Gerçek Hayat Dergisi

Gerçek Hayat Dergisi - Sayı 974 dergisi
Dergi
8.6/10
18 Kişi
210
Okunma
40
Beğeni
2.724
Görüntülenme

Hakkında

2000 yılında yayın hayatına başlayan Gerçek Hayat dergisi, uzun yıllar siyasi düşünce alanındaki önemli bir boşluğu doldurdu. İlk olarak Hakan Albayrak’ın önderliğinde çıkan haftalık dergide, dünden bugüne İsmet Özel gibi birçok değerli isim yer aldı. Gerçek Hayat, yayın hayatına başladıktan çok kısa süre sonra geniş kitlelerce sahiplenildi. Ülkesinin derdiyle dertlenen, İslam dünyasının sıkıntılarını şahsî meselesi sayan ve bunun için mücadele edenlerin sözcüsü oldu. 28 Şubat’ın fırtınalı ortamında dimdik ayakta durarak Müslümanların fikri savunusu hâline geldi. Bu siyasî gâyenin haricinde, 15 yıl boyunca genç ve heyecanlı kalemlere sayfalarını açarak okul vazifesi gördü, bugün bile çok canlı olan bir “Gerçek Hayat ruhu” oluşmasını sağladı. Özellikle İslamcı düşünce sahasında hâlâ rakipsiz olan ve Türkiye’nin haftalık mecmuası olan Gerçek Hayat, 2016 yılında Albayrak Medya Holding bünyesine katıldı. Aralık 2018’den bu yana ise Kemal Özer’in genel yayın yönetmenliğinde yoluna devam ediyor. Kemal Özer (Genel Yayın Yönetmeni) Yvonne Ridley (İngiliz Müslüman gazeteci) Barış Tarımcıoğlu Ömer Kayani Yusuf Armağan Hasanali Yıldırım Selçuk Türkyılmaz Mehmet Ali Tekin Abir En Nahas (Suriye) Gerçek Hayat’ta yazıyor! Özel dosyaları ile dopdolu bir Gerçek Hayat’a abone olmanız durumunda da her Pazartesi masanıza geliyor.
Tam adı:
ISSN: 1306-6188
Unvan:
Siyasi düşünce dergisi
Doğum:
İstanbul, Türkiye, 2000

Okurlar

40 okur beğendi.
210 okur okudu.
4 okur okuyor.
26 okur okuyacak.
3 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Türkiye'de hiçbir Starbucks ve McDonald's şubesinin kapanmamış olması akıl alır şey değil. Ama bunun da bir sebebi var. İsrail yanlısı kemalist ve putperest tayfa ile kemalist eğitimin rahle-i tedrisinden geçmiş, gelenek, inanç ve değerlerinden mahrum bırakılmış gençler buraları tercih etmeyi sürdürdü. Türkiye bu kompleksi aşmalı.
Sayfa 1 - Kemâl ÖzerKitabı okudu
Siz bir de Gazze yalnızlığını tasavvur ediniz.
İster yalnız kalsın insan, isterse yalnız bırakılsın, fark etmez; yalnızlık dipsiz, kapkara bir kuyudur ve o kuyudan ancak hüzün suyu içilir. Kişi yalnız kaldığında evvela şeytan yanaşır yanına. Atası gibi onu da iğvasına râmetmek etmek ister. Yalnızlık şeytanın kucağına koşmanın imkanını doğuracağı gibi zıttına da yol açabilir ve yalnız kalan insan şeytan yerine, Rabb'ine de yönelebilir. Yalnızın tercihi, bu ikisinden biri. İnsanın en derin, en sancılı ve tahripkar imtihanı yalnızlık.
Sayfa 39 - Hasanali Yıldırım
Reklam
Reklam