şu an bir ağacın sırtında yan yana oturabilseydik. sen kitabını okurken, ben tutup arsızlığımla öpseydim boynundan. annemin hiç ölmeyeceğinden, doktorun bana dediklerinden bahsetseydim. ölmenin o kadar da kötü bir şey olmadığını, güvercinlerin esmerliğinden, çocuğun ağzıyla dünyayı sevişinden, annenin bembeyaz bakan gözlerinden anlatsaydım. tam da bir şey gelip içimdeki bütün şeyi parçalıyor. güvercinler gurulduyor. senden ses yok hâlâ.