Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
KAZIKSAL TECRÜBE
~KENDİMCE~ Hayat, yaşadıkça tecrübe edinilen ve tecrübe edindikçe daha akıllıca yaşanılan bir süreçtir. Herkes hayatı böyle yaşamasa da olması gereken budur. Doğada yaşayan her canlı aynı şekilde yaşadığına göre; insan da kendi hayat koşullarına göre böyle yaşamalıdır. Hayattaki tecrübe için farklı tanımlar, çeşitli alanlar sayılabilir.
Ben seni sevdim inan kendimce Tartamam ne kadarı gerçek, ne kadarı sahte
Reklam
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Gulyabani - Hüseyin Rahmi Gürpınar Evet yoğun bir dönemde okuyabileceğim kitaplara yönelmişken
Hüseyin Rahmi Gürpınar
Hüseyin Rahmi Gürpınar
okumak çok iyi geldi. Bol bol gülümsemeli eğlenceli bir kitap okudum.
Cadı
Cadı
kitabından sonra
Gulyabani
Gulyabani
yi okumam lazımdı zaten, bu yoğun dönemde Gürpınar'ın diğer kitaplarıyla reading slumpa girmeden okumaya devam edebilirim. Cadı
Gulyabani
GulyabaniHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910,6bin okunma
Ya­şa­mı bü­yüt­mek, ken­dim­ce ge­liş­tir­mek, de­rin­leş­tir­mek, ge­niş­let­mek, rüz­gar­lar­la es­tir­mek, yağ­mur­lar­la yağ­dır­ma­lı­yım, ta ki ken­di­mi can­lı ya da can­sız, doğ­muş ya da doğ­ma­mış tek bir nok­ta ola­rak gö­re­ne dek. Ve ken­di üze­rim­de kur­du­ğum bu ege­men­lik­le ölü­mü de bü­yüt­mem ge­rek. Ya­şa­mım, ölü­müm her ya­şam, her aşk ve her ölüm ol­ma­lı.
188 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kısa ama dolu dolu bir kitap. Her bir bölümü, olayı, satırı anlamlıydı neredeyse. Kendimce çok anlamlar yükledim, çok etkilendim. Baştan sona mesaj doluydu adeta. Boşuna tavsiye edilen bir kitap değilmiş gerçekten.
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023206,3bin okunma
Akıllılar dünyasının bir kıyısında, sisli bir dağ başına çöreklenmiş, dünyayı kendimce anlamlandırmaya çalışan bir deliyim.
Reklam
"Benim de kendimce bir süper gücüm vardı: Her şeyi fazla düşünmek."
‘Ölmüş Bir Arkadaştan Mektup' diye yazmışsınız hocam. Çok kişiye göndermişsiniz aynı mektubu, ama ben kendimce aldım. "Eskisi gibi yaşıyorum/Gezerek, düşünerek./Yalnız biletsiz biniyorum vapura, trene/ Pazarlıksız alışveriş ediyorum. // Geceleri evimdeyim, rahatim yerinde/ (Bir de sıkılınca pencereyi açabilsem) /Ah... başımı kaşımak, çiçek koparmak/El sıkmak istiyorum arada bir..." Böyle kısacak, yalın, ama çağrışımlar cümbüşü içinde bir mektup. Benimki biraz uzun olacak hocam, üstelik düzyazı. (Keske ömrüm yetse de size daha çok yazabilsem. Niyetim açık, ömrüm'ü bilmem...)
Sayfa 63 - Melih Cevdet Anday’a Mektuplar / IKitabı okudu
O hâlâ çocuktu..Kendimce kaybettigim şeyleri onda buluyordum..Fakat bütün bunları arkadaş hisleri sanıyordum...
156 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Orhan Pamuk’tan okuduğum ilk kitap ve açıkçası kapağı ve arka kapak yazısından yola çıkarak ‘aa alayım bi Orhan Pamuk okumaya başlayayım’ okumaya başladım. Kitap aslında, yazarın bu kitaptan önceki eseri olan Sessiz Ev’in bir karakteri olan Faruk’un bu defteri bir sandıkta bulup yayımlamak istemesiyle başlıyor. Giriş kısmında da bundan bahsediyor Faruk. Tabii ben bu kişinin kurgusal bir karakter olduğunu bilmediğim için internete arattım ve karşıma bu bilgi çıktı. Ve sanırım ilk de bir kitapta böyle bir kurguyla karşılaşıyorum, aşırı hoşuma gitti bu detay. İlk sayfasından itibaren beni içine çeken ve okuması oldukça akıcı olan Venedikli bir bilim insanın yazdığı günlüklerden oluşan bir kitap. Böyle tarihsel olayların -doğru ya da yanlış biçimde- kurgulanmasını seviyorum ve okunması da çok keyifli hale geliyor benim için. Son 30 sayfasında (yazarın son sözünü de dahil ederek) böyle bir şey beklemiyordum açıkçası. Sonunu kendimce tahmin edebildiğimi düşünmüştüm ancak yanılmışım, kitapta yazarın son sözünde de bahsettiği “ikililik” durumu var ve oldukça güzel işlemiş. Kendisi de bu kitabı yazmak için yaptığı çeşitli okumalar ve bunlardan aldıkları ve kendi kişisel deneyimlerini birleştirmiş sonucunda bu tarihi kurgu novellayı yazmış. Karakterlerin o bunalımlarını, sorularını, acabalarını, endişe ve öfkelerini fazlaca benimsedim. Su gibi akıp gitti kitap. Beni oldukça şaşırttı ve soru işaretleriyle bıraktı ama bu durum oldukça hoşuma gitti. Keyifli bir okumaydı, yazarı okumaya devam edeceğim. Okumak ne şahane şey!
Beyaz Kale
Beyaz Kale
Beyaz Kale
Beyaz KaleOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20228,9bin okunma
Reklam
76 syf.
·
Puan vermedi
·
22 saatte okudu
Agâh Bey’in kalemi ile yeni tanıştım, Yasak Saatler vesilesi ile. Ve şiir alanında yazdıklarını sevdim hatta kendisinin kalemi bana biraz eskileri anımsattı. Her duyguyu ve çeşitli olayları kaleme alan Agâh Bey, örtülü anlatım tarzı sayesinde her şiirden birçok anlam çıkarmamıza olanak sağlıyor. Bir şiir bazen terk edilişi resmederken okurun
Yasak Saatler
Yasak SaatlerAgâh Ensar Can · Otantik Yayınları · 20236 okunma
Onsuzluk
Bugün günlerden yağmurlu bir cumaydı. İşten çıkmış otobüste kafamı cama dayayıp "çok eski şarkı" isimli müziği dinliyordum. Sözlerinde "iznin olmadan hala seviyorum seni" geçiyordu. Evet, onun izni olmadan hala onu seviyordum. Onu "kafamda dönüp duran plaklar" gibi çalıp duruyordum adeta... Sanki bedenime tüm
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.