İlâhî, yerleri bembeyaz karlarla örttüğün gibi ayıp ve günahlarımızı da ört. Karları eritip serin pınarlarda durulttuğun sularla, hayat verdiklerine can suyu kattığın gibi, rahmet yağmurları önce gönülleri yıkasın. Şefkat ve merhamet meltemleri essin. Rahmetin kalpleri hilm ve ahlâk ile yumuşatıp edeple, irfanla, iffet ve marifetle diriltsin. İnsan olduğumuzu hatırlamaya vesile olsun.
Yâ Rabbi, rahmetini maddî ve mānevî berekete dönüştür. Yağmurlarınla yerleri yıkattığın gibi sevginle de içlerimizi temizleyip arındır; şirkin, küfrün, zulmün, şaşkınlığın, yolunu şaşırmışlığın, doymak bilmeyen hırsların her türlü kirinden, gazapları celp eden kinden, öfkeden, nefretten, garezden, hasetten, kalbi katılaştıran ve karartan azgın nefis ve hevaların her türlü iğvasından.
Elbet karlar eriyip buzlar çözülecek. Baharları müjdeleyen cemreler düşür gökten yerlere ve yüreklere. Sıcağın ılık dokunuşları, daneleri uyandırdığı gibi, ısısı dal ve budakların uçlarına değip yeni hayatlara göz açtırdığı gibi, hayata küskün sevgileri ve sevgilileri, hoyratlığa dargın muhabbetleri, ulvî aşkları ve sevinçleri rahmetinin hayat veren meltemleriyle gönüllere estir; buzları erisin, donuk duygular çözülsün. Kalpleri iç ısıtan yeni, yepyeni hislere, heyecanlara, coşkulara uyandır. Baharlara hasretiz.
Şu günler rahmetine çok, hem ÇOK MUHTÂCIZ..
(Alıntı)