“İnsan, ismine
Yaptıklarıyla, söyledikleriyle, sustuklarıyla
Kendi varlığından hayat verir kuzum
Yoksa hepimiz
Kötü bir karalama defteri olurduk.”
Sayfa 50Kitabı okudu
Dede, İsmimle alay ediyorlar biliyor musun?
İnsan, ismine
Yaptıklarıyla, söyledikleriyle, sustuklarıyla
Kendi varlığından hayat verir kuzum
Yoksa hepimiz
Kötü bir karalama defteri olurduk.
Bırak o babalarından yapılmış çocukları
Senin ismin de bütün isimler gibi
Dünyayı mucizeye çeviren bir ışıklı cevher
Keşke insanı yalnız güzellik büyütseydi
Değil mi…
Sayfa 50
Fakat Horikawa'nın bunu yapmasındaki asıl amacın, bir resim çizmek uğruna insanları öldürtüp araba yaktıracak kadar ileri giden birine gününü göstermek olduğu aşikardı.
Bunu Efendi Horikawa'nın bizzat kendisinden de duymuştum. Ayrıca, Yoshihide'nin kızı gözlerinin önünde yanarak can verirken bile tuvale bir şeyler karalama arzusunu içinden atamadığını görmesi herkesi şaşırtmıştı. Buna şahit olanlardan bazıları resim çizmek uğruna ailesine olan sevgiyi ayaklar altına aldığını öne sürmüş, arkasından insan yüzlü şeytan diye atıp tutmaya başlamışlardı.
Sayfa 83Kitabı okudu
Stuşevatsya
Bu sözcüğü yazıda ilk kez ben kullandığım halde, bulan ben değilim. Bu sözcüğü Temel İstihkâmcılık Okulunda kurs arkadaşlarım bulmuştu. Bu keşfe ben de katılmış olabilirim, ama hatırlamıyorum. Bir gün kendiliğinden bulunmuş ve kullanılmaya başlanmıştı. Altı yıllık kurs döneminde çeşitli planlar, askeri yapılar, istihkâmlar çizmek zorunluydu. Plan
Sayfa 1006 - 1007 Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Yerle bir et dünyayı istersen, hoş simaları soldur. Ama ne yaparsan yap sevgilimin yüzünü saatlerinle karalama... Yine de elinden geleni ardına koyma; çünkü senin adiliğine rağmen benim sevgilim dizelerimde sonsuza dek yaşayacak.
Sayfa 123Kitabı okudu
Kampuçya Vatandaşlarının Yurtdışında Yaşaması Hakkında
Ülkeye gelmek isteyen kişiler bulundukları ülkenin onayı ve kurallarına uydukları takdirde istedikleri an bunu gerçekleştirebilirler. Kurtuluştan önce ülkeyi terkeden veya kurtuluştan kısa bir süre sonra ülkeyi terkeden kişilerden bazıları şüphesiz düşman ajanlarıydı ancak diğerleri yalan propagandaların kurbanlarıdır. Kandırıldığını anlayan kişilerin evlerine geri dönmek istemeleri normaldir. Bu yönde karar almışlarsa memnuniyetle kendilerini bekleriz. Bir kısmı çoktan geri dönüş yaptı. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız büyük oranda yurtseverdir. Bu vatandaşlarımız; emperyalistlerin, işgalcilerin, gericilerin ve hainlerin ürettiği Demokratik Kampuçya'yı karalama ve iftira atma kampanyalarına karşıdırlar.
Hainler ve düşman ajanları sadece küçük bir azınlıktır. Bunlar ülkede bulundukları dönemde ihanet içindeydi, şimdi de ülke dışında ihanete devam ediyorlar. Bu olağanüstü bir durum değildir. Dünyada her ülkede olan bir şeydir. Demokratik Kampuçya olarak dikkatli olduğumuz sürece bu mesele bazı ülkelerdekinden çok daha önemsiz olarak kalacaktır.
Sayfa 147Kitabı okudu
çiğ: birşeyler karalamak istiyorum. ama daktilonun başına geç tim mi, 'karalamak' anlamsızlaşıyor, kararıyor, düşlemden sökülüyor. insan, daktilo başında birşey karalayamıyor, yalnızca yazma savaşı veriyor. karalama, belli ki kalemle ilgili, daktiloyla değil!
Sayfa 108
Medyada korkunç bir bilgi kirliliği yaratılarak, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin icra etmekte olduğu terörle mücadeleye karşı haksız, önyargılı bir karalama kampanyası, Asimetrik Psikolojik Harekât yürütüldü.
"Düzen, birbirimizi zekâ değerleriyle sınıflandıran, sistemin verdiği rütbelerle kimin akıllı, kimin akılsız olduğunu algılatan bir illüzyondan ibaret. Üstelik yine aynı sistem 'saklı gerçekler' hakkında konuşanları da kendi yarattığı karalama yöntemiyle yaftalayıp aşağılayarak 'farkında olanları' itibarsızlaştırmaya/bastırmaya çalışıyor."
Sayfa 46Kitabı okudu
edison şerefsizliğin sınırlarını zorluyor oynat bakalım...
Başarılı bir mucit olmasının yanı sıra, kurduğu şirketlerle icatlarını başarılı bir şekilde pazarlayabilme yeteneğine de sahiptir. Oluşturduğu sistemlerde doğru akım kullanmış ve dönemin zengin girişimcileri tarafından ciddi miktarlarda maddi desteği de arkasına almıştır. Şöhreti şehir sınırlarını aşıp neredeyse tüm ülkede yayılmaya başlamışken,
Sayfa 43-47 | Destek YayınlarıKitabı okudu
