Ve bizim bir haziranımız
Bir yıl kadar yetecektir dünyaya
Çünkü yoğun ve ateşle yaşanmış
Çünkü ellerimiz, başımız ve kanımız
Hayasız pençelerini kokuyla gizleyen
Bir olgu olmayacaktır sana
Ölülerimiz toplanacaktır
Doldurulan bir kıyı gibi.
ışıksız kapıların güneş yoksulu sahanlıkların sana verdiği ürküden,
Birden alınan kentlerin dükkânları nasıl kapanırsa, ölülerle dolunca sonsuz ülken, ey Mağribî, kanının hiç uğramadığı bir yerlerinde, çadırları ve bir ağacı bırakmanın sızısı.
"Dünyayı bugünkü durumuna getiren nedir, bilir misin? Yarım işler, yarım konuşmalar, yarım günahlar, yarım iyiliklerdir. Sonuna kadar git be insan, avara et ve korkma!"