"Bu İngilizler, Çanakkale'yi ne çabuk unuttular?"
"Unutmamış olacaklar ki, Yunanlıları üstümüze saldırtıyorlar."
İzmir'in işgali sırasında ilk kurşunu sıkan Hasan Tahsin ile başlayan Kalpaklılar romanı, Kurtuluş Savaşı'nın örgütlenme (düzenli ordu kurma) evresini destansı bir şekilde anlatmaktadır.
Örgütlenmenin oluşturulma sürecinin anlatılması sırasında sadece Anadolu'ya bağlı kalınmaması yani İstanbul'un da anlatılması -özellikle de istihbarat safhası- bence romanın en dikkat çekici unsurudur. Bu sayede Milli Mücadele'nin her iki taraf açısından da nasıl algılandığı konusunda yorum yapabilmek mümkün. Hasan Tahsin ile başlayan bağımsızlık hareketi, Kuvayi Milliye ruhu, iç ayaklanmalar, Kuvayi Milliye'ye karşı oluşturulan örgütlenmeler, İstanbul hükumetini olaylara yaklaşma tarzı çok iyi bir şekilde irdelenmiştir.
Romanın "Kalpaklılar" olan ismi tamamıyla bir semboldür. Romanda, padişah yanlıları başlarına taktıkları sarık, Kuvayi Milliye yanlıları ise başlarındaki kalpaklarla tasvir edilmiştir. Yukarıda belirtiğim gibi Kalpaklılar, Kurtuluş Savaşı'nın örgütlenme sürecini anlatırken bu romanın devamı niteliğinde olan Doluzdizgin'in ondan sonraki süreci ele almaktadır.
(Dünya Kitapları 1.Baskı)