Ona acımaktansa, onu her şeyden önce anlamak gerekir
İtiraf ediyorum bu ileti bu kitabın ilk iletisi değil. Daha önce birkaç kez yazmayı denedim ama doğru kelimeleri bulamadığımı düşünüp sildim. Doğru duydunuz kelimelerin kifayetsiz kaldığı o kitap bu kitap!!!
Bu kitaba büyük bir ön yargıyla başladım. Başlarda bana "Çakma Heidi" hissiyatı verse de kitap ilerledikçe ne kadar yanlış düşündüğümü anladım. Bu kitap bir çakma öykü değil, özgün bir öyküdür. Bu kitabı okurken her duyguyu çok içten bir şekilde yaşadım. Gerçek hayattan çok daha eğlenceli ve heyecan vericiydi.
Ve artık en sevdiğim 1 numaralı kitap olmayı başardı. Biraz da kitabın konusundan bahsedelim o halde..
Ana karakterimiz olan çocuk annesi babası tarafından terk edilmiş ve bir diğer ana karakterimiz olan Mümin Dede ile yaşayan bir çocuk. Ve ısık göl çevrelerinde yaşadığı maceralarını, hayallerini, yaşadığı haksızlıkları okuyoruz. Aytmatov'dan okuduğum ilk kitap ve kesinlikle son kitap olmayacak. Kesinlikle diğer kitaplarını da alıp okuyacağım. Şu konu hakkında da konuşup açıklık getirmek istiyorum ki o da kitabın sonu hakkındadır:
Aytmatov'un ağır eleştirilere maruz kalma sebeplerinden biridir bu kitabın sonu. Fakat bence kitabın sonunda iyiler kaybedip kötüler kazanmadı aksine iki tarafın verdiği sonsuz savaş(spoiler)çocuğun ölümüyle son buldu. Son olarak şunu eklemek isterim ki, tıpkı Aytmatov'un da dediği gibi "Ona(çocuğa) acımaktansa, onu her şeyden önce anlamak gerek." Sanırım bu inceleme en içime sinen inceleme oldu. Okuyacaklara şimdiden iyi okumalar♡
Beyaz Gemi 
Cengiz Aytmatov
Kesinlikle
Kararımız elbette yanlış bulabiliriz ama yanlış kararlarımız için doğru olan dövünmek değil, tövbe ve istiğfardır.
Sayfa 82
Mousai serisi 1. Kitap
Kitabı beğendim. Aadilor evreninde geçen kurgumuz kendilerine mousai adını veren üç kız kardeşin hikayesini anlatıyor. 3 kitaplık bir seri ve her kitapta farklı bir kız kardeşi anlatıyor. İlk kitabımızda en küçük kardeş olan Larkyra'nın hikayesini okuyoruz. Bu üç kardeşinde tanrıların verdiğine inanılan güçleri var. Bu güçler halk arasında efsane olarak biliniyor ve tanrıların lütfu deniliyor. En küçük kardeş olan Larkyra sesiyle, ortanca kardeş olan Niya dans ederek ve en büyük kardeş olan Arabessa eline aldığı her türlü müzik aletini kusursuz bir şekilde kullanabilmesiyle büyü yapıyor.
Larkyra reşit olmadan önce babasının ona verdiği bir görevi yerine getirirken kurgu başlıyor. Aadilor evreninde reşit olma yaşı 19 ve reşit oldukları doğım günlerine emour journé deniliyor. Larkyra emour journésinde Darius adlı bir lord ile tanışıyor. Buraya kadar herşey çok normal ilerliyor ancak Larkyranın babası, kızlarına emour journélerinden sonra başka bir görev daha veriyor. Larkyra'ya verdiği görev ise aralarından en zor olanı.
Babası Larkyra'dan Lord Darius Mekanna ve halkına yardım etmesini, oradaki sorunları çözmesini istiyor. Ve hikaye burada başlıyor.
Kitap slow burn ilerleyenbir kitaptı. İlk başlarda çok durağandı. Ama son 100 sayfada çok akıcıydı. İçerisinde sonlara doğru tek bir sahne smut vardı. Bu yüzden bence yaş sınırı 15+.
Ben bu seride en çok 2. kitabı merak ediyorum çünkü ortanca kardeşin karakter yapısı ve ana erkek karakter çok hoşuma gitti. Ayrıca bir deniz kurgusu olacakmışşş!!
İncelemem bu kadardı, kitabı kesinlikle öneririm.
Sonsuz Yağmurların Şarkısı 
E. J. Mellow
