Ben tuhaf biri değilim. Normal biri olduğumu söyleyemem ama tuhaf biri de değilim. Ben kendimce son derece düzgün biriyim. Dümdüz biriyim. Ok kadar düzüm. Ben, kendim olarak, kaçınılmaz biçimde, son derece doğal bir şekilde var oluyorum o kadar.
Sayfa 23
Reklam
+1
–bazı şeyler farkında olmadan alınır, vericinin güçsüzlüğünden çok alıcının antenlerine bağlıdır bu. ben herkeslerden bir şey alırım, onların (kendimce) iyi, güzel yanlarını seçerim, yoksa da yakıştırırım, var gibi görürüm, küçük yanlarını yüceltirim, kendimde başkalaştırırım onları, yoksa nasıl dayanılır bu insanlara.
Bizim Büyük Çaresizliğimiz
Kederin bizi başrole taşıdığı, ikimiz dışında her şeyi cılız bir manzaraya dönüştürdüğü o anda, cümleyi kendimce yeniden kurdum: Bizim büyük çaresizliğimiz Nihal'e aşık olmamız değil, sesimizin dışarıdaki çocuk seslerinin arasında olmayışıydı. Asıl çaresizlik buydu.
Dinginlik
"İzin verirseniz ben idealimdeki hayatı yaşayayım.Gerçek hayata dair endişeleriniz ve benim için sıkıcı ayrıntılar beni cennetimden ayırıyor.Herkes bir şekilde ölüyor.Ben kendi ölümümü kendimce düşünmek istiyorum."
1971 yılında yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, 1181 çocuk suçludan 701'nin gecekonduda yaşadığı belirlenmiştir. Kendimce, Bazı ciddi araştırmaların istatistik tablolarının sunulmayıp bir araştırma denmesi bilgiden şüphe ettirse de dipnot olarak bulundurmanın gerektiğini hissettim.
Sayfa 199 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Reklam
Suçun Ticaretini Yapandan Sen Bizi Muhafaza Eyle Ya Rab...Amin.
Burt, suçlu çocukların %56 gibi büyük bir bölümünün (genel nüfusun %30.7'sini oluşturan) yoksul ve çok yoksul sınıflardan geldiğini söylemiştir. Kendimce, Daha birçok istatistik de aynı sonucu vermekte olduğundan ekleme gereği hissetmedim.
Sayfa 194 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Okul Öncesi Çocuklarda
... çocuk, dış dünyayı anne ve babasının gözlüğü aracılığıyla görmeye çalışır. Kendimce, Taktığınız ve aksesuar niyetine kullandığınız gözlüğünüz zannettiğinizden daha çok öneme sahip. Çocuğunuzu kör etmek yerine temiz bir cam çerçeve mirası daha makbul bir tercih olsa gerek!.. (Kendinden bir şey bulana ithaf edildi.)
Sayfa 107 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Yazma Büyüsü
Ben yalnızca, yaşama ayak uydurma güçsüzlüğüm taşıyamayacağım kadar ağırlaştığında kaleme sarılıyorum. O zaman gerçeği kurmacanın ve yanılsamanın araçlarıyla kendimce yeniden tanımlamaya uğraşıyorum.
Sayfa 10 - Kırmızı Kedi yayınevi
Nasıl da uğraştım kendimce sana kara çalmaya... Aklımdan tüm kusurlarını tekrarladım, durdum. Yalan söylemiştin, hatırladım. Bir keresinde epeyce kabaydı davranışın... Bu da işe yaramadı. Hatalarında da sen vardın. Onları hatırlarken erdemlerin geliyordu aklıma, güzelliğin canlanıyordu gözlerimde. Daha acısı, boynundaki o minicik beni hatırlıyordum...
Abélard'dan Héloise'e | 4. MektupKitabı okudu
Reklam
Ülkemizde En Çok İşlenen Çocuk Suçu Türleri
Yıl: 1972-1977 Çocuk Sayısı: 214 Yaş: 15-18 İstatistik: %44.8 cinsel suç, %37.4 şahsa, %17.8 mala karşı. Kendimce, %44.8 gibi bir oranla halay başı gibi sırıtan bir cinsel suç oranını görerek en başta aile içinde olmak üzere hiçbir önlem almamak ve destekler nitelikte kelime sarf ederek yönlendirmek toplumu temelinden sarsan başlıca sebeplerdendir. Çocuk, doğurmak ile sona eren bir sorumluluk silsilesi değildir. Tilkinin dönüp dolaşıp kürkçü dükkanına gelmesi gibi sizin eseriniz de dönüp dolaşıp sizi bulacaktır. En azından benim temennim bu yöndedir. Kaliteli ebeveynleri saygı ile selamlıyorum. (Syf. 52-53)
Remzi KitabeviKitabı okudu
(...) kendimce nitelikli yazarların başlıcaları olarak Paul Auster, Martin Amis, Peter Ackroyd, Gabriel Garcia Marquez, Mario V. Llosa, Bernard Malamud, John Cheever, Saul Bellow, William Saroyan, John le Carre, James Baldwin, Joseph Brodsky, Umberto Eco ve Philip Roth'u sayabilirim.
"Benim altımdaki gerçeklere bir diyeceğim yok, ama benim yönelmem gereken kendi üstümde bir gerçek tanımıyorum.” Oysa ancak benim kullanma gücümün dışında kalan ve kendini benim keyfime üstün olarak ortaya koyan bir şeyi gerçek diye kavrayabilirim. (Bu dosdoğru Stirner'ın kendisi için de, kendi bulduğunu söylediği gerçek için de böyledir.) Gerçeği yaşamak demek, benim üstümde olan, başkalarını kuşatan ve kendi başına varolan bir bağ bulmak demektir. Bilgi alanında, ‘kuramsal akıl alanında bu böyle olduğu gibi, pratik akıl alanında da böyledir. Gerçekler ile değerler, insanlık ile ulus...; bütün bunlar soyut bir şey olmaktan, benim kendimce yaratılmış birer tasarım olmaktan çok uzaktır; aslında, soyut bir şey varsa o da tek insandır: İnsan, kendini bir ân için ne denli 'biricik' diye duyarsa duysun, bunda ne denli ayak direrse diresin, yine de soyut bir şeydir: Kendi kendimi gerçekten başkalarından ayırıp yalnızlaştırabilirim diye düşündüğü sürece, tek insan soyut bir şeydir. Stirner da kendi düşüncelerini aşan birtakım bağlantıların, kendisinin olmayan, kendisini kuşatan bir varlığa ve geçerliliğe sahip olan bağlantıların içinden çıkararak yaşar; yadsımada bile, bir şeye karşı savaşmada bile nesnel bağlamlara dayanarak yaşar. Bu ‘biriciğin' fırtınalı ve devrimci ben duygusu, daha önce var diye benimsediği bir şeye karşı, şöyle ya da böyle bir karar vermeyle ilgili bir bilinçte temellenir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.