Politik, yarı kurgusal fakat hala günümüzde geçerliliğini koruyan despotizmin muhteşem karışımından oluşan bir roman. Yazar, eser için hemen hemen her şeyi düşünmüş vaziyette okuru şaşırtarak, kendi dünyasıyla karşılaştırma eğilimi içine sürüklüyor. Daha önce eseri birçok kişi tavsiye etmesine rağmen okumaya bir türlü fırsat buşamadığıma yanıyorum şimdi.
Başlı başına bir şaheser olan bu politik roman, insanın faydası olmayan her şeyin hüküm sürdüğü bir dünya yaratarak hala güncelliğini koruyarak zamanın sonsuzluğuna akıp gitmesi, eserdeki olayların gerçekleşme ihtimali olan bir dönemi insanın aklına getirmiyor değil.
Her yönüyle bir farklı olan eserin, din, sosyoloji, politika ve özellikle diktatörlük gibi zorba yönetimleri daha iyi anlaşılır kıldığı için bence herkesin kütüphanesinde bulunması gerekiyor.
Teknik açıdan eser kurguya yakın olsa da içinde taşıdığı felsefe, insanı sarsacak niteliktedir. Geçmişe bakarak geleceği öngörmenin en karamsar sınıfına girer bu eser. Gerçekçilik yönünden ele alınırsa, bence daima gümcelliğini koruyacak bie eser.