Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kardeşi Şükran Tekin anlatıyor:
''.. Nerede olduklarını bulamıyordum. Sonunda, savcılıkta bekletilen grup içinde olduğunu öğrendim. Nasıl olduğunu merak ediyordum. Savcılığa gittiğimde önce göstermek istemediler. Daha sonra biri insafa geldi Zekâi'yi getirdiler: Görünüşü korkunçtu. Yüzünde hâlâ cop izleri vardı. Beni görünce gözleri parladı. Anladım ki o da bana bir şey olduğundan kaygılıydı. İyi olduğumu görünce rahatladı. Ertesi gün çıkardılar. O sıralarda bir arkadaşın evinde kalıyordum. Zekâi geldi. Vücudunda, boynunda, yüzünde siyahlaşmamış yer yoktu. O an, 'Bir insanı bu duruma sokan nasıl bir yaratık olabilir.?' diye düşündüm. Günlerce, gecelerce konuştuk. Nasıl copladıklarını anlattı: 'Kötü vurdular, hem de çok kötü' demişti. Özellikle birinin kendisine nasıl vurduğunu anlattı. Önce başının arkasına, sonra da boynun önündeki kıkırdak çıkıntısına vuruyor ve küfrediyormuş. O günlerde bana şöyle demişti: 'İnşallah bunların arkasından bir şey çıkmaz.' Sanki içine doğmuştu.''
Sayfa 128Kitabı okudu