Annem, babam, erkek ve kız kardeşlerim öldüğümü düşünmüşler, beni mezardan çıkıp gelmişim gibi karşıladılar. Kaygılanmalarına gerek olmadığını söyleyen tek kişi hizmetçimizmiş. "Sonuçta, cebinde kimlik belgeleri var," diyormuş. "Öldüyse onu nereye götüreceklerini biliyorlar."
Sayfa 53
Kimlik sahibi olmak önemli
" Varlığın anlamını çözen insan , kimliğini de bulacaktır. Varlık ve kimlik meselesi , insanlığın büyük meselesidir."
Sayfa 132 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
415 syf.
·
Puan vermedi
Nietzsche Ağladığında Kitap Yorumu Kitabın kapağını kapatır kapatmaz niye daha önce okumamışım bu kitabı dedirten, hem soru sorduran, hem cevap bulduran, felsefe ve psikoloji ile ilgilenenler için kaçılmaması gereken tam bir baş yapıt. Bu kitap benim yazarımız Irvın Yalom’dan okuduğum ilk kitap. Kendisinin bir psikiyatrist olduğunun bilinciyle
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202351bin okunma
Yürüyerek benliğinizle buluşmaya gitmez­siniz. Burada mevzu, kendinizi yeniden bulmak, otantik bir ben veya kayıp bir kimliğe yeniden kavuşmak için eski bağlardan kurtulmak değildir. Yürüyerek, kimlik fikrinin kendisinden, biri olma, bir isim ve hikayeye sahip olma isteğinden kaçarsınız.Biri olmak, herkesin kendinden bahsettiği yüksek sosyete toplantılarında ya da terapi seanslarında iyidir. Oysa biri olmak,boynumuza ağır ve aptalca bir kurgu zincirleyen toplumsal bir zorunluluk değil midir? Yürürken biri olmama özgürlüğünü yakalarız, çünkü yürüyen bedenin tarihi yoktur, o sadece hareket halin­deki kadim yaşamdır.
"Sosyal alışkanlıkların böyle bir etkiye sahip olmasının sebebi ise, (ister büyük ölçekli devrimler olsun, ister kiliselerdeki basit çalkantılar olsun) birçok toplumsal hareketin temelinde, tarihçi ve sosyologların söylemine göre tekrar tekrar ortaya çıkan üç-aşamalı bir sürecin yer almasıdır: Toplumsal bir hareket, sosyal arkadaşlık alışkanlıkları ve yakın tanıdıklar arasındaki güçlü bağlar sayesinde başlar. Bir cemiyetin alışkanlıkları ve mahallelerle klanları bir arada tutan zayıf bağlar sayesinde gelişir. Ve hareketin liderleri katılımcılara yeni bir kimlik hissi ve bir sahiplenme duygusu yaratan yeni alışkanlıklar kazandırdığı için devam eder. Toplumsal bir hareket genellikle, ancak bu sürecin üç aşaması birden gerçekleştiği zaman kendiliğinden yürür hale gelip, kritik yoğunluğa ulaşabilir. "
Sayfa 237Kitabı okudu
Beni görmeleri beni var kıldığı gibi, kendi algılayışlarından kaynaklanan sebepler bana kimlik de kazandırmıştı sadece dilde olmasına rağmen. Değişecekti. Ben bir söz söyleyecektim ve deli değil diyeceklerdi, başka bir söz daha söyleyecektim, kaçak değil, başka bir söz daha, galiba girişken, çekingen, yalnız, pısırık… değişecekti sürekli. Hep böyle olur. Ta ki sen onların tanımlamalarına karşı durana dek. Bunu nasıl yapacaksın? Kendin olarak. Başka türlü olmaz.
Reklam
bazen upuzun bir paragrafı sebepsiz bir şekilde seversin
Deli. Sonra da kaçak. Bu da onların tanımlamaları. Artık çocuk olmadığım için benim hakkımda yapılan tanımlamalara müdahil olma şansım var. Vardı yani, o günden bahsediyorum. Beni görmeleri beni var kıldığı gibi, kendi algılayışlarından kaynaklanan sebepler bana kimlik de kazandırmıştı sadece dilde olmasına rağmen. Değişecekti. Ben bir söz
Bütünüyle korkak olan erkek çoğunluğu, kendi içkin zayıflıklarını kadınlara yansıtıp bunları dişi zayıflıklar olarak etiketlendirir ve kendilerinin dişi güçlere sahip olduklarına inanır; bu kadar korkak olmayan birçok filozof, erkeklerdeki eril eksikliklerin varlığıyla yüzleşmiştir ama bunların, yalnızca erkeklerde eksik olduğunu kabullenemezler. O yüzden erkeklerin durumuna İnsanlık Durumu adını verir; kendilerini korkutan hiçlik sorunlarını felsefi bir ikilem gibi sunar ve böylece kendi hayvansılıklarını yükseltir ve böbürlenerek, hiçliklerine "Kimlik Sorunu" adını takar ve sonra yine böbürlenerek atıp tutmaya devam ederler, "Bireyin Krizi", "İnsanın Özü", "Özü Önceleyen Varoluş", "İnsanın Varolma Biçimleri", vb., vb.
Erkek, dişinin bireyselliğinin pekala farkındadır ama bunu algılayamaz ve bununla kendisini ilintilendirmekten ve duygusal olarak bunu kavramaktan acizdir: bu onu korkutur, sıkar ve kıskançlıkla doldurur. O yüzden bunu reddeder, kendisine bir bireysellik değilse bile bir kimlik sağlamış olur, böylece kendini ve kadınları (en çok kadınları İkna etmekte başarılı olur) dişilerin işlevinin çocuk doğurup yetiştirmek, eril egoyu pohpohlamak, rahatlatmak ve gevşetmek olduğuna inandırmaya çalışır. Gerçeklikte, dişinin işlevi keşfetmek, bulmak, sorunları çözmek, espri patlatmak, müzik üretmek ve bunların hepsini de aşkla yapmaktır. Diğer bir deyişle dişinin işlevi bir sihir dünyası yaratmaktır.
Her insanın kimlik dilini koruma ve onu özgürce kullanma hakkının en küçük bir anlam sapması olmadan açıkça ortaya konması ve aralıksız kollanması temeldir. Bu özgürlük bana inanç özgürlüğünden daha önemli geliyor.
Reklam
Devrimci de olsa, ben kimliği tek başına bir kimlik değildir. Bireylerin, ben bilinci, içinde yaşadığı kültür ve toplum tarafından etkilenir. Toplum, bireyin kimliğinin kurucu unsurudur ve her kimlik, sembolik bir biçimlen­dirme, bir imge, sonuçta hayali bir yapıdır. Toplumlar öz imgelerini (kendilerini algılayış ve tanımlayışları) hayali olarak oluştururlar ve yarattıkları hatırlama kültürü ile bu imgeyi kuşaktan kuşağa geçirirler.
Semavi dinlerin getirdiği felsefe, hukuk, yorumlama ve dünyaya bakış, kimlik denilen alanı çok evvelden işgal etmiştir. Zaten dini tamamlayıcı unsur olarak saymamızın nedeni de bu. Bu çok önemli bir şeydir. "Biz laikiz,” demekle iş bitmiyor. İstediğin kadar laik ol. Din seni örmüştür, geçmişini örmüştür ve intikal eder. Hayat biçiminize nüfuz eder. Semavî dinlerin özelliği budur. Bu çok bariz bir vasıftır
“Primo Türk Çocuğu” öyküsünde; Avrupa’da eğitim almış, döndükten sonra İzmir’de bir İtalyan kızla -öne sürülen şartlara rağmen- evlenmeyi kabul etmiş, mason locaları ile ilişki içinde olan, geçmişten ve kendi ulusuna ait değerlerden tiksinmiş, onları bir medeniyetsizlik imi olarak görmüş öykü kahramanı Kenan Bey’le karşılaşırız. Yazar, bu
134 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Etrafınıza bir bakın. Ne kadar farklı insanlar var yaşadığınız şehirde, çalıştığınız iş yerinde, sürekli gittiğiniz kafede, hatta oturduğunuz apartmanda… Hepsi birbirinden farklı, çoğu birbirinden habersiz yaşayan bir yığın insan. Gün içinde karşılaştığınız bir sürü yüz bazen tanıdık bazen tanımadık… Bu toplumdaki yerinize bir bakın. Siz
Ölümcül Kimlikler
Ölümcül KimliklerAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20197,6bin okunma
Kimlik kelime anlamıyla "tekrarlı varoluşunuzdur"
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.