Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

12 Eylül Adaleti

Uğur Mumcu

12 Eylül Adaleti Gönderileri

12 Eylül Adaleti kitaplarını, 12 Eylül Adaleti sözleri ve alıntılarını, 12 Eylül Adaleti yazarlarını, 12 Eylül Adaleti yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Adalet, bir ideal durumun, özlemin adı. Hukuksa, adalete ulaşmanın yollarından sadece biri. Hukuku kullanarak, adaletsizlik de yaratabilirsiniz. Parlamentodan çıkan metin, hukuktur ama mutlaka adalet değildir. İşte 1982 Anayasası, işte 141-142 ve benzerleri... Bu kitabın adı, bu nedenle 12 Eylül Adaleti. Çünkü okuyunca, hukuk diye değil, adalet diye sızlayacak vicdanınız.
Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı YayınlarıKitabı okudu
pankartı, silahın önüne mi getiriyorsunuz?
'Efendim uzun namlulu silah yakaladık. Otomatik silah. 5-6 tane tabanca yakaladık... Pek çok mermi yakaladık. Bunlar pek çok katliam olaylarını, faili meçhul öldürme olaylarını aydınlığa kavuşturacak' dedim. Komutan: 'Bırakın efendim onu,' dedi. 'Kızılay'da pankart asılmış, onun haberi geldi. Siz savcısınız gidip onun failini yakalayın bana.' 'Efendim' dedim, 'Bu olayın failini de yakalarız. O da bizim görevimiz. Ama siz pankartı, silahın önüne mi getiriyorsunuz?..'
Reklam
Yalnız yedi kişiyi öldürdüğünü bizlere söyledi. Söylemeyebilirdi. Ama söyledi... 'Bundan nedamet duyuyorum' dedi... 'Sıkıntı içindeyim' dedi. 'Onun için söylüyorum' dedi. Hatta çocuklardan birini tel askıyla boğduğunu anlatırken, savcı yardımcısı 'bak neler söylüyor' dedi. Ben de koştum dinledim bir nebze. Şimdi bu olay oldu. Benim çok ağrıma gitti. Bu korkunç bir örgüt... Bu örgüt ile ilgili bu adamdan yığınla bilgi alınacak. O sırada savcı yardımcılarından biri 'Ağabey pankart astı diye bir kızı yakalamışlardı. Bende evrakı vardı.' Kızı 15 gün emniyette gözetimde tutmuşlar, sorgulanmış, öyle gönderilmiş. Savcı yardımcısı '3 ay önce pankart astı diye 15 gün gözetimde tutmuşlar, bu ne biçim iş!?' diye sordu. Biri sağdan... katliam yapmış bir kişi; biri soldan, pankart asmış bir kız...
Evren: Yeni Yasayı Bir Günde Çıkarırız
MHP sanıkları, 3 Ekim'e kadar bir gün gözetiminde kalmadan doğrudan savcılığa getirildiler. Ve ben sanıkları doğrudan mahkemeye çıkardım. Halbuki DİSK davasında İstanbul'da böyle olmadı. Üç ay sanıkları gözetimde tuttular. Hukuk adına üzüntü verici bir olaydır bu... Üç ay gözetimin uzaması için bir de yasa çıkardılar. Bu da işin acı tarafı... Bir gün bıraktırmadım gözetimde. Bir gün bıraktırmamak için gece on ikiye kadar çalıştık mahkeme huzuruna çıkartmak için...
12 Eylül Adaleti
Komutan ülkücülerde yakalanan silahları hiç önemsemez, ama solcu, bir pankart astı mı, savcılığı da, herkesi de ayağa kaldırırdı. Ama insan öldürülmüş, ben bunları yakalamışım… Bunların hiç önemi yoktu komutan için. Pankart daha önemlidir!.. Ben demiyorum ki, pankart asmak suç değil. O da suç. Görevimiz bu suçu da izlemek. Ama adam öldürmek suçların en büyüğü! Bunu anlatamadık…”
MSP ve MHP soruşturmaları için savcılığa “yazılı soruşturma emri” vermeyen, vermemekte direnen sıkıyönetim komutanı acaba sol örgütler ile ilgili emirleri “yazılı” mı veriyordu, yoksa “sözlü” mü? Soyer’e bu soruyu soruyorum. “SOYER- Sol örgütler hakkında her gün yazılı emir veriyordu. Biz ‘sol, sağ örgüt’ demeden işimize devam ediyoruz. Ama komutan sağ örgütler hakkında soruşturma yapmamızı pek benimsememişti. Bütün savcılık bilir bunları.”
Reklam
120 syf.
·
Puan vermedi
Uğur Mumcu 12 Eylül'ü dönemin Sıkıyönetim Komutanı Recep Ergun ve Sıkıyönetim Savcısı Nurettin Soyer(Tunç Soyer'in babası) ile yaptığı röportajlar ile anlatmış.. Buradaki en önemli konular, MHP Genel Merkezi'nden çıktığı söylenen silahlar, Türkeş'in kasasından çıktığı söylenen paralar ve önemli raporlar.. 1981 yılında bir polis memuru ve komiser yardımcısının, lokantada karşılaştıkları Yedek Subay'ı darp etmeleri, yanındaki nişanlısını taciz edip, nişanlısın yanındaki kız arkadaşına tecavüz etmeleri.. Sonrasında bu iki polisin bazı eller tarafından aklanmaları.. 12 Eyĺül'de Askeri Savcılığın emanet deposundan henüz balistiğe gönderilmemiş silahların çalınması.. 7 Kasım 1980 günü gözaltına alınan, koğuşa götürülürken erler tarafından jopla dövülerek öldürülen İlhan Erdost.. Dövenler arasında bulunan Er Kısmet Çağlar'ın ülkücü bir militan olmasi.. Sancak Tül Fabrikalari sahibi olan, dönemin AP Çanakkale Milletvekili ve sonrasında kurduğu tatil köyünde ülkücü gençlere "komando eğitimi" veren Murat Bayrak.. Aynı zamanda kendisinin MHP'nin genel merkez kurulunda üye olduğuda söyleniliyor.. Bu komando kamplarıni Türkeş'in kendisininde ziyaret ettiği söyleniliyor. Murat Bayrak gizli eller tarafından Amerika'ya kaçırılıyor..
12 Eylül Adaleti
12 Eylül AdaletiUğur Mumcu · Um:ag Yayınları · 1997350 okunma
Komutanın şimdi ‘Ben sağ-sol ayrımı yapmam, hukuka da çok saygılıyım’ demesi çok ağrıma gitti.
Komutan birdenbire, ‘Polise bu kadar yüklenmeyin’ diye bir çıkış yaptı. Savcı Yardımcısı Enis Tunga da sert çıktı. ‘Efendim’ dedi, ‘insan ölüyor!..’ Komutan, Emniyet Müdürü Ünal Erkan’a dönüp, ‘Görüyorsunuz işte’ dedi; ‘Ben bu savcılarla çalışıyorum. Bu savcılarla uğraşıyorum…’
Komutan birdenbire, ‘Polise bu kadar yüklenmeyin’ diye bir çıkış yaptı. Savcı Yardımcısı Enis Tunga da sert çıktı. ‘Efendim’ dedi, ‘insan ölüyor!..’ Komutan, Emniyet Müdürü Ünal Erkan’a dönüp, ‘Görüyorsunuz işte’ dedi; ‘Ben bu savcılarla çalışıyorum. Bu savcılarla uğraşıyorum…’
Reklam
Bu olayla biraz önce anlattığım olayı bugüne bağlarsak… Komutan ülkücülerde yakalanan silahları hiç önemsemez, ama solcu, bir pankart astı mı, savcılığı da, herkesi de ayağa kaldırırdı. Ama insan öldürülmüş, ben bunları yakalamışım… Bunların hiç önemi yoktu komutan için. Pankart daha önemlidir!.. Ben demiyorum ki, pankart asmak suç değil. O da suç. Görevimiz bu suçu da izlemek. Ama adam öldürmek suçların en büyüğü! Bunu anlatamadık…”
‘Evet’ dedi, ‘Pankartı silahlardan önemli görüyorum!’ ‘Çünkü’ diye ekledi; ‘ülkücüler zaten sinmiş, tecrit olmuş, dönmüş… Ama sol boş durmuyor.’ ‘Efendim ama bunlar adam öldürmüş… Biz de silahları yakalamışız!’ dedim. Sinirlenmiştim. ‘Bu silahlarla insanlar öldü..’ dedim. ‘Beni ilgilendirmez, beni ilgilendirmez.’ dedi. ‘Ben istemiyorum bu silahları…’
Efendim uzun namlulu silah yakaladık. Otomatik silah. 5-6 tane tabanca yakaladık… Pek çok mermi yakaladık. Bunlar pek çok katliam olaylarını, faili meçhul öldürme olaylarını aydınlığa kavuşturacak’ dedim. Komutan: ‘Bırakın efendim onu’, dedi. ‘Kızılay’da pankart asılmış, onun haberi geldi. Siz savcısınız gidip onun failini yakalayın bana’. ‘Efendim’ dedim, ‘Bu olayın failini de yakalarız. O da bizim görevimiz. Ama siz pankartı, silahın önüne mi getiriyorsunuz?.
Emniyetin işi başından aşıyor’ dedi. Biri sağdan… Katliam yapmış bir kişi; biri soldan, pankart asmış bir kız…
183 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.