Ömrümde hiçbir insan gözü bana bu kadar hayretle ve incizapla bakmadı ve ömrümde bir bakıştan bu kadar hem sıkılıp hem de mağrur olduğumu hissetmedim.
Genelleme içeren kelime ve kelime gruplarından hoşlanmıyorum.Çünkü genelleme bana (haşa) Rabbimin gücünü ve kudreti küçümsemek gibi geliyor.
Allah(cc) sonsuz güç ve kudret sahibidir, alemde var olan cüz'i güç ve kudret sahibleri de külli güç ve kudretin aleme yansımasından öte değil ki.. Yani demem o ki Allah(cc) sonsuz güç ve kudreti,
Köşeye iliştireyim
Dünyada ne şâir biter sevda oldukça
Aşık da ağlamaz kanadıkça
Her karanlık kendi ışığına yandıkça
Her fani bilmez yüreğimizde yattıkça
Söz ile kelam etmek her kula
Kalp ile ötmek her canlıya nasip olsa
Dünya ile dönse sana
gözü ile sönse bana
Doğruyu bilse yalana
Cennette dünya sana cehennem de yanana
Kimse kim eyvallah
...Dolayısıyla yalnız nasları ortaya çıkarmak yetmez, gerçek doğruyu görebilmesi için kesinlikle kalp gözü açık olması gerekir. Kalbin dünyaya karşı sevgisi ve köpek gibi yaltaklanması ne kadar artarsa, nefsin günahları ne kadar çoğalırsa, uyku küpü o kişinin üzerine o oranda kapaklanır. Zira her günah, kalbin üzerinde siyah nokta oluşturur. İlâhî ışığın bu kalbe girmesini engelleyen simsiyah kılıf oluşuncaya kadar bu siyah noktalar artar da artar... Kalp bu şekliyle siyaha büründüğü zaman, eşyanın siluetleri, olduğu gibi gerçek biçimiyle göze görülmez olur. Gerçekler gizlenmiş olur, hakiki şekliyle dışa yansıyamaz. Böylece kalp tersine döner; hakkı batıl, batılı hak gibi görür.
Bu nedenle gerçek Kur'ân Düzeni topluma yansıyıncaya kadar takvayı kalkan yapmak gerekmektedir. O zaman kalp durulanır ve eşya o kalbin aynası üzerinden açık ve net olarak gözükür: "Ey iman edenler! Eğer Allah'tan korkarsanız O, size iyi ile kötüyü ayırdedecek bir anlayış (Kur'ân Düzeni) verir, suçlarınızı örter ve sizi bağışlar. Çünkü Allah büyük lütuf sahibidir." (Enfal, 29)
Sayfa 346Kitabı okuyor
Kalp gözü açık olmayan, sakaldan, sarıktan başka bir şey görmez…
• Güzel söz sadaka,mahşere nafakadır.
• Ağızdan çıkan söz muallakta kalmaz,ya sağ tarafa yazılır ya da sol tarafa.
• Bir söz söylerken hem kendi,hem de karşınızdakinin ahiretini düşünerek konuşun.
• Söz insanın terazisidir.Fazlası ziyan,azı vakardır.
• Az konuşan kınanmaz,üstelik itibarı çok olur.
• Şaka,alay ve boş konuşmak belaya yol açar.
• Çok
Hemdem
@Cano01
·23 Mayıs 07:14
Bazı hikmet ehli kişiler demiştir ki: Susmakta tam yetmiş bin hayır vardır.Bu hayırlar yedi kelimede toplanmıştır.Bu kelimelerin her biri bin hayra denktir:
1. Susmak,zahmet çekilmeden yapılabilen bir ibadettir.
2. Susmak,takısız bir süstür.
3. Susmak,sultan olunmadan kazanılan bir heybettir.
4. Susmak,duvarsız kaledir.
5. Susmak,kimseden özür dilemek zorunda kalmamaktır.
6. Yazıcı (kiramen katibin) meleklerinin rahatlamasıdır.
7. Kusurların örtüsüdür.
Özsel farkındalığın idraki özgün bir iş uyanış'tır ve aydınlanmadır. Uyanış veya içsel aydınlanmanın da çeşitli basamakları vardır. İlk basamak hayat denilen rüyada gözleri açık uyunurken, öz görüş, yani kalp gözü, yani basiret ile bakarak daha önce görmediği, kavrayarak anlam veremediği bir olayda, ona saklı olan mesajı idrak ederek ölü konumundan diri konumuna geçip, yaşayan ölü konumundan kurtulmaktır
Sayfa 163Kitabı okuyacak
Kırılan kalp hemen iyileşmez
İnsan kalbi böyledir : Onu kolayca dondurabilirsiniz , ama çok zor eritir , ısıtırsınız .
Såfî bir kalp, sâfî bir ruh... Salih amellerle dolu bir hayat... Diğerkâm olmak, herkese muhabbet ve nezaketle muamele etmek ve kimseye kötülük etmemek... Herkese eşit fırsat vermek... Neden olmasın?
Herkesin gerçekte kim olduğunu Alim-i Mutlak olan Allah bilir. Müslüman olmak, en şerefli unvanı taşımaktır. Bu, başrahiplerin ve devlet başkanlarınınkinden daha itibarlı, kralların ve prenseslerinkinden daha âlî bir unvandır. "Allah'a teslim olmuşluktan" daha şerefli bir unvan yoktur.
Tarikat, fırtınadan göz gözü görmezken insanlığa yol gösteren nûrdur. Tarikat, hakikati savunan insanlardan oluşur. Hakikati savunmak Müslüman'ın olmazsa olmaz özelliğidir.
Sayfa 313Kitabı okudu
