Lanet olsun Amerika’ya dedi kadın.. Lanet olsun emperyalizme, everilmemiş evrime, lastik donlara ve kopçasına bir şeylerin. insanı bilmenin ne olduğunu, nasıl hem çöp hem gül olduğunu kendini bildiğinden beri anlıyordu..
Birden hıçkırmaya başladı kadın. Hıçkırarak, Allah’ım, insanı insana indirgeyemiyorum dedi. Sen zulmü insana indirgiyorsun da ben insanı insana indirgeyemiyorum… ne varsa, şu rahmin kıyısında… ne kalbimde ne aklımda, ne varsa, merhamet yumağıyla örülü halde göğsümün de altında… tek bir insan, milyarların arasından tek bir insan, öyle güzel ki öyle kıymetli öyle özlenesi öyle merhamete tabi, öyle özlemeye öyle sevmeye öyle kıymete tabi.. insan olmasına indirgeyemiyorum bu kendine bir çöplükten ırmak kurmuş duyguları…
Lanet olsun dedi tekrardan kadın, lanet olsun akşama huzursuzluk pişiren tencereye, gece beraber uyunan rimele, lanet olsun kırmızıyı kapan şeytana, deliye kalan beyaza, bir pembenin şuhuna, şiirin altından alan kötürüm duygulara, nalet olsun lan! vicdan yerine haber sayfaları taşıyan naylonlara…