Bir kitabı okurken uyuyakalmanın huzuru, az ama öz eşyanın gerçekliği, o elli kuruşluk kahvehane çaylarının muhabbeti, martılarla paylaşılan simitin tadı, rüzgarın getirdiği komşu teyzenin gözleme kokusu, bahçede düştüğü için dizi kanayan küçük kızın ağlaması gibi basit ama içten yaşamak lazım...
Basit ama ruha dokunan, ruhu güzelleştiren ne varsa öyle basit yaşamak lazım..