264 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Damla Damla
Ah! Cemil Ahmet! Eser bittiğinde Çok tuhaftı ağlayamadım. Ama ruhum paramparça olmuştu. İçime aktı damla damla…
Halid Ziya Uşaklıgil
Halid Ziya Uşaklıgil
‘in Okuma listelerinin en üst sıralarında yer alan modern Türk romanlarının ilklerinden olan
Mai ve Siyah
Mai ve Siyah
daha önceden okuyamamıştım. Güftesiz beste gibi sadeleştirme yapan yayınevleri sağolsun. (Türkiye İş bankası yayınlarının da Türkçe klasikleri basması çok iyi geldi.) Mai bir geceyle yolculuğu başlayan Ahmet Cemil’in Başında kavak yelleri esen bir gençken mai ve siyah hülyalarıyla yaşayan ve hayatın gerçeklerinin karşısında damla damla ümitsizliğe kadar giden bir yolculuğunun dokunaklı yolculuğu. Siyah bir geceyle bitmesiyle son buluyor. Okumaya ilgi duyanların zaten kitaplığında yer edinmesi gereken bir eser. Yazmaya ilgi duyanlar için karakter analizleri açısından ufak nüanslar veriyor okuyucusuna eser. Yazarlıkla ilgili bölümleri, Şairlikle ilgili hisli açıklamaları ,Çevirilerle ilgili bölümleri olsun. Matbaa ile haşır neşir oluşu ve edebiyat aşığı bir gencin incelikleri karşısında sayfaları çevirirken bile Ahmet Cemil naifliğinde ilerleyen bir BAŞYAPIT. Halit ziya uşakliğil’i rahmetle anıyorum bizlere böyle bir dün bıraktığı için . Böyle nice eserler okumak dileğiyle Keyifli okumalar herkese.
Mai ve Siyah
Mai ve SiyahHalid Ziya Uşaklıgil · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202127,1bin okunma
Ot bürüyecek çevremizi gelecek yıla Şimdi turp gibi sağlamız - şimdi gülüyoruz ya Gelip geçişlerini seyrediyoruz ya kızların Bahis tutuşuyoruz ya - kötü şaraplar içiyoruz ya Yerimiz yurdumuz yok - işimiz gücümüz yok Hani nasıl diyeyim - daha geçen yıl Genç değildik ihtiyar da sayılmazdık ya Hani hep genç belleriz kendimizi Hani aslında duygusuz kişileriz ya. Ölürüz - kavak yelleri başımızda Hiçbir şey değildik bunca çağdır Bunca çağdır asker bile olamadık ya, Hakkımızı yediler bizim - perişanız Gırtlağımıza dek yumruk gibi yalnızlık En korkulu yerindeyiz ya - uykulu kişilerin Ağarık yıldızlar bakar ya başucumuzda
Sayfa 186 - Theodore Roethke
Reklam
KAVAK YELLERİ
Sevgili okuyucular! Özdemir Asaf'ın "Mesaj" adlı şiirini okuyalım. Ardından okuma yolculuğumuza devam edelim. "Ölebilirim bu genç yaşımda, En güzel şiirlerimi söylemeden götürebilirim. Şimdi kavak yelleri esiyorken başımda, Sevgilim, Seni bir akşamüstü düşündürebilirim." "Kavak yelleri" derken kişi kavağa, aklından geçenler yele mi benzetilmiş? Geçici âşık olma hâli sanırım. Kalbin değil, aklın yönlendirdiği sevgi... "Yalnız ne gariptir ki aşk geçer fakat başladığı yerlerde izi kalır." demiş Reşat Nuri Güntekin. Neyse... "Başında kavak yeli esmek" deyimini TDK, şöyle açıklamış: 1) Genç sorumluluk duygusundan uzak, zevk, eğlence peşinde koşmak. 2) Gerçekleşmeyecek şeyler düşünerek vakit geçirmek. Kavak Yelleri; sözleri Nilüfer ve Ülkü Aker'e, müziği Buğra Uğur'a ait Nilüfer'in 1992 yılı "Yine Yeni Yeniden" albümünden bir şarkısıdır. Yaşça kendisinden küçük olan birine âşık olan birinin çaresizlik ifadesi... Bir yakarış, bir yardım çığlığı, bir çıkmaz sokak bestesi... Şarkımızın sözlerinin birazını okuyalım. "Delilik biliyorum senle olmak delilik Takılıp kaldım karşı koymam imkânsız Yaşanan yıllarım senden çok daha fazla Hüzünlerim alır gider sevinçlerimi İçimde yılgın rüzgârların ayak sesleri Sende daha yeni yeni kavak yelleri Doğrusu, yanlışı, ağrısı, sancısı ne varsa yaşanacak Gözyaşı, ayrılık, pişmanlık, dargınlık hepsi benim olacak"
Ölebilirim genç yaşımda, En güzel şiirlerimi söylemeden götürebilirim. Şimdi kavak yelleri esiyorken başımda, Sevgilim, Seni bir akşamüstü düşündürebilirim.
Öz ağlamayınca göz ağlamaz
Içimde yılgın rüzgarların ayak sesleri senle daha yeni yeni kavak yelleri..
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.