrarla öneririm.
Okuyucu
OkuyucuBernhard Schlink · İletişim Yayıncılık · 20143,195 okunma
272 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Fosforlu Cevriye/ Suat Derviş
Nisan ayında çok çok güzel kitaplar okuyorum.Fosforlu Cevriye de bunlardan biri. Fosforlu Cevriye annesiz babasız olarak büyümüş, İstanbul'un sokaklarını, sahillerini, surlarını kendine ev bilmiş bir hayat kadını. Çok hastalandığı ve hastaneden apar topar çıkartıldığı bir günde gidecek yeri olmadığı için bir kayığa sığınıyor.Ateşler içinde sayıklarken tanımadığı biri Cevriyeyi bir han odasına götürüyor.Tedavisini üstleniyor, temel bakımı yapıyor ve herşeyden önce ona "siz" diye hitap ediyor.Fosforlu Cevriye , hayat okulunu bitirmiş bir kadın olarak duruma çok şaşırıyor çünkü etrafındaki tüm erkekler kendisine alınıp satılabilecek, para verip içki masalarında çiftetelli oynayabilecek kadın gözüyle bakıyor. Kitabın bundan sonrası bu esrarengiz ama adam gibi adam kahraman ile Fosforlu Cevriyenin arasında geçenler olarak ilerliyor.Sonu çok şaşırtıcı ve üzücü. Hatta kitabı bitirdiğimde kitabın gerçeğe dayalı hikayesinden mi bilemem hüngür hüngür ağladım.Hüzünlenmemek elde değil bu hikayeye. Suat Derviş şüphesiz çok daha fazla okunmayı hakeden bir Cumhuriyet kadını.Hayatı mücadeleler ile geçmiş bir aydın.Yazarın külliyatını okumalarım hızla devam edecek.3 kitabını satın aldım bile.
Fosforlu Cevriye
Fosforlu CevriyeSuat Derviş · İthaki Yayınları · 20211,516 okunma