Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kusurlar da güzeldir, ben severim kusurları. Onlarsız muhteşem şeyler anlamsız, hayat da çekilmez olurdu.
Zamanını harcayıp kazandığın parayı daha çok zaman harcayacağın bir şey için koyarsın ortaya. Azmin sana getirisidir bu.
Reklam
40 syf.
3/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Kapak ve İçerik Uyumsuzluğu
Lise dönemlerimde çok fazla dergi okuyan birisiydim. Biraz da hevesli bir edebiyat meraklısı olmamdan kaynaklanıyordu. Zaman geçtikçe artık Türkiye'de edebiyat kisvesi altında yayınlan birçok derginin oldukça çiğ kaldığını ve Instagirl ve Instaboy kitleye hitap ettiği kanısını oluşmaya başladı bende de her edebiyat sevdalısı gibi. Bu inadımı Sabahattin Ali sevgim kırdı. Kafasına Göre Dergisi'nin 2019 Kasım/Aralık sayısında dosya konusu olarak Sabahattin Ali olarak belirlediğini görmemle dergiyi almam bir oldu. Çünkü benim için Sabahattin Ali olsun da çamurdan olsun, fark etmez. Ama Sabahattin Ali ile ilgili derginin içeriğinde hiçbir şey yok. Giriş sayfasında "Kürk Manton Ben Olsaydım Madonna'm", "Marko Paşa Dergisi" ve birkaç Google'dan alınmış Sabahattin Ali sözleri dışında Sabahattin Ali'ye dair hiçbir şey yoktu. Benim gibi nedenlerle dergiyi alacak kişilere önemle duyurulur.
Kafasına Göre - Sayı 29
Kafasına Göre - Sayı 29Kafasına Göre Dergisi · Sinemart Yayıncılık · 201927 okunma
Herkes için kapalı bir kutusun açılıp bir araya getirilmeyi bekleyen Kutunun içinden çıkan parçaların veya montaj kılavuzun pek önemli değil senden bir şey yapmak isteyen kafasına göre bi şekilde yapacaktır zaten İyi yanlarını alırlar kötü yanların her zamanki gibi sana kalır Önce oluşturmaya çalışırlar sonra değiştirmeye Oluştuğun bu şeklinle iyisindir belki ama senden başka şeyler de yapılabiliyorken neden bi denenmesin ki? Bir sürü şekle girer bir sürü şey olursun Dönüştürülüp durursun ve artık seni tanıyamadıklarını söylerler sanki bunu sen istemişsin gibi Belki de artık senden daha başka bir şey yapılamıyordur bir kenara bırakılırsın Artık kendi başınasındır ve kafanın içinde bir araya getirip, montajını yapmam gereken bir hikaye vardır.
Hatırlanmak istemem hiç.Hatırlanmayı sevmem ben.Hatıralardan nefret ederim.İleriye bakmak lazım.Hep ileriye bakmak lazım.
Reklam
Birinin yaşama tutkusu,başka birini yattığı yerden çekiştirip kaldırıyor.Bir diğerinin ölümsüz aşkı,kalbi kırık ve ümidini tamamen yitirmiş başka birine ışık oluyor.Birilerine dokunmak farklı ve hafifletici bir his.Yaşamak böyle daha anlamlı!
Doğduğumuz andan itibaren üzerimize konulan ne ağır kapaklar var değil mi?Doktrinler,öğretiler,gelenekler,örfler,ahlak,din,tabu ve daha başka bir sürü şey,bir sürü dogma var.Bunlar bizi öyle bir kuşatır ki,olup bitenleri görmedik,duymadık sanmaya başlarız.Oysa bıraksalar,gözümüzden hiçbir şey kaçmayacaktır.Bizi hizaya sokanların,yakamızdan tutup tutup"Bak şurdan yürü,burdan yürürsen düşersin"diyenlerin mengene gibi öğretileri yüzünden görme,duyma,idrak etme yeteneğimizi unutur ve kaybederiz yavaş yavaş.
Bu dünyanın tek iyi tarafı,düz olmaması.Yoksa insanlığı karşımıza çıkan ilk uçurumdan sallandırır,boşluğa bırakırdık.
Bu düzen,kendine benzemeyeni benzetmek üzerine kurulmuşsa,Tanrı yasak elmayı hangi cehenneme koymuştu? "Leyla!Aramaktan vazgeç.İnsan ancak kaybettiğini arar. "Nasıl yani?" "Ol Leyla!Sadece ol!Aramak yanılgısına düşme.Hiç kaybolmadın ki,bulasın.Sadece "olmak"nedir bilmemişsin be Leyla. "Sen hiç uyumaz mısın?" "Kendini arayanlar uyur Leyla.Benim aradığım bir şey yok.Dışarıda bulamadıklarını,içinde kovalayanlar uyur.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.