Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Esra

İtiraf etmeli ki, çağdaş Batı'nın maddî ve manevi konuları ve sorunları, bizim hayatımız için de geçerli hale getirilmiştir.
Reklam
Günümüzün yaygın Müslüman tipi, eskiden öğrendiği bazı yanlışlıkları terketmeden, o yanlışlar üzerine bina kurmak isteyen öğrencilere benziyor; sonraki bilgiler ne kadar doğru olursa olsun, bu bilgiler yanlış bir temel üzerinde yükseltilmek istendiğinden neticede muhkem bir yapı ortaya çıkartılması imkânsız bulunuyor. O bakımdan yapmamız gereken şey, günümüz meseleleri ve onların çözüm tarzları hakkında kafamıza sokulmuş bilgileri bir tarafa bırakarak herşeye yeniden başlamak olmalıdır.
Bir Handikap Daha: İslamı Anlamamak
Özellikle geçmişinde İslâm'ı yaşamış olan ülkelerin insanı için durum böyledir. Çünkü bu ülkelerde herkes İslam'ı bildiği vehmindedir, fakat herkesin en az bildiği şey de odur.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsanların tüketme (harcama) temayülleri boyuna kamçılanmakta, onların belki üst üste birkaç ömür yaşasalar bile asla eritemeyecekleri, kullanıp bitiremeyecekleri mallar edinmelerini temin edebilmektedir.
Kuşkusuz, yarın için hazırlık yapmak akıllı yaratığa (insana) özgü bir harekettir. Hiçbir hayvan yarın için hazırlık yapmaz. Belki hemen arılar ve karıncalar hatırlanarak onlar da yarına hazırlanmıyor mu, diye sorulabilir. Arılar ve karıncalar, yarından duydukları kaygılarla bal yapmıyor veya zahire toplamıyorlar. Yani böyle bir "bilinçle" öyle davranmıyorlar. İnsan nefes alırken ne kadar bunun bilincindeyse, arılarla karıncalar da zahire toplarken yaptıkları işin o kadar bilincindedir.
Reklam
Komşuluk, dostluk ilişkileri bile çıkar ilişkisine dayandırılıyor. Hatır-gönül, Allah rızası, hasbîlik neredeyse unutulmuş, uzaklarda kalmış bir hatıra mesabesine indirgenmiştir.
Artık kimseden hasbi davranışlar bekleyemez hale getirildik. Kimseye "Allah rızasından" bahsederek bir ricada bulunamaz olundu.
Şimdi insanlığın yeni tabusu bilimdir. Bilim, insanın hür düşüncesinin önünde den irden bir köstek gibi duruyor. Ona, her şeyi benim dediğim gibi düşünceksin, diyor. İnsanı yalnız ve ancak kendi bildirdikleriyle sınırlandırıyor.
Batı uygarlığının şartlandırmasına göre bir hayat tarzını benimsemiş ve o hayat tarzına göre yaşamış olan günümüz insanı, sadece telaşlı değil, aynı zamanda şüphedi bir ruh hali içinde bulunuyor
Yaşanan hayat tarzı, hangi özellikleriyle insanın hakikati, mutlak hakikati görmesine siper oluyor? Hakikat ile insan arasına dikilmiş ne gibi engeller, maddi ve manevi handikaplar var da, insan farkına varmadan da olsa, teslim olma konumunun dışına çıkıyor? Teslim olmaktan çok, itirazcı, reddedici, karşı koycuu bir ruh halini yaşıyor?
Reklam
Amacımız bir uygarlığı körü körüne karalayıp onu kökten iptal etme çabası değil. Bir uygarlık benimsenirken onun bütün sonuçlarını da önceden göze alıp almadığımız hususudur.
İnsanlar her neyi put olarak görmüşlerse o putlar karşılarına problem olarak çıkmaktadır. Bu açıdan bakıldığında, günümüz dünyasında asıl problemin, problem diye uğraşılan konular olmadığını, fakat asıl problemin kafa yapısından doğduğunu söylemek gerekecektir.
... bugün problem alanı olarak önümüze getirilen konuların tümüne düzmece problemler diye bakılmalıdır.
İletişim araçlarının geçmişin hiç bir döneminde görülmediği biçimde çoğaldığı ve günlük hayatımızı doğrudan etkilediği bir dünyada, insanların fertler olarak iletişimsizlikten bu kadar yakındığı bir tablo ile karşılaşılıyorsa, bu işte de bir bozukluğun olduğunu teslim etmek zorundayız demektir.
Doğmuş çocuğu beslemek için sarfedilecek paranın ana rahmindeki çocuğun doğmaması için sarfedildiği bir dünyada bir bozukluk, bir terslik var demektir.
2.762 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.