Yaşamın tümünü bir süreç olarak yaşamak olanaksızdır. Süreçleri bazen kendimiz öldürürüz, bazen de birlikte olduğumuz insanlar. Ama önemli olan, süreçleri kapatmamak için çaba göstermektir. İçinde yaşadığımız kültürde, hiçbir iletişim değeri olmayan "gürültü" niteliğinde konuşmalarla boşluk doldurmak ya da içsel yaşantılarımız doğrultusunda davranacağımız yerde kendimizi pazarlamaya çalışmak, zaman zaman hepimizin kapılıp gittiği ve kolayca sıyrılamadığı durumlardır. Yine de yaşantısal bir süreci başlattığımızda hiç beklemediğimiz kişilerin bile bize katılabildiğini görmek oldukça şaşırtıcıdır. İnsanlar hakkında önyargılı olduğumuz için çoğu kez otantik tepkiler vermekten kaçınıyoruz, ama böyle yapmakla mutluluğun yanıbaşımızda olduğunu da görmezden gelmiş oluyoruz.
“Bir iyilik aramaya gidersiniz yâhut bir iyilik sizi aramaya gelir. İkisi da dostluğun başlangıcıdır. Bazen bir insanın sadece varlığı da bir iyiliktir. Dostluk açıklanamaz bir iyiliktir belki de. Ondaki iyi olanı kendimiz için değil, ondaki iyi olanı onun kendisi için istemektir.”
Reklam
Affetmek , karşımızdakine bahsettigimiz bir lütuf değil. Kendimiz için yaptığımız bir şey ...
Hayatı anne babalarımız için zorlaştırdığımızda, dedi, kendimiz için bir şeyler yapmış oluruz. Sözümona zor çocuklar, aslında kendileri için bir şeyler yapmaya çalışanlardır. Aslında anne babalarını en çok sevenler de onlardır. Ama anne babalar bunu hiç anlamaz. Sen de anlamıyorsun,
Sayfa 34
Şimdiki kendimize yabancı ne çok kendimiz varız geçmişteki günlerimizin içinde; belki bizim için ölü, ama başkalarının belleklerinde ve hatıralarında öylece kalakalmış yaşayıp duran.
Bizim varoluşumuz durmadan doğaya karşı olmaktan oluşuyor,doğayla çatışmaktan oluşuyor, vazgeçinceye kadar, çünkü doğa bizden daha güçlü, onu kendimiz için bir sanat ürününe çevirdik kendimizi beğenmişliğimizle.
Reklam
Öğrenmeye büyük bir açlık duyuyorduk, kendimizi eğitme açlığı içindeydik. Ayrıca fikirlerimizi yaymak için propaganda yapmak da istiyorduk. Kendimiz ve tüm insanlık için yeni bir toplum istiyorduk; insanlara yapay eşitsizlikler, aşağılanmalar, Doğa’nın asla dayatmadığı acı ve baskılar dayatan tüm bu önyargılardan kurtulmuş bir toplum istiyorduk.
Can YayınlarıKitabı okuyor
Hristiyanlardan yedi yüz yıl önce din reformu yaparız, Japonlardan yetmiş yıl önce Batı üstünlüğü karşısında varlığımızı kurtarnak için gözümüzü açarız; İstanbul'un fethi yıllarında Batı'yı içinden çıkardığımız Orta Çağ karanlığına kendimiz girer, üç silahlı gemiye boyun eğen Japonya'yı kırk yıl içinde büyük devlet yapan uyanış, bizi bilakis Batı önünde büsbütün çöküp dağılma yoluna götürür.
Kendi yolculuğumuzu yapmak için buradayız; bu yolculukta kendimiz olabilme cesaretini bulmamız kolay değildir, ama kendimiz olmadan yaşamımızdaki hiçbir şey anlamını bulamaz.
Sayfa 11 - KronikKitabı okudu
Çoğu zaman Kendimiz için yapmamız gerekenleri Yapmadıkları için Başkalarına kızıyoruz.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.