Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mesnevi hangi amaçla yazıldı?
....Meselâ: Mesnevî'deki "Kıpti ile Sıpti'nin Hikâyesi" Hacı Bektaşi Veli hakkında, "Luti ile Kundeh'in Hikâyesi" Şeyh Nasırii'd-din (Ahi Evren) hakkında olduğunu. Eflâkî bildirmektedir. Keza bu Şeyh Nasîrü'd-din'in "Mesnevi" de "Çuha" diye anıldığını da Eflâkî'nin göndermelerinden anlıyoruz. Cuha'nm karısı ile kadı arasında geçen aşk macerasını anlatan hikâye de Eflâkî'nin Baba Merendi diye andığı Kırşehir kadısı Mecdü'd-din-i Merendi ile Ahi Evren'in eşi Fatma Bacı olduğu anlaşılıyor. "Mısır Halifesi ile Erniri' nin Hikâyesi"nde Mısır'da halife ilân edilen son Abbasî halifesinin oğlu ez-Zahir Billâh ile Memluklu Sultanı Baybars haysiyet kırıcı bir biçimde hicvedilmektedir. Bu ve buna benzer birçok hikâye ve meseller Mesnevî'de bulunmaktadır.Demek oluyor ki, Mevlânâ birileri ile mücadele etmek ve zafere ulaşmak için "Mesnevî"yi kaleme almıştır. Bizzat kendisi Mesnevî'nin yazılış amacını böyle tespit etmektedir.
Almanca temelli oryantalistlerin Corpus Coranicum adlı çalışmada Hz. Muhammed'in (s.a.v) tüm Kur'an'ı daha önceki yazılmış olan kıssalardan alıntı yaparak yazabilmesi için okumuş olması gereken eserler: 1) Tevrat ve Memurlar( Antik İbranice ve Keldani dillerinde) En eski Arapça çevirisi MS. 850'lere aittir. 2) İncil ( Antik Yunanca) .En eski Arapça çevirisi MS.896'ya aittir. 3) Hristiyanların Şifahi Rivayetleri ( Ashab-ı Kehf, Süryanice) 4) Adem ile Havva'nın Hayatı kitabı ( Apokrif,Eski Slav dili) 5) Thomas'ın Çocukluk İncili (Kıpti Dilinde) 6) Enok'un Kitabı (Slavic Enoch) Slavca 7)Pseudo-Matta(Apokrif) 8)Petrus'un Kıyamet Kitabı (Kıpti dilinde) 9) Arapça Çocukluk İncili (Kıpti dilinde) 10)Midraş Rabbah (Antik İbranice) 11)Babil Talmudu (İbranice) 12) Midraş (İbranice) 13) Mişna( İbranice) 14) Arda Wiray(Farsça) Bu eserlerin tamamının ilk Arapça tercümesi Hz. Muhammed'den(s.a.v) sonradır. Hz. Muhammed'in(s.a.v) o dönem sadece sayılan eserlerden alıntı yaparak nakilde bulunabilmesi için tam olarak altı dil bilmesi gerekmektedir.
Reklam
Selim, Aralık (1516) ortalarında yine küçük bir müdahaleyle Kudüs’e girdi, çünkü tıpkı Şamlılar gibi şehrin sakinleri onun gelişini bekliyordu. Yaptığı ilk işlerden biri, Kudüs’ün Hıristiyanlarını ve Yahudilerini koruma sözü vermek oldu. Kolomb Kudüs’ü fethetmeyi başarmış olsaydı, İslam’ı yok etme konusundaki uğraşları göz önüne alındığında, buna denk bir koruma eylemi hayal bile edilemez gibi duruyor. Selim ayrıca Kudüs’teki Ermeni, Kıpti ve Habeş kiliselerinin temsilcilerinin yanı sıra hahamlık liderleriyle de görüştü ve onlara ibadetlerini, mülklerini veya cemaat ilişkilerini Osmanlı yönetiminin değiştirmeyeceğine dair güvence verdi. Kutsal Kabir Kilisesi’ndeki Fransisken rahiplerinin maaşını arttırdı ve şehri ziyaret eden Hıristiyan hacılar için vize ücretlerini düşürdü.
Sayfa 360Kitabı okudu
" Şeçaat arz ederken merd-i Kıpti sirkatin söyler " " Çingenenin delikanlısı, kahramanlığını anlatırken hırsızlığını söyler."
Sayfa 123 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Cellatlar ve idam cezaları
Her devletin tarihinde olduğu gibi, Osmanlı İmparatorluğu tarihinde de onbinlerce suçlu veya masum insan, cellât pençesinde can vermiştir; Osmanlı devletinin resmi cellât teşkilâtı, bir cellatbaşı idaresinde, sayıları devir devir değişen müteaddit cellâtlardan mürekkepti ki hepsi de aslen Kıpti idi: cellâtbaşı ile cellâtlar bostancıbaşı ağanın emrinde idi; idam hükmü bostancıbaşıya verilir, o da, yerine göre bazan bizzat nezaret ederek hükmü yerine getirtirdi; eğer öldürülecek mühim bir şahıs ise idamda bostancıbaşı muhakkak bulunur, hükmü de cellâtbaşı, maharetine en çok güvendiği bir veya iki cellât ile infaz ederdi ki bunlara da cellât yamağı denilirdi. Siyasî mahkûmlar, yağlı kement ile boğulurdu; bazan, idamdan sonra başı, şifre denilen gayet keskin hususî bir ustura ile gövdesinden ayrılır, ya bir İbret taşının üstüne konulur, ya da sarayın şehre açılan büyük kapısının, Babı Hümayun'ün önüne atılırdı.
Mısır'ın eşrafı Firavun'la birlikte gark oldukları ve geriye sadece kadınları kaldıkları için, kadınlar da, erkek olarak geri kalan köle, işçi ve hizmetçilerle evlendiler, fakat yönetim ve hükümet kadınların elinde kaldı. Erkeklerin, bir şey yapacakları zaman önce hanımlarından izin almaları gerektiği konusunda anlaşma yaptılar. İbni Lehia der ki: Yezid bin Habib bana nakletti ki: Kıpti kadınların kocalarıyla yaptıkları anlaşmalar hâlâ geçerlidir. Günümüzde bu grup, alış verişlerde ve birçok işte önce kadınlarına danışıp onların görüşleriyle hareket ederler.
Sayfa 623 - Büyüyenay Yayınları 2014 BaskısıKitabı okuyor
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
Merhabalar değerli kitapseverler bugün sizlere Ümmü Özçelik Er kaleminden Beş Güzeller adlı kitabı tanıtmak istiyorum. Kitabımız Esma öğretmenin ve öğrencilerinin geçtikleri yeni ünite olan Peygamberlere iman adlı konu ile başlıyor. Daha sonra ise Esma öğretmen öğrencilerine bu ünite içerisinde Leyla'ya Hz.Adem'i,Kerem ve Berat için Hz.Núh'u,İbrahim için Hz.İbrahim'in çocukluğunu Arda ve Ege Hz Mûsa'nın peygamberlik yıllarını, çocukluğunu Nikola ve Merve Hz.İsa'nın hayatını ve mucizelerini araştırıp sınıfta anlatmak için ödev veriyor. Kitabımızın devamında Esma öğretmenin öğrencilerinin almış oldukları konuları sınıfta sunduğu anları okuyoruz. Kitabı okurken din içerikli ne çok bilmediğim bilgi varmış dedim. Kitabın son sayfalarında ise Aleyhisselam Arkeoloji Basiret Düven Fantastik Hazreti Höyük Jeoloji Kavim Kıpti Külünk Mabet Münazara Müneccim Put Suhuf Şirk Vaiz Vahiy Tebliğ Tevhit Sıdk Siyer Örs Gibi kavramların anlamları yer alıyor. Değerli okuyucular sizlerde çocuklarınıza Peygamberlerimizin hayatlarını ve sıfatlarını öğretmek istiyorsanız bu kitabı okuyabilirsiniz. Yazarımızın kalemine sağlık okuyucusu bol olsun.
Beş Güzeller
Beş GüzellerÜmmü Özçelik Er · Düş Kurguları · 202410 okunma
ALİ YAKUP BEY'İN ECZACININ SUÂLİNE VERDİĞİ MUHTEŞEM CEVAP...
Ali Yakup Bey'in, Ezher Usûlüddin Fakültesi, kaldığımız yere biraz uzaktı. Bir gün yolda yürürken bir eczaneden ilaç almış, eczane sahibi güler yüzlü bir Hristiyanmış; Mısır'da Hristiyanlar "kopt" kavminden oldukları için "kıptî" derler. "Akbât" Kıptî Hrıstiyan halk demektir. [...] Ali Yakup Bey ile eczacı bey sohbet ederlerken eczacı şöyle bir suâl sorar: - "Bak bizim Peygamberimiz İsa Aleyhisselâm, ömür boyu evlenmedi, Fakat sizin Peygamberiniz dayanamadı evlendi. Bu farka ne dersin? - "Bu tabiî bir şey yâhu!" - "Yâhu üstad Ali, biri ömür boyu evlenmiyor, diğeri kaç defa evleniyor, nasıl tabiî olur?" - "Yâhu sizin peygamber, annesinin oğlu, ibnü'l mer'e, kadının oğlu, babası yok, İlâhî bir nefes... Onda erkeklik dişilik aranmaz ki... Bizim Peygamber recul ibni'r recul, er oğlu er, erkek oğlu erkek... Sizin Peygamberiniz aile hayatı, nasıl baba idi, nasıl koca idi, nasıl aile yetiştirdi, nasıl, nasıl?.. Buraları ondan sorulmaz, araştırılmaz. O ilâhî bir mucize. Ruhtan bahsedilemediği gibi, onunda mahiyetinden bahsedemeyiz. Kur'ân'ı Kerim, Hazret-i İsa için İlâhî bir kelime diyor. Allah, ol dedi, oluverdi..."
Sayfa 297 - 298 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Ali Yakup Bey-, Hristiyan Bir Eczacı, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
"Peki neden kimi insanlar, ötekilerden daha başarılıdır?" Kipti ise şöyle karşılık verdi: Başkalarının ne düşündüğü, gerçek başarıyı etkilemez. Başarı, senin sevgiyle filizlendirdiğin tohumun sonucudur.
Sayfa 105Kitabı okudu
500 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Merhaba, bugün sizlere The Secret Of Constantinapolis ~ Sır İstanbul kitabının yorumu ile geldim Tarih ile polisiyenin, gizemin, az da olsa aşkın buluştuğu bir eser.. Üç farklı zaman dilimi ve bunların nasıl birbiri ile bağlantılı olduğunu düşünmeye başladığınız sırada sırrı çözmek için eserin içinde kendinizi kaybedebiliyorsunuz
The Secret of Constantinapolis
The Secret of ConstantinapolisMustafa Yurttutar · Roman Yayınevi · 202410 okunma
570 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.