Acı, kendi başına her zaman kafi gelmeyebilir. Bir insanın acıya, ıstıraba dayanabildiği durumlar vardır, en ölümcülüne bile. Fakat, her insanın katiyen katlanamayacağı, aklından bile geçirmek istemeyeceği bir şey muhakkak vardır. İşte bu noktada cesaret de, korkaklık da devre dışı kalır. Yüksekten düşen insanın ipe sarılması korkaklık değildir. Keza derin sulardan çıkan insanın ciğerlerini havayla doldurması da korkaklık sayılamaz. Bunlar en temel insani içgüdülerdir.