Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Toplumsal Hareketin Analizi

1908 Osmanlı Boykotu

Y. Doğan Çetinkaya

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İşi yoğ ise bütün gün versun
Bizzat sadrazamın İstanbul hamal ve kayıkçılarına Avusturya vapurlarından mal çıkarmaları için emir vermesi üzerine "Köylü" gazetesi "Kaç para eder?" derken İzmir Boykotaj Cemiyetinin resmî gazetesi "Gâve" şöyle bir yorum yapmıştır: "Öyle ya, herkes ancak vazifesi dâhilinde emredebilir, ne boykotaj yapan millet hükûmetin işlerine ve ne de hükûmet boykotaj yapan millete karışabilir. Ama sadrazam emr verecekmiş, işi yoğ ise bütün gün versun."
Osmanlı İmparatorluğu'nda "aşağıdakiler", sıradan insanlar, üreticiler erken modern zamanlarda eski tarz kolektif eylemlerini, elitlerin idari-toplumsal düzenlemelerine karşı çeşitlendirmiş ve zenginleştirmişlerdir. Bu eylemler, bürokrasinin gündeme getirdiği fese karşı sarık veya daha değişik başlıklar giymekten eşkıyalığa, aşiret ayaklanmalarından fabrika yakmalara kadar çeşitlilik gösterebiliyordu.
Reklam
Fes boykot edilen tek eşya olmamasına rağmen 1908 Osmanlı Boykotu, Türk tarih yazımı ve anılarda "Fes Boykotu" olarak yer etmiştir. Bu boykot hareketi ile birlikte kalpak Türk milliyetçiliğinin önemli sembollerinden biri hâline gelmiştir.
Yuha Boykotaj Yapmayana!
İzmit'te de Çin boykotlarında görülebilecek bir kendiliğinden eylem yapılmıştır. Boykota rağmen Avusturya şekeri satmaya devam eden bir bakkal ahalinin gazabına uğramıştır. Bakkal şekerleri ile birlikte bir arabaya yüklenmiş, "Yuha boykotaj yapmayana!" nidalarıyla sokaklarda gezdirilerek teşhir edilmiştir.
Yazıyor, yazıyor!
James Gelvin'in Ekim 1918 ve Haziran 1920 arası Suriye'sindeki kitle siyaseti üzerine yaptığı çalışmasında ileri sürdüğü fikirler, II. Meşrutiyet Osmanlı'sı için de manidardır. Gelvin'e göre gazetelerin etkisi sadece okur-yazarlar ile sınırlı değildir. Gazeteler yaygın bir dolaşıma sahip olmuşlar ve kahvehane gibi birçok kamusal mekânda sesli bir şekilde okunmuşlardır. Ayrıca Fransız mandasının ilanından önceki Suriye'de olduğu şekliyle politik ortamın kızıştığı anlarda gazete başlıklarının sesli bir şekilde sokaklarda okunarak satılması kamuoyu üzerinde yadsınamayacak etkilere sahip olmuştur.
Basın hâlihazırda bilinen büyük Avusturyalı şirket ve mağazaları işaret ederken, Avusturya eşyası satan mağazaları da teşhir etmiştir. Örneğin "Musavver Geveze" gazetesi bu mağaza acentelerini teşhir eden bir köşe yapmıştır. "Hamiyetli Vatandaşlarımızdan Ricamız" başlıklı köşenin üst kısmında "Memleketimizde yapılan abalar düşmanlarımızın kumaşlarından, çuhalarından ahsendir.", "Milletini seven şu mağazalardan alışveriş etmesun.", "Kıyafet insan içun bir meziyet değildir. Dünyada en büyük meziyet, muhib-i vatan ve hamiyetdir." cümleleri yazmaktadır. Çeşitli mağaza ve acente isimleri verildikten sonra köşenin altında kamuoyuna bir de görev verilmiştir: "Avusturya emtiası satan mağazalardan isimlerini zikretmediklerimizi bilen vatandaşlarımızın ihbar etmelerini rica ederiz."
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.