Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mustafa

Mustafa
@avlu_serinligi
Hep kitaplarla var olmaya çalıştım. Yine öyle...
Sabitlenmiş gönderi
Az mı söylendilerdi şuracığa ilişirken Zaten ben geldiğimde.
Behçet Necatigil
Behçet Necatigil
Reklam
208 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kambur
KamburNecati Tosuner
8.3/10 · 94 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Erken çiçek açmış bir kiraz ağacı düşün. Yok, öylesine bile önemli değil. Çiçek açamamış bir kiraz ağacı... Açamamış, ben. Bakmışsın, taş duvarda bir tutam dal yeşillenmiş. Bir cami avlusunda, yüksekte ve oymalar arasında. Umut da öyle yeşillenir. Hiç ummadığın bir yerde ve anda...
Sevdiğim, hele sevdandan kurtulayım, bağışlanmış bir köle gibi boşlukta kalırım bir an. Bileklerine değil, yüreğine demir işlemiş biri... Seni unutmayı başardığım günü düşünüyorum, sonra bakıyorum, aradığım bu değil.
Reklam
Boş kalmak bize gelmiyor, sevdalanıyoruz. Ne de kolay sevdalanıyoruz! Ve ne de güzel... Bunun güzelliğini hiç kimse anlamayacaktır. Ve bunun güzelliğini hiç kimseye anlatmaya gücüm yetmeyecektir benim. Biliyorum, ölçümüzden taşkın bir giysidir sevda bize, akar üstümüzden. Aksın.
Önce bir kâğıt gibi buruşturuyorum yaşamayı. Buruşuk, bumburuşuk bir şey oluyor avcumda. Sonra geliyor pişmanlık. Sonra geliyor umut: "Hele dur bakalım..." Ve bir büyük özenle düzeltiyorum kırışıklığını.
Yaşamaksa, diyecek yok, yaşıyorlar. Benim aklım ermiyor artık bu işlere. Yenildikçe anlıyorum. Yanlışlığı işleyen benim. Belki öyle değil, yanlışı sürdürüp giden onlar, ama yenilen benim ya...
Çekip gitmeli bir yerlere. Ve unutmalı her şeyi... Her şeyden önce kendimi... Bu kendini bilmezliği, bu umutlara kapılmaları unutmalı.
Yine kaçaklık gelip kuruluyor içime. Sanki insanlar... Sanki şu işten çıkanlar, şu gezen dolaşan, ortalığa yayılanlar, sanki içimden geçenleri okuyacaklarmış gibi bir korku... Korku: Basacaklardır kahkahayı, dizlerini ve kasıklarını ve gülerken oynayan göbeklerini tutarak ve yatarak yerlere ve birbirlerine göstererek beni, bağıracaklardır: "Yuu, işe bak..." Siniyorum. Ve hemen bırakıp caddenin ortasını, kapı aralarından ve aldatmalı vitrinler önünden yürüyorum. Koşmak istiyorum. Bir beter, bir bulaşıcı hastalıktan kaçarcasına koşmak...
Reklam
Daha bir kötü ve daha bir acımasız bir yeni sıkıntıya doğru, sonu hep yalanlı düşlere aldanarak, korkarım bu böyle sürecek.
129 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
O Burukluğun İçinden...
Bahriyeli Çocuk, Tarık Dursun'un çocukluk ve ilk gençlik yıllarına dair kimi hatıralarının öyküleştirilmesi ile oluşturulmuş. Otobiyografik bir nitelik taşıyor. Birbirine bağlı küçük, mütevazı öyküler. Tarık Dursun, hep hayatın içinden yazıyor, her kitabında bunu görüyorum. Süssüz, iddiasız sahneleri var Tarık Dursun'un. Hayatın kendisi gibi... Hepimizin çocukluk ve ilk gençlik yıllarının kendine has buruklukları vardır. Tarık Dursun, kendi burukluğunun içinden yazıyor Bahriyeli Çocuk'ta. İddiasız kıymetler arayanlar için tavsiye edilir.
Bahriyeli Çocuk
Bahriyeli ÇocukTarık Dursun K. · Bulut Yayınları · 20033 okunma
129 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bahriyeli Çocuk
Bahriyeli ÇocukTarık Dursun K.
8/10 · 3 okunma
Çok şeyin farkında değiliz, ne kötü! Bir yerden bir yere göçtük mü geride ne kalmışsa bıraktığımız gibi kalmıştır diye düşlüyoruz. Oysa yalnız ölüler değişmiyor.
971 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.