Apansız bir ayrılıktı bizimki;
Radyoların gıcırtısında
Hastanelerin ilaç kokusunda
Ve yalnızlığın amansız
Çaresizliğinde
Silahlarla, kurşunlarla
Bombalarla ve mezar soğuklarıyla
Beynimizi, zihnimizi saran;
Sırılsıklam yağmurlar gibi
Kefen içerisinde, son defa öpülecek
Alın gibiydi, ayrılığımız...
Öylesine, öylesine çaresizdik
Kendi kendimizi kandırdık yıllarca
Ah, bu zindan, ah bu zindan
Harap etti bizleri,
Soyunduk etimizden
Soyunduk biricik ruhumuzdan!
Z.a