Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Bir Osmanlı öğrencisinin okul karnesini gördün mü hiç? Ya bir doktorun reçetesini? Eski harflerle miydi, yoksa Fransızca mı? Ya bir kibrit kutusu nasıldı? Acaba bakkalların kese kâğıdı nasıldı? Hep bu bildiğimiz teknikle mi yapılmıştı? Mendillerimiz, çoraplarımız daha mı küçüktü, daha mı büyük? Ebadı? Görüyorsun saklanacak şey çok. (...) Namık Kemal'in Avrupa'ya giderken bindiği vapurun bileti elimizde olsa az şey midir?" Namık Kemal'in Avrupa'ya giderken bindiği vapurun biletine ulaşmak için hayallerimden başka ülkelerim yoktu ama "sararmış fotoğraflar" toplamaya kalkışırdım söz gelimi. Sözünü ettiğimde, bana anlattıklarınız sararmış fotoğraflardan çok daha dikkate değer kılınırdı içimde.
Misafir
Dün fena sıkıldım akşama kadar; İki paket cigara bana mısın demedi; Yazı yazacak oldum, sarmadı; Keman çaldım ömrümde ilk defa; Dolaştım, Tavla oynayanları seyrettim, Bir şarkıyı başka makamla söyledim; Sinek tuttum, bir kibrit kutusu; Allah kahretsin, en sonunda, Kalktım, buraya geldim.
Sayfa 75 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu zamanında aşkı tahrif etmiştim sana iyi gelecek şeyler getirdim bana kötü gelen şeyleri söylemedim senin kalbinde ve senin gününde ve senin evinde ve senin ömründe kibrit kutusu kadar bir yer edineyim istedim doğrusu boş kibrit kutusu demeliyim sanırım böylelikle, belki ilk kez aşkı tarif edebilirdim. geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu parmakların, parmaklarımın arasındaydı doğrusu cesaret nedir bilmem ama şimdi kırk haraminin kırkı gelse, içinde hazine var dese 'açıl' demem. "
Sinem Sal
Sinem Sal
Dar Odada Ömürler~
İnceltilmiş bir yüzle konuşuruz ölçerek her sözümüzü Yanlış anlaşılmak kaygısıyla tedirgin ve sürekli tetikte Adımızdan bir duvarın ardına saklayıp yalnızlığımızı Saygılı bir sesle selamlarız her sabah birbirimizi Ah biz memurlar, bürolara tıkılmış insan konserveleri Özü gitmiş ömürler, ölü alışkanlıkların tutsakları. Daracak bir cam düşer payımıza görüntüsü hiç değişmeyen Gökyüzü bir sisli göldür mavisi bulutların koynunda Nazlı bir gelin gibi süzülür günboyu dışarda. Kibrit kutusu odalarda bunalmış ve yılgın İmrenerek seyrederiz o kıyısız ülkesini özgürlüğün Birbirine benzeyen solgun düşlerle içedönük ve yorgun. Dosyalardan sinmiştir ruhumuza bu ekşimiş küf kokusu Gövdemiz masamızın şeklini almıştır, köşeli ve alçak En çok dirsek yerleri eskir giysilerimizin. Aldığımız emrin tonunda sesleniriz bir altımızdakine: -Ümit hanım, yaşamak dosyasını getirin bana Sevgi sözcüğü çizili bir yazı olacaktı içinde hani Yeri yoktur diye memuriyetin dilinde Arşive kaldırılmıştı bir Eylül gününde..
Sayfa 88 - Öteki yayıneviKitabı okudu
Başkalarına karşı, kendime olduğumdan daha sabırlıyım ve başkalarının iyi yönlerini kolayca ortaya çıkarıyorum. Ben böyleyim işte. Kısacası bir kibrit kutusunun kibrit sürtme yerine benzetiyorum. Ama önemli değil. Beni özellikle rahatsız etmiyor. İkinci sınıf bir kibrit olmaktansa, birinci sınıf bir kibrit kutusu olmayı yeğlerim.
Sayfa 197Kitabı okudu
"Değersizleştirilmiş eşitlik" ten, değersizleştirilmiş barışa geçersin. Herkesin, kibrit kutusu hayatını en büyük saydığı bir dünyada, bir genişlik tanımını hecelemeye başlarsın: Kendi dilini ve kültürünü unutmuş /unutturulmuş; bedenine bir günah ve ayıp merceğinden bakan; egemenliği altında yaşadığı dil ve kültürle her gün biraz daha kişiliksizleşen; ancak gücün/ güçlünün değerleriyle yaşayabilme hakkını edinebilmiş; farklılığını boğazında bir ip gibi gezdiren insanların oluşturduğu bir toplumda, özgürlük ve eşitlik, olsa olsa bir kırtasiye eşitliktir; inceltilmiş bir cezadır. Küçük düşürülmüş bir dünyadır bu, dersin.
Sayfa 68 - Kırmızıkedi YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Misafir
Dün fena sıkıldım akşama kadar; İki paket cigara bana mısın demedi; Yazı yazacak oldum, sarmadı; Keman çaldım ömrümde ilk defa; Dolaştım, Tavla oynayanları seyrettim, Bir şarkıyı başka makamla söyledim; Sinek tuttum, bir kibrit kutusu; Allah kahretsin, en sonunda, Kalktım, buraya geldim.
Paraşütçü devam...
Kulübeye uzun zamandır kimsenin gelmediği etraftaki örümcek ağlarından anlaşılıyordu. Gerçi zifiri karanlık tek odalı bu yerde doğru düzgün önümü bile göremiyordum. Yine de dolunay sayesinde az da olsa içeri sızan ışık hüzmelerinden faydalanmaya çalışıyordum. Gözlerim karanlığa iyice alıştıktan sonra ağır hareketlerle eşyaları kontrol etmeye
248 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Genç, güzel bir kadının cesedi çöplerle dolu, dar bir geçitte bulunur. Adli tıp uzmanı Kat Novak’ın önüne gelen isimsiz cesedin avucunda üzerine yedi rakam karalanmış bir kibrit kutusu vardır. İkinci kurban bulunduğunda Kat Novak ölümcül bir ilaçla sokaklarda dolaşan seri bir katilin varlığından şüphelenir. Polis kenar mahallelerde gerçekleşen bu ölümleri ciddiye almıyor gibidir, belediye başkanı da Kat Novak’ı dinlemeye hevesli değildir. Kendi kızı da kayıp olan, ilaç şirketi sahibi Adam Quantrell, Kat’in şüphelilerinden biridir. Kat ölümleri durdurmaya kararlıdır ancak çok geçmeden kendi hayatının da tehlikede olduğunu anlayacaktır. 🩵Bir kadın ölüyor sanki kimse fark etmiyor. 🩵Kendi seçimimiz ya da koşullar nedeniyle her ikimizde hayatta yalnız yürümüşüz.
Kayıp Kızlar
Kayıp KızlarTess Gerritsen · Doğan Kitap · 20183,373 okunma
730 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.