“Bir birine sarılı bir örüntü bu.. kimseye kötülüğü olmayıp gözleri önünde ölüme terk edebilecek ruhsuz bir yürek ve aşkına kinini mağlup etmiş kalpsiz sahte bir sevdâ..”
Bazen öyle kalpsiz muamelelere maruz kalıyor ki insan; hakkını aramak, derdini anlatmak, hatta öfkelenmek bile istemiyor. Üzülüyor yalnızca. Bir insan bir insana bunu niçin yapar, merak ediyor. Milenko Yergoviç'in Saraybosna Marlborosu'nu hatırlayın: "İnsanın kalbi, yalnızca doğru yere hafifçe vurduğunuzda yumuşarmış." Bazen bu
• Akıl,ilahi ve kevni gerçeklere ulaşmaya en büyük vesilelerden olmakla beraber,tek başına yol almaya kalkışırsa yaya kalmaya mahkumdur.
• Necip Fazıl der ki : Akıl bir projektör gibidir.O ışığın ulaşamadığı yerlerde,söz Peygamberlerindir.Ona göre aklın Sidretü'l-Müntehası vardır.Daha ilerisine "aşkla"gidilir.
• Akıl,aklın
Papatya Yakamoz'un yazdıklarından çok etkilenmişti. Bu nasıl sevmek böyle, Yarabbi, diyordu kendi kendine. Normal bir insan hiç böylesine bir yorumlama yapabilir miydi? Hoş, Yakamoz'a bunları yazdıran yegane güç, yegane ilham kendisinin de belirttiği üzere Aşktı. Zaten öyle değil midir, şiirden en çok nefret edenlerimiz bir kere
Papatya Yakamoz'un yazdıklarından çok etkilenmişti. Bu nasıl sevmek böyle, Yarabbi, diyordu kendi kendine. Normal bir insan hiç böylesine bir yorumlama yapabilir miydi? Hoş, Yakamoz'a bunları yazdıran yegane güç, yegane ilham kendisinin de belirttiği üzere Aşktı. Zaten öyle değil midir, şiirden en çok nefret edenlerimiz bir kere