İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya; Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya. Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak; Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak. Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir; Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir. Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat; Şu çıkan buluta bak, bu inen suya
Kim seni sever kimse işe çekmez biri gelir dostum olur diğeri ise düşman olur bazıların tavrı saminet kokar bazıların halinde ise kıskançlık dolanır kime sırlarını saklar kimsi ise sözlerini taşır biri yokluğunda dahi özletir kendini digerlerinin ise varlığı çekilmez bazılarına derdin dert sevincin neşe olurken bazılarına ise derdin sevinç sevincin ise keder olur öyleleri de böyleleri de varlar varsın böyleleri de olsunlar eğer sen sen gibi karabiliyorsan ve daima güzel ve iyi olanı hedeflileyek o vakit yüzüne bir tebessüm saç ve hayatına devam et
Erdoğan Yıldırım
Erdoğan Yıldırım
Reklam
"Sen aşk nedir bilmezdin Gülüp geçerdin sevgilere uzaktan Şimdi geniş bir bahçedir kalbin Sevgiden, güzellikten, aşktan Şimdi iri gözlerin arzu dolu Yakan, özleten bir şey ellerinin sıcaklığı Gitgide eksiliyor bakışlarında yüzün Geçen aşksız günlerin bıraktığı Bir çeşme var aramızda görüyor musun Tadılmamış hazlar serin sularda Şimdi bahçende
Belki dünya havada süzülüyordur, bilmiyorum. Belki yıldızlar dev makaslarla kesilmiş küçük el işi kağıtlardır. Belki ay donmuş bir gözyaşıdır, bilmiyorum. Belki tanrı sadece sağırların duyduğu kalın bir sestir, bilmiyorum. belki ben hiç kimseyim. Doğru, bir bedenim var ve ondan kaçamıyorum. Kafamdan dışarı uçmak isterdim ama bu imkansız.
Geç gelir tez gider deyû safa çekme keder Âlemin hâli budur böyle gelir böyle gider
~Mevlam Görelim Neyler/Neylerse güzel eyler..~
Ey insan! Sen kendini, kendine mâlik sayma. Çünkü sen kendini idare edemezsin, o yük ağırdır. Kendi başına muhafaza edemezsin, belalardan sakınıp levazımatını yerine getiremezsin. Öyle ise beyhude ızdıraba düşüp azap çekme, mülk başkasınındır. O Mâlik, hem Kadîr'dir hem Rahîm'dir; kudretine istinad et, rahmetini ittiham etme. Kederi bırak, keyfini çek. Zahmeti at, safayı bul. Hem der ki: Manen sevdiğin ve alâkadar olduğun ve perişaniyetinden müteessir olduğun ve ıslah edemediğin şu kâinat, bir Kadîr-i Rahîm'in mülküdür. Mülkü sahibine teslim et, ona bırak; cefasını değil, safasını çek. O, hem Hakîm'dir hem Rahîm'dir. Mülkünde istediği gibi tasarruf eder, çevirir. Dehşet aldığın zaman, İbrahim Hakkı gibi "Mevla görelim neyler / Neylerse güzel eyler." de, pencerelerden seyret, içlerine girme. Mektubat(20.Mektup - 4. Kelime)
Reklam
428 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.