"İnsanlar sana ne söylerse söylesin, dünyayı kelimeler ve fikirler değiştirebilir."
Robin Williams
SARTRE'IN YAZARLIĞI VE FELSEFESİ/ IRIS MURDOCH
Sartre, Düşünce dediğimiz şey nedir? diye sorar. Ve tıpkı Profesör Ryle’ın bu soruya verdiği cevap gibi,şaşırtıcı bir cevap verir. Düşünce, vücutla ilintili bir duyular, ortaya çıkıp kaybolan birtakım kelimeler ya da kendime daha sonra anlattığım bir hikâyedir. Düşünceye, yakından bakacak olursak, anlamın ortadan kaybolduğunu görürüz, Nitekim, bir kelimeyi durmadan tekrarladığımız ya da aynada yüzümüze uzun uzun baktığımız zaman da aynı durumla karşılaşırız. Hayatımızı art arda gelen anlar olarak ele alacak olursak, tıpkı Roquentin gibi, yaptığımız işlere,daha sonra bir hayli anlam konulması gerektiğini görürüz. Hatıralarımızın yapay ve kaypak yanını da farkederiz. Anlamlar durmadan kaybolur ama biz, onları yeniden kurmak zorundayızdır.
Eğer doğa şeylerin tabanında, bütün temsillerden önce sürekli olmasaydı, konuşmak mümkün olamazdı, en küçük bir 'ad' için bile yer bulunamazdı.
Sayfa 236 - Les mots et les choses : Une archéologie des sciences humaines. İmge Kitabevi Yayınları, İkinci Baskı Ekim 2001, ISBN: 975-533-075-5]Kitabı okuyor
Fakat kelimeler böyleydi. İnsanın doğrudan doğruya kalbine veya gözüne, yahut kafatasına gelmezlerdi. Düşünce denilen o acayip ve gizli şeye, o jelatin yığınına isabet ederlerdi. Onun için birdenbire öldürmezler, bir daha kaybolmamak, sizi bırakmamak için oraya gömülürler, oradan yavaş yavaş gizli ve açık, sizi zehirlerlerdi.
Yıldızların hepsinin kafamdaki bir düşünce, bir an, bir bilgi, bir hatıra gibi olduğunu hissettim. İnsan hepsini aynı anda düşünemiyor ama görebiliyordu. Aklımdaki kelimelerin, aklımdaki hayallere yetişememesi gibi bir şeydi bu. Kelimeler duygularıma yetişemiyor ve yetersiz kalıyorlardı.
Cömertlikten yoksun, muzaffer bir asker bir doğal afet gibidir. Savaş yüzünden esir edilen köle gibi o da bir şeye dönüşür, ancak bunu yapma tarzı farklıdır - ona göre de kelimeler maddenin kendisi kadar kifayetsizdir. Ve ikisi de, kuvvetin dokunuşuyla, onun kaçınılmaz etkilerine maruz kalır: sağır ve dilsiz olurlar..
Sayfa 54 - Gece kitaplığı 2005Kitabı okudu
