Kıssadan Hisse
Yolda giderken önümdeki 200 lira düşürdü. Normalde “paran düştü” diye uyarırım, ama bu kez şeytana uydum, yerden alıp cebe attım. Evde durumu hanıma anlattım. O da “madem beleş para sinemaya gidelim” dedi. Hafta sonunda sinemaya gitmeye karar verdik. Hanım dedi ki; “Sen şimdi söz verirsin sonra cayarsın, internetten biletleri al da
İmam Şafii hazretleri, hafızasının zayıflığından dolayı hocası, İmam Azamın talebelerinden Veki İbn Cerraha şikayette bulunur. İmam Şafii bu durumu şu mısralarla ifade eder; Şekevtü îla Vekîin sûe hıfzî Fe erşedenî ilâ terkil-meâsî Ve kale innel-ilme nûrun Ve nurullahi la yuta lil âsî Hocam vekie hafızamın zayıflığından şikayet ettim. O da bana günahları terk etmemi tavsiye etti. Ve dedi ki, ilim Allahın bir nurudur. Allahın nuru asilere hediye edilmez. Not: İmam Şafii’nin hafızası çok kuvvetli idi duyduğunu, gördüğünü asla unutmazdı.
Reklam
Kıssadan Hisse
Çok tatlı bir hikaye; 500 kişi bir seminerdeydi. Birden konuşmacı durdu ve bir grup çalışması yapmaya karar verdi. Herkese bir balon vererek başladı. Herkes gazlı kalemle balonuna adını yazmalıydı. Sonra bütün balonlar toplandı ve bir odaya kapatıldı. Katılımcılar odaya alındı ve 5 dakika içinde üzerine isimlerini yazdıkları balonu bulmaları söylendi. Herkes deli gibi kendi adını aramaya başladı, insanlar çarpıştılar, birbirlerini ittirdiler, tamamen bir kaos ortamı oluştu. 5 dakikanın sonunda kimse kendi balonunu bulamamıştı. Konuşmacı bu sefer herkesin bir balon almasını ve üzerinde adı yazan kişiye o balonu vermesini söyledi. Bir kaç dakika içinde herkes kendi balonuna kavuşmuştu. Konuşmacı dedi ki: “Yaşamımızda bunu görüyoruz. Herkes deli gibi mutluluğu arıyor ve nerede olduğunu bilmiyor. Bizim mutluluğumuz başkalarının mutluluğunda gizlidir. Onlara mutluluk verin; sizinki size gelir. Ve insanların yaşam amacı da budur…Mutluluğun peşinden gitmek. -La edri
GÜNEY AFRİKA’ DA BİR ÜNİVERSİTENİN GİRİŞİNDE KISSADAN HİSSE AŞAĞIDAKİ MESAJ YER ALMAKTADIR. Bir ülkeyi yok etmek için atom bombası veya uzun menzilli füzelere ihtiyaç yoktur. Bunun için eğitim seviyesini düşürmek ve kopya çekilmesine müsade etmek yeterlidir. Bunun sonucunda: -Hastalar doktorların elinde can verir. -Binalar mühendislerin elinde çöker. -Para ekonomistler elinde kaybolur. -İnsanlık dinci akademisyenlerin elinde ölür. -Adalet hakimlerin elinde yok olur. EĞİTİMİN ÇÖKMESİ BİR ULUSUN ÇÖKÜŞÜDÜR Cemal BORANDAĞ (ALINTI)
Affınıza sığınarak bu fıkrayı yazmak istedim.
Sandalcının birinin ünü tüm İstanbul'a "Çapkın" diye yayılır.. İşinde gücünde ekmeğinin peşindedir sandalcı. Eeee!.. Söylenti o ki, sandalına binen hiçbir kadının elinden kurtulma şansı yoktur. Bunu duyan zamanın biraz da feministi, dişli bir kadın: — Olur mu canım öyle şey. Ben bindiğim gibi inerim. der. O hırsla gider bulur sandalı ve biner: — Çek Göksu'ya! der. Çekmeye başlar sandalcı, kürekleri.. Kadın da sandalcıyı incelemeye alır tabii.. Sandalcı kadına hiç bakmadan kürek çekerken, kendi kendine de mırıldanıyormuş.. — Derler, derler, derler! Bir, üç, beş.. Kadın dayanamamış: — Ne derler be adam? Ne derler? Sandalcı kadına bakmış, bıyığını burmuş ve gülmüş: — Valla güzelim, sen bu kayığa bindin ya! Vermesen de, verdi derler! (Önyargıların dedikoduyla buluştuğu ortamlarda insanların düşüncelerinin ne olabileceğini anlatan kıssada hissedir.) (Alıntı)
KISSADAN HİSSE...
Mısır yetiştiren bir çiftçi, her yıl en kaliteli mısır ödülünü alırmış. Çiftçi, ödül aldığı mısırların tohumlarını da ekmeleri için komşularına dağıtırmış. Bunu öğrenen bir gazeteci röportaj yapmak için çiftliğe gelmiş. Gazeteci çiftçiye sormuş: “Seninle her yıl aynı yarışmaya giren komşularına, kaliteli tohumlarından vermeyi nasıl göze alabiliyorsun?” Çiftçi cevap vermiş: “Yoksa bilmiyor musun? Rüzgar, olgunlaşan mısırlardan polenleri alır ve tarla tarla dağıtır. Eğer komşularım kalitesiz mısır yetiştirirse çapraz tozlaşma sonucu her geçen yıl ürettiğim mısırın kalitesi düşer. Eğer kaliteli mısır yetiştirmek istiyorsam, komşularıma da kaliteli mısır yetiştirmeleri için yardım etmeliyim”. Yaşamlarımız da böyledir. Hayatlarını anlamlı ve iyi bir şekilde yaşamak isteyenler başkalarının hayatlarını da zenginleştirmelidir. Bir yaşamın değeri dokunduğu hayatlarla ölçülür. Ve mutluluğu seçenler, başkalarının mutluluğa ulaşmasına yardım etmelidir. Birimizin refaha ulaşması, herkesin refaha ulaşmasına bağlıdır. Buna başarının ilkesi diyebilirsin, Ya da hayat kanunu... Hiçbirimiz kazanamayız, hepimiz birden kazanmadıkça…
Reklam
674 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.