-Yani istifamı sunmaya davet edilmeyecek miyim?
- Sakin olun, huzur içinde uyuyun.
- Huzur içinde olmak için uykuya ihtiyacımız olmasa çok daha iyi olur, sayın başkan.
- Çok doğru söylediniz,
-Kim olsa söyler bunu sayın başkan, bu cümleyle akademi ödülü kazanacak değilim.
-Yine de benim alkışlarımla yetineceksiniz, -Bana ödülden fazlasını veriyorsunuz
(Görmek / José Saramago)
"Huzur içinde olmak için uykuya ihtiyacımız olmasa çok daha iyi olur " 🙄
Bu cümleyi okur okumaz "bu neydi şimdi?" deyip okumama devam ettim. Devamında yazarın, inatla gözüme sokmaya çalıştığını görünce şaşkınlık yaşadım açıkçası ve buna benzer basitlikleri az da değil. Mesela "çok uzun cümleler yazabilirim ben" der gibi, -virgülün de desteğini abartarak- kendini ispatlamaya çalıştığı gereksiz sündürmeleri okuyunca bir "Of!" çekiyorum. Nobel edebiyat ödülü almış bir yazar..! Hemen öncesinde yazarın "Körlük" romanını okudum. Orada da beni rahatsız eden, çok fazla atasözü kullanmaya kendini adamış olması. Atasözleri ve deyimler sözlüğü gibiydi.
Umarım ilerleyen sayfalarda keyfe gelirim.