Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"KENDİ KENDİNİ SÖMÜRGELEŞTİREN BİR TECRÜBE!.."
- "Osmanlı’nın sonrasından itibaren yaşadığımız modernleşme deneyimi bir eğitim sistemi kurdu. Bu eğitim sistemi kendi kendini sömürgeleştiren bir tecrübe üretti. Tanzimatla birlikte yönünü yitirdi, Cumhuriyetle birlikte yörüngesini yitirdi. Önceden medeniyeti ayakta tutan ulema tipolojisiydi. “Alimler peygamberlerin varisleridir” hadis-i şerifi üzerinden tarih şekillendi. Alim deyince kuru bilgilenme çabası içerisinde olan, bilgiyi alan, işleyen, yayan kişiyi kastetmiyor. Aynı zamanda ilim yolculuğu, irfan yolculuğu, hikmet yolculuğu yapan insanları kastediyor. Medeniyet çökünce, ülkenin, coğrafyanın, tekil olarak insanların önünü açan, Gazali, İmam Rabbani, Yunus, Sinan gibi kişilikler bir daha çıkmadı. Bu süreç, eğitim sistemiyle birlikte genç kuşakların yok olmasına yol açtı. Ulema gidince entelektüel denilen figür, bir şekilde ulemanın rolünü oynamaya başladı. “Entelektüel” zihinsel faaliyet yapan, eleştiren kişi demektir. “Aydın” daha problemli bir kavram. “Münevver” filan diyorlar ama “kapı kulu” anlamına gelir. Gücün, özellikle siyasi iktidarın sözcülüğünü ve gözcülüğünü yapan kişi demektir. Entelektüel, aydından biraz daha farklı olsa da, bulunduğu çağın çocuğu. Çağrısı çağını geçecek çapta bir düşünür falan değil..." (YUSUF KAPLAN İLE MÜLAKAT-11 ŞUBAT 2019)