-Yani istifamı sunmaya davet edilmeyecek miyim? - Sakin olun, huzur içinde uyuyun. - Huzur içinde olmak için uykuya ihtiyacımız olmasa çok daha iyi olur, sayın başkan. - Çok doğru söylediniz, -Kim olsa söyler bunu sayın başkan, bu cümleyle akademi ödülü kazanacak değilim. -Yine de benim alkışlarımla yetineceksiniz, -Bana ödülden fazlasını veriyorsunuz (Görmek / José Saramago) "Huzur içinde olmak için uykuya ihtiyacımız olmasa çok daha iyi olur " 🙄 Bu cümleyi okur okumaz "bu neydi şimdi?" deyip okumama devam ettim. Devamında yazarın, inatla gözüme sokmaya çalıştığını görünce şaşkınlık yaşadım açıkçası ve buna benzer basitlikleri az da değil. Mesela "çok uzun cümleler yazabilirim ben" der gibi, -virgülün de desteğini abartarak- kendini ispatlamaya çalıştığı gereksiz sündürmeleri okuyunca bir "Of!" çekiyorum. Nobel edebiyat ödülü almış bir yazar..! Hemen öncesinde yazarın "Körlük" romanını okudum. Orada da beni rahatsız eden, çok fazla atasözü kullanmaya kendini adamış olması. Atasözleri ve deyimler sözlüğü gibiydi. Umarım ilerleyen sayfalarda keyfe gelirim.
132 syf.
8/10 puan verdi
Uzun bir aradan sonra tekrar bir incelemenin başındayım.. Umarım hakkını verebilirim. Mihail Bulgakov hakkında şuana kadar hiç bilgim yoktu. Bu kitapla tanışmış oldum yazarımızla. 1891'de Kiev'de doğan yazarımız tıp eğitimi almış ancak sonrasında kendisini edebiyata adamış. Sovyet Rusya'nın demir perdesinin kasvetli ikliminde yaşamaya çabalayan
Köpek Kalbi
Köpek KalbiMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201919.1k okunma
Reklam
KANLI BALKANLAR Vîrâjıelerin yasçısı baykuşlara döndüm, Gördüm de hazanımda bu cennet gibi yurdu!
368 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 17 hours
Şah| Aımee Carter | Ephesus Yayınları #kitapyorumu Haftanın son iş gününden herkese merhaba, bugün ani bir kararla bir haftalık izne çıkıyorum. Planlamadığım bu izini nasıl değerlendireceğimi henüz bilmesem de bol bol dinleneceğim kesin. (Yani inşallah çünkü ben izinlerimde hiç dinlemem ) Neyse serinin son kitabı hepsinden harikaydı. Kızımız ara ara aptallıklar yapmış olsa da bu kitapta tam bir süper kahraman gibiydi. Çetrefilli savaşı acaba kim kazanacak diye merakla okurken bir yanım hep iyiler kazanacak diye telkinde bulundu. Oldukça zor geçen bu savaş her şeye değecek cinstendi doğrusu. Son seride de birileri öldü ama kurgu boyunca sürekli birileri ölüp maskelenirken gerçekten öldüklerine inanmak mümkün değildi tabii. Yazar burada okuru resmen paranoya yapıyor. kitabın sonunda gelişen sürpriz aşk beni mutlu etmedi doğrusu. Uzun saçlı kızılıma haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Hoş, o da halinden memnun ama ben biraz eski kafalı olduğumdan herhalde benim midemi bulandırdı doğrusu. Genel olarak okumaktan asla pişman olmayacağınız bir üçlemeydi, keyifle okuyacağınızdan eminim. Hadi bana iyi tatiller.
Şah
ŞahAimee Carter · Ephesus Yayınları · 20172,362 okunma
112 syf.
·
Not rated
·
Liked
Dünyanın hemen her diline çevrilmiş, Fransız pilot ve yazar Exupery nin kaleme aldığı 1943 te yayınlanan ,Türkçe ye Ahmet Muhip Dıranas, Cemal Süreya, Tomris Uyar ve Selim İleri tarafından da çevrilen “Küçük Prens” ilk bakışta kahramanları, kitap kapağı, çizimleriyle bir çocuk kitabını andırsa da hemen ilk sayfasından itibaren öyle olmadığını
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Can Çocuk Yayınları · 2015237.1k okunma
386 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
#seldaokudu #4 Polisiye severler burada mı? Halil Başkomiser ve ekibi ile soluk soluğa bir olay örgüsü... Halil Başkomiserin ailevi hayatında bazı problemler vardır. Eşi Defne sakin bir hayat istemektedir bunun için de Kuşadası'nı seçmiştir. Ama Halil için bu sakinlik ona göre değildir. Çok sevdiği ikizleri kızılcıklarım dediği kızlarından da ayrı kalmak onu etkiler. Defne geri plandan kalmaktan sıkılıp bu kararı aldığında çocuklar alıştı yokluğuna demesi ise onun aklından çıkmaz. Halil bir yandan ise geçmiş ile şimdi arasında sıkışıp kalmıştır. Tam da böyle bir dönemde ihbar gelir. 4 çocuk bir çamurlu bir süs havuzu içinde ölü bulunmuştur. Hemen olay yerine giden ekip çalışmalara başlar. Minik bedenlere bakan Halil zaten duyar duymaz kızlarından ayrı da kaldığı için çok etkilenir. O çocukların cesetlerinden birinden "kapanacak hesap var" cümlesini duyar. Bu Halil'in bütün vakalarında hemen hemen olan bir şeydir maktuller onun ile konuşur. Otopsiye kaldırılan çocuklardan hiçbir iz çıkmamış ve hiçbir ihbar da gelmemiştir. Bu olay sarpa sarmaktadır. Üstelik il emniyet müdürlüğü, basın ve ileri gelenler bu olayın bir an önce aydınlatılmasını ister. Ama sorun şudur ki ne ölüm sebeplerini ne kim oldukları belli değilken bir bu eksik gibi morg dan cesetler çalınır. Şimdi işler daha da karma karışık bir hal alır. Peki Halil Başkomiser ve ekibi bu olayı aydınlatabilecek mi dersiniz? Ehhh onu da kitapta bulun...
4
4Sabri Saydam · Herdem Kitap · 20213 okunma
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.